İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5214 %0.04
49,5618 %-0.07
5.780,88 % 0,48
91.122,63 %-1.574
Ara

Fener Rum Patrikhanesi

YAYINLAMA:
Fener Rum Patrikhanesi

Daha önce de yazmıştım:

Fatih Kaymakamlığı’nın “Fener Rum Patrikhanesinin “ekümeniklik” İddiasına İlişkin Basın Açıklamamız” başlıklı 22 Ağustos 2022 tarihli bir Açıklaması mevcut.
http://fatih.gov.tr/fener-rum-patrikhanesinin-ekumeniklik-iddiasina-iliskin-basin-aciklamamiz

Türkiye Cumhuriyeti ilgili makamlarının Fener Rum Patrikhanesi hakkında belirlediği bir kırmızı çizgi hakkındadır bu Açıklama.

Şöyle deniyor:

📍“...Lozan Antlaşması’nda da Patrikhane ile ilgili bir hükme yer verilmemiş, Patrikhanenin İstanbul’da kalması karşılığında mübadele dışı tutulan Rum cemaatinin dini bir kurumu olarak kalacağına, siyasi bir faaliyetinin bulunmayacağına ilişkin katılımcı ülke delegasyonlarının sözlerinin senet olarak kabul edildiği belirtilerek, Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi ile ruhanî meclisinin yetki alanı İstanbul başpiskoposluğu ile Bozcada ve Gökçeada bölgesi Rum cemaatinin dini ihtiyaçlarını karşılamakla sınırlı tutulmuştur...”

📍“...Patrikhane, Türkiye’deki Rum azınlığın bir kilisesi olarak sadece dini yetkileri haiz bir kilise niteliğinde Antlaşmanın ‘Azınlıkların Korunması’ başlıklı çerçevesinde mütalaa edilmesi gereken dini bir kurumdur. Yunanistan’ın uygulamasının tersine, Türkiye’de din görevlilerini kendilerinin seçme özgürlüğü bulunmakla birlikte Patrikhane’nin siyasi-yönetsel açıdan ‘ekümenik’ vasfı bulunmamaktadır...”

📍“...Yargıtay 4. Dairesinin E:2005/10694, K.2007/5603 sayılı kararında: ‘Egemen bir devletin kendi topraklarında yaşayan azınlıklara kendi vatandaşlarından farklı bir hukuk uygulayarak çoğunluğa dahi tanımadığı bir takım ayrıcalıkları onlara tanımak suretiyle özel bir statü vermesi, Anayasanın 10. maddesinde gösterilen eşitlik ilkesine açıkça aykırılık oluşturacağından kabul edilemez. Bu nedenle Patrikhanenin ekümenik olduğu iddiasının, yasal bir dayanağı bulunmamaktadır...”

📍“...Sonuç olarak; Lozan Antlaşması tutanakları ile Yargı kararlarında Fatih Kaymakamlığı’na bağlı dinî bir kuruluş olarak kabul edilen Fener Rum Patrikhanesinin ‘ekümeniklik’ iddiası hukuki gerçeklerle bağdaşmamaktadır...”

Vurgulamak gerekirse, Fener Rum Patrikhanesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yasalarına tâbi, Devlet’in ilgili makamlarına bağlı bir din kurumudur.

Fener Rum Patrikhanesinin “ekümeniklik” iddiasına dair Türkiye’deki hukukî kararlar ve siyasî irade bu şekilde tecelli etmiş bulunmasına rağmen Patrikhane kendisini “ekümenik” olarak takdim etmeyi sürdürmekte ve Patrik I. Bartholomeos kendisi için bu sıfatı kullanmaktadır.
İnternete girildiği zaman Patrik’in sosyal medya X plâtformunda
"Ecumenical Patriarch
@EcuPatriarch
"
adresini kullandığı görülecektir.

Bu tutumun arkasında yatan amacın İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesi’ni bütün Ortodokslar için dünyada Ortodoksluğun tek otoritesi, merkezi olarak tanıtmak ve uluslararası camiaya kabul ettirmek olduğu âşikârdır.

Diğer taraftan, Türkiye Cumhuriyeti nezdindeki yabancı Büyükelçilerin Patrik’i ve Patrikhaneyi  zikrederken “ekümenik” sıfatını kullanmaları diplomatik görevlerinin amaçlarıyla bağdaşan dostane bir tutum değildir ve resmen böyle kabul edilmelidir. ABD’den, Avrupa’dan Türkiye’ye gelen resmî şahsiyetlerin İstanbul’da Fener Rum Ortodoks Patrik’ini ziyarete etmeye özen göstermeleri de masum amaçlı bir davranış değildir. 

Bu konu tezekkür edilirken Batı Trakya'daki Türk Azınlık halkının kendilerini "Türk" olarak tanıtmalarına, kurdukları kurumlara "Türk" sıfatlı isimler koymalarına bile Yunan devleti tarafından izin verilmediği, aksi davranışlara müeyyide uygulandığı olgusu dikkate alınmalıdır.
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *