Heidelberg`de kiralık ev bulmak... Odam kireç tutmuyor...
Öğrencilerin Heidelberg`de kiralık ev veya oda bulması, bulabilmesi toto-lotto`da iyi bir sayı tutturmak gibi bir şey...
***
Ama önce, ``başlıkla alt başlığın ne alakası var?`` diye sorarsanız onu izah edeyim. Türk müzik literatüründe ``Odam kireç tutmuyor...`` diye çok güzel bir türkü var. Bu türkünün modernize edilmiş hali çok hoşuma gider. En çokta Cem KARACA`nın söylediği versiyonu... İşte tam da bu bağlamda ne zaman kiralık bir yer arayan birisi olsa bu türkü gelir aklıma... Kiralanan yer önce temizlenip boya badana yapıldığı için belki de. Heidelberg`de kiralık ev bulmak hayal zaten. Bulunsa bulunsa oda bulunabiliyor... O da bayağı fahiş fiyata..
***
1973 nisanında, yüksek öğrenim için Heidelberg`e geldiğimde nüfus yaklaşık 160.000 idi. Bir aralar biraz yükseldi. Sonra düştü. Günümüzde şehir nüfusu gene yaklaşık yüzaltmışbin civarında.
Şehirde Almanya`nın en eski üniversitesi (Ruprecht-Karls-Universitaet: Universitaet Heidelberg) yaklaşık 30.000 öğrencisiyle yüksek öğrenime devam ediyor. Kimler burada okumuş ve/veya ders vermemiş ki? Max WEBER, Karl JASPER, Hanna ARENDT, Erich FROMM, Mileva MARİÇ. Bu sonuncusu Albert EINSTEIN`nin eşi, burada fizik ve matematik okumuş.
Almanya`da tek olan Yahudilik Araştırmaları Yüksekokulu da (Hochschule für Jüdische Studien) ve Avrupa Birliği`nin 10 Biyoloji Araştırma Laboratuvarı`ndan en büyüğü de (EMBL: European Molecular Biology Laboratory - Europaeische Laboratorium für Molekularbiologie) Heidelberg`de. 1974 yılında kurulan bu Araştırma Laboratuvarı adeta bir fakülte. Burada 170 öğrenci ve bir o kadar da doktora öğrencisi çeşitli araştırma projelerinde çok saygın bilim insanlarının yoldaşlığında, danışmanlığında okuyorlar, doktora yapıyorlar. Daha birkaç yıl önce bir tıpçı Nobel Ödülü aldı.
Gurur duyduğum bir noktayı belirtmeden geçmeyeyim. EMBL`de okuyan, doktora yapan ve çalışan 10`a yakın T.C. yurttaşı var.
Üniversite karekteri taşıyan Yüksek Öğretmen Okulu`nda (Paedagogische Hochschule) 4.600 öğrenci öğretmen olmak için derslere devam ediyor. Almanya`nın en büyük özel üniversitesi (SRH Hochscule Heidelberg) yaklaşık 3.000 öğrencisiyle şehirde yerini almış durumda. Bu üç büyük yüksekokula ilaveten bir Amerikan Üniversitesi (Schiller International University) ve 2 Yüksekokul daha mevcut. Toplamda 40.000`den fazla yüksekokul öğrencisi var Heidelberg`de. Yani, her dört kişiden birisi öğrenci Heidelberg`de yaşayanların. Almanya`nın yaş ortalamasının en genç olduğu şehir Heidelberg. Müthiş bir sirkulasyon var burada. Okulunu bitirenler terk ediyor şehri, yeni kaydolanlar Heidelberg`de bir oda bulup buraya taşınmaya çalışıyorlar. Kiralık oda, yurt veya pansiyon bulmak çok zor...

Heidelberg Münih, Hamburg ve Frankfurt gibi kiraların çok yüksek olduğu şehirlerden birisi...
Örneğin 30 metrekarelik bir odanın kirası Münih`te 837 Avro, Hamburg`da 785 Avro, Frankfurt`ta 734 Avro ve Heidelberg`de 670 Avro. Öğrencilerin bu kiralara yetişmesi çok zor...
***
Peki bu durum neden böyle? Bunun anlayabilmek için Almanya`daki mülkiyet ilişkilerine bakmak gerekir.
Almanya`da mülkiyet ilişkileri Türkiye`deki gibi değil. Kooperatifler, lojmanlar, özel mülkiyet vb. vb. mevcut. Ama, Almanya`da ev/daire sahibi olan yurttaşların oranı sadece %47,6. Bu oran diğer Avrupa ülkelerinde şöyle: Romanya %95,6; Slovakya %93,6; Sırbistan 91,6; Hırvatistan %91,2; Macaristan 90,5; İtalya 74,3. Avrupa Birliği ortalaması %70.
İnşaat maliyetleri son yıllarda çok yükseldi. Emlak kredilerinin faiz oranları da öyle... Bunlara ilaveten, yüzlerce evi/dairesi olan aileler ve binlerce evi/dairesi olan finans grupları bu alanda spekülasyonlar yapıyorlar. Örneğin Berlin`de ev/daire arayanların sayısına yakın daire kiraya verilmiyor kiraların düşmemesi için... Binlerce daire boş tutuluyor...
Bu sebeplerden kiralar son yıllarda hızla yükseliyor. 1970`li ve 1980`li yıllarda bir ailenin gelirinin %25`i kiraya ayrılırdı. Bu rakam şimdilerde %40. Ve bu oran gittikçe yükseliyor.
***
Bu konularda sosyal demokrat politikalara göz atmak gerekir... 1970`li ve 1980`li yıllarda Üniversitelerin öğrenci yurdu, fabrikaların lojman ve kooperatiflerin sosyal konut inşa etmesi teşvik edildi...
Sağ ve liberal partilerin bastırmasıyla gerçekleştirilen özelleştirme dalgası bu çok olumlu gelişmeyi durdurmakla kalmadı. Tam tersine büyük firmaların ve hatta bazı kooperetiflerin binalarının, dairelerinin ve lojmanlarının özelleştirmesini jet hızıyla gerçekleştirdi... Gerçekleştirmez olaydı.
Bu alanda örnek ülkeler var, şehirler var. İşte Viyana... Viyana Dünya`da en çok sosyal konuta sahip olan şehir. Meraklısı biraz araştırırsa çok şaşırtıcı rakamlara ulaşacaktır.
Heidelberg konusuna dönecek olursak, durum vahim. Örneğin, Heidelberg`in en büyük işvereni olan Heidelberg Üniversitesi`nin sadece 4.300 yurt odası var. Kış semestr için başvuru sayısı tam 8.158. Bu üniversitede okuyan öğrenci sayısı otuzbinin üzerinde.
***
Peki çözüm ne?
Çözüm gayet açık. Belediyelerin kamucu politikalara dönmesi. Gerek Berlin`deki merkezi hükümetin ve gerekse de eyalet başkentlerindeki hükümetlerin sosyal politikalar uygulayarak öğrenci yurdu inşaat eden kişi ve kurumları teşvik etmeleri, finansman açısından desteklemeleri gerekir.
Büyük kurum ve kuruluşların firma lojmanı inşa etmeleri de sorunun çözümünü kolaylaştırabilir.
+++
Almanya`da durumlar böyle işte. Peki Türkiye`de durum nedir? Bu da ayrı bir makalenin konusu olsun en iyisi.
Çünkü Türkiye`deki durum çok vahim. Almanya`yla kıyaslanamayacak kadar vahim durumda...