Dr. Pravin Kaushal

Dr. Pravin Kaushal


Vücut ve yemek!

Vücut ve yemek!

Biz insanlar, hayatı dolu dolu yaşamak için buradayız. Ama kültür, aile, ulus, duyularımız hakkında bazı koşullandırmalara da sahibiz.

Biz önce beden, sonra düşüncelerimiz, sonra ruhumuzdan oluşuyoruz. Buna tersten de  bakabiliriz, önce ruh, zihin ve beden olarak.

Her iki şekilde de zihin, bedeni veya ruhu deneyimlememiz için filtre görevindedir.

Zihni anlaman gerektiğinde, bir ruhun ya da bedenin olduğunu görürsen, o zaman zihne daha iyi bakabilir ve onu daha iyi anlarsın.

Ruhumuzu ve zihnin ne olduğunu anlamak için tek başına bir yere gidip aylarca meditasyonda oturmak zorundasın! Ancak daha iyi bir yol var, önce bedenle başlamak sonra zihni sıraya almak.

Bedeniniz, evrim boyunca vücudunuzun karşılaştığı bakteri ve virüslerin karışımı, diğer temelleri ile birlikte vücudunuzu oluşturan bir mikrobiyom kokteylidir. Vücudunuz dengede olduğunda dünyayı daha iyi deneyimlersiniz. Örneğin, bel ağrınız var ve biri size gelip sizinle güzelce konuşacağını ve sizi bel ağrınızdan kurtaracağını söylerse, onu dinlemek bile istemezsiniz çünkü o an vücudunuz ağrıyor. Varoluşsal krizler..

O an size kimsenin söylediği hiçbir şey mantıklı gelmeyecek. Aynı şekilde, insanların stres olarak adlandırabilecekleri, her gün hissettikleri şey, gün içinde farklı durumlarda vücutlarında hissettikleri rahatsızlıktır. 

Örneğin sabah kendinizi rahat hissetmiyorsanız yorgun uyanırsınız ve enerjiniz olmadan işe gidersiniz. Vücut enerjinizin kaldıramayacağı iş talebine zar zor yetişmeye çalışırsınız,  üstelik iş yerinde daha fazla iş veya durum var, “stresli olacaksınız.” Ama tersi olursa ekstra bir durum veya iş olsa bile kolayca halledebilirsiniz. 

Duygular, hormonlar ve fikirler karışımından oluşur. Vücut hormonlarınız dengedeyse, sebepsiz yere kendinizi iyi hissedersiniz. Vücudunuz iyi hissettiğinde ortaya çıkan fikirler dengeli duygulara ve zihin berraklığa sahip olacaktır.

Önce vücudu tanımaya ve sağlıklı bir vücudun ne anlama geldiğini anlamaya çalışın. İnsanlar kilosuz olmanın sağlıklı olduğunu düşünüyor, bu yüzden kilo vermek istiyorlar. Ama  bu çoğu insan için ömür boyu süren bir süreç haline gelir. 50-54 kiloda ama vücudunda problemleri olan insanlar gördüm. İlk soru, sağlığın ne olduğunu sormaktır.

İnsanlar bunu kiloyla karıştırabiliyorlar. Sağlık; vücudunda herhangi bir hastalık olmaması ya da her yıl hastalanmamaktır. Temelde sağlık nedir, eğer tüm gün vücudunuzda hafiflik ve enerji hissediyorsanız bu sağlıktır. Böyle hisseden biri hastalanamaz. Hastalanmak için bu iki duyguyu kaybetmeniz gerekir. Gövde bir makinedir, makine gibi çalışır, tıpkı diğer makine gövdesi gibi bazı kuralları vardır. Diyelim ki yeni bir arabanız var ve bu benzinli bir araba ve arabada %80 benzin ve %20 dizel kullanıyorsunuz. Araba yeni olduğu sürece sorun yaratmaz ama beş yıl sonra arabanın makineleri bozulmaya ve sorun çıkarmaya başlar. Aynı şekilde vücudun da bir gıda sistemi vardır. Vücudunuz gençken sisteminize her türlü gıdayı koyarsınız ve makine çalışır.. Aynı vücut yaşlanmaya başlayınca ve makine haftanın yedi günü yirmi saat çalıştığında sorunlar çıkmaya başlar.

Temelde gövde öyle bir tasarımdır ki bu makineyi araba gibi kullanmayı bilirsen asla hasta olmaz bu doğaldır. 

Hastalanıyorsanız, makineyi tasarlandığı gibi kullanmıyorsunuz demektir. İngilizce hastalık kelimesi DIS ve EASE kelimelerinden türetilmiştir. Bu, vücudunuzun rahat olmadığı anlamına gelir. Peki, hasta olduğunuzda yapılacak en iyi şey nedir? Genel uygulama, dinlenmek, hafif yiyecekler yemek, iyileşmek için ilaç almaktır. Ama her zaman hafif yiyecekler yerseniz, hastalanmanıza veya kilo almanıza neden kalmaz. İşte bu yüzden ağır değil, yedikten sonra hafif hissettiren yiyecekler yemek, bilinçli ve yavaş beslenmek gereklidir. 

Zaten insanların kilo problemlerinin çoğu şu iki nedenden var; yanlış yemek yemek veya çiğnemeden hızlı yemek yemek. Protein, vitamin, mineral, karbonhidrat  gibi vücuttaki temel besin maddelerinden yoksun yiyecekler yerseniz,

çok yeseniz bile, vücut besin seviyeleri karşılanmadığı için vücut daha fazla yiyecek istemeye devam eder. Yediğiniz ama  vücudunuzun kullanamadığı fazla miktardaki gıda da , yağ olarak vücudunuzda yedek yakıt gibi kalır. İkinci sebep ise yeterince çiğnememek. Tüm açlık döngüsü, vücut hücrelerinin beyne besin eksikliğini bildirmeye çalışmasıdır. Şimdi açlık hissettikten sonra yiyecek bulmaya çalışıyorsunuz, beyniniz vücudunuzun ne kadar besin eksikliği duyduğuna dair tüm bilgilere sahip. Diyelim ki çok sağlıklı besinlerden yiyorsunuz ve beyne göre sadece %50'sini çiğnediniz, sadece %50'si vücuda gitti, bunun nedeni yiyecekler ağızda parçalanırken beyne bilgi veren tükürükteki enzimlerdir. 

Ama diğer %50 beyinde kayıtlı değil çünkü siz bu yemeği yeterince çiğnemediniz. Şimdi bu yiyecek midenize gider ve mide bu yiyeceği parçalamak için fazladan asit üretir ve bu da gaza dönüşerek ince bağırsağa gider.. Bu da yemek yedikten sonra karındaki şişliği açar. Doğru yemeği yemiş olsanız da, bu fazla gıda tekrar yedek yakıta dönüşür ve vücudunuzda yağ olarak kalır. Bu yüzden en iyi yaklaşım konsantre çiğnemedir ve hangi yiyeceklerin sizi ağır ve yorgun değil, hafif ve enerjik hissettirdiği, yedikten sonra sizi hafif ve enerjik hissettiren yiyecekler vücudunuz için en iyi besindir. 

Kilo almadan önce insanlar ağır hissetmeye başlar sonra kilo gelir, aynı şekilde kilo verdiğinizde vücudunuz daha hafif hissetmeye başlayacak ve sonra kilo vereceksiniz.. İnsanlar genellikle ne kadar sürede ne kadar kilo vermeleri gerektiğine zaman çerçevesi koyarlar.. Bu yüzden kilo vermek için aceleleri ve stresleri olur. Ama her vücut farklıdır, bu yüzden farklı hızda kilo verir.. Kendinizi hafif hissettiren yiyecekleri yemeye devam ederseniz, vücudunuz rahat ettiği kiloya ulaşır.. 

“TÜM SAĞLIKLI İNSANLAR İNCEDİR AMA TÜM İNCE İNSANLAR SAĞLIKLI DEĞİLDİR”

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar