Sağlıkta Yapay Zeka Devrimi
Geçmişte büyüklerimiz doktorluk mesleğini önerirdi; çünkü iş bulma sorunu olmazdı ve maaşı diğer meslek gruplarına göre daha yüksekti. Ancak yapay zekâ bu alana da girdi.
Çin dünya sağlık sistemini tamamen değiştirecek eşiği geçti. Bu bir reform değil, neredeyse tür değişimi.
2030’a kadar yapay zekâya 1.4 trilyon dolar ayıran bir devletten bahsediyoruz. Bu yatırımın en çarpıcı sonucu biri Tsinghua Üniversitesi’nde geliştirilen “Agent Hospital” doktoru, hemşiresi, kliniği olmayan ama işleyen bir hastane.
Hasta mı, Veri Noktası mı?
Bu hastanede 42 sanal doktor, 4 sanal hemşire var.
21 uzmanlık alanı.
300’den fazla hastalık.
Ama asıl fark sayıda değil, hızda.
Bir yapay zekâ olan doktor, insan bir doktorun iki yılda bakabileceği hasta sayısını birkaç günde “muayene” ediyor. On binlerce teşhis %93 doğruluk oranında olduğu iddia ediliyor. Üstelik bunu 500 binden fazla yapay hasta üzerinde test ederek öğrenmiş.
İnsanüstü Verimlilik, İnsani Eksik
Sistemin sunduğu şey net:
Hız. Ölçek. Maliyet avantajı.
Ama aynı zamanda başka bir şey daha var: standartlaşma.
Yapay zekâ için hasta; ağrıyan bir beden değil, anlamlandırılması gereken bir veri kümesi. Bu da sağlık hizmetini bireysel bir ilişkiden, optimize edilmiş bir sürece dönüştürüyor.
Verimli mi? Evet.
Şefkatli mi? Tartışmalı.
Her Yerde Doktor, Her Yerde Ağ
Bu dönüşüm sadece algoritmayla olmuyor. Altyapı kritik.
5G teknolojisi sayesinde, Çin’de 4.000 kilometre öteden robotik cerrahi yapılabiliyor. Tibet’teki bir hasta, Şanghay’daki bir sistemle ameliyat edilebiliyor.
Bir şirket, hastayı doğru doktora yönlendiren analizler yapıyor.
Başka bir şirket, tüm görüntüleme verilerini tek platformda topluyor.
Diğer şirketler de, ilaç depolamayı ve hastane lojistiğini robotlara teslim ediyor.
Hastane artık bir bina değil; bir ağ.
Son Soru: Doktor Kim?
Çinli yetkililer net bir mesaj veriyor:
“Yapay zekâ doktorun yerini almayacak.”
Ama gerçek daha gri.
Yapay zekâ; rutin işlerde doktoru geride bırakıyor.
İnsan; karmaşık kararlar ve etik meselelerde hâlâ merkezde.
Sorun şu:
Sağlık sisteminin ağırlık merkezi hangisine kayacak?
Eğer hastalık hızla çözülmesi gereken bir problemse, cevap makine.
Eğer insanla kurulan bir ilişkiyse, cevap hâlâ insan.
Belki de asıl soru bu:
Gelecekte hastaneler bizi iyileştirecek mi, yoksa sadece daha hızlı işleyecek mi?
Bu da başka bir yazının konusu olsun.