Yazıklar olsun!
Netanyahu Hükûmeti'nin iki yıl süreyle Gazze'de işlediği "soykırım" sürmekteyken ABD Başkanı Donald Trump'ın 29 Eylül 2025 günü açıkladığı bir ateşkes plânını baskıyla, tehditle ve kendisine destek veren ülkelerin yardımlarıyla taraflara - yani Hamas ve İsrail Yönetimine - kabul ettirmesiyle ortaya çıkan sözde barış havası, sonunda Başkan Trump'ın kendi egosunu tatmin etme, bir "barış havarisi" olarak kendi siyasî propagandasını yapma ve aynı zamanda, hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin soykırım suçu isnadıyla tutuklama emri neşrettiği İsrail Başbakanı Netanyahu'yu ve İsrail Yönetimindeki suç ortaklarını aklama amaçlı bir "gösteri" (show) mahiyeti halini almış bulunmaktadır.
Bu çerçevede hatırlatmak isterim ki, Donald Trump'ın sunduğu "Gazze Barış Plânı", BM genel Kurulu'ndan ve özellikle, BM Yasası'na göre "uluslararası barış ve güvenliğin sağlanması konusunda birincil sorumluluğu" taşıyan BM Güvenlik Konseyi'nden geçmiş değildir.
Kanaatime göre bu olgu muvacehesinde bugün Mısır'ın Sharm El Sheikh kentinde gösterişli bir törenle, 20'yi aşkın devletin katılımıyla imzalanacak "Anlaşma" metni uluslararası meşruiyet zemininden yoksun kalmaktadır.