Fener Rum Patrikhanesi
Daha önce de yazmıştım:
Fatih Kaymakamlığı’nın “Fener Rum Patrikhanesinin “ekümeniklik” İddiasına İlişkin Basın Açıklamamız” başlıklı 22 Ağustos 2022 tarihli bir Açıklaması mevcut.
http://fatih.gov.tr/fener-rum-patrikhanesinin-ekumeniklik-iddiasina-iliskin-basin-aciklamamiz
Türkiye Cumhuriyeti ilgili makamlarının Fener Rum Patrikhanesi hakkında belirlediği bir kırmızı çizgi hakkındadır bu Açıklama.
Şöyle deniyor:
📍“...Lozan Antlaşması’nda da Patrikhane ile ilgili bir hükme yer verilmemiş, Patrikhanenin İstanbul’da kalması karşılığında mübadele dışı tutulan Rum cemaatinin dini bir kurumu olarak kalacağına, siyasi bir faaliyetinin bulunmayacağına ilişkin katılımcı ülke delegasyonlarının sözlerinin senet olarak kabul edildiği belirtilerek, Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi ile ruhanî meclisinin yetki alanı İstanbul başpiskoposluğu ile Bozcada ve Gökçeada bölgesi Rum cemaatinin dini ihtiyaçlarını karşılamakla sınırlı tutulmuştur...”
📍“...Patrikhane, Türkiye’deki Rum azınlığın bir kilisesi olarak sadece dini yetkileri haiz bir kilise niteliğinde Antlaşmanın ‘Azınlıkların Korunması’ başlıklı çerçevesinde mütalaa edilmesi gereken dini bir kurumdur. Yunanistan’ın uygulamasının tersine, Türkiye’de din görevlilerini kendilerinin seçme özgürlüğü bulunmakla birlikte Patrikhane’nin siyasi-yönetsel açıdan ‘ekümenik’ vasfı bulunmamaktadır...”
📍“...Yargıtay 4. Dairesinin E:2005/10694, K.2007/5603 sayılı kararında: ‘Egemen bir devletin kendi topraklarında yaşayan azınlıklara kendi vatandaşlarından farklı bir hukuk uygulayarak çoğunluğa dahi tanımadığı bir takım ayrıcalıkları onlara tanımak suretiyle özel bir statü vermesi, Anayasanın 10. maddesinde gösterilen eşitlik ilkesine açıkça aykırılık oluşturacağından kabul edilemez. Bu nedenle Patrikhanenin ekümenik olduğu iddiasının, yasal bir dayanağı bulunmamaktadır...”
📍“...Sonuç olarak; Lozan Antlaşması tutanakları ile Yargı kararlarında Fatih Kaymakamlığı’na bağlı dinî bir kuruluş olarak kabul edilen Fener Rum Patrikhanesinin ‘ekümeniklik’ iddiası hukuki gerçeklerle bağdaşmamaktadır...”
Vurgulamak gerekirse, Fener Rum Patrikhanesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yasalarına tâbi, Devlet’in ilgili makamlarına bağlı bir din kurumudur.
Fener Rum Patrikhanesinin “ekümeniklik” iddiasına dair Türkiye’deki hukukî kararlar ve siyasî irade bu şekilde tecelli etmiş bulunmasına rağmen Patrikhane kendisini “ekümenik” olarak takdim etmeyi sürdürmekte ve Patrik I. Bartholomeos kendisi için bu sıfatı kullanmaktadır.
İnternete girildiği zaman Patrik’in sosyal medya X plâtformunda
"Ecumenical Patriarch
@EcuPatriarch
"
adresini kullandığı görülecektir.
Bu tutumun arkasında yatan amacın İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesi’ni bütün Ortodokslar için dünyada Ortodoksluğun tek otoritesi, merkezi olarak tanıtmak ve uluslararası camiaya kabul ettirmek olduğu âşikârdır.
Diğer taraftan, Türkiye Cumhuriyeti nezdindeki yabancı Büyükelçilerin Patrik’i ve Patrikhaneyi zikrederken “ekümenik” sıfatını kullanmaları diplomatik görevlerinin amaçlarıyla bağdaşan dostane bir tutum değildir ve resmen böyle kabul edilmelidir. ABD’den, Avrupa’dan Türkiye’ye gelen resmî şahsiyetlerin İstanbul’da Fener Rum Ortodoks Patrik’ini ziyarete etmeye özen göstermeleri de masum amaçlı bir davranış değildir.
Bu konu tezekkür edilirken Batı Trakya'daki Türk Azınlık halkının kendilerini "Türk" olarak tanıtmalarına, kurdukları kurumlara "Türk" sıfatlı isimler koymalarına bile Yunan devleti tarafından izin verilmediği, aksi davranışlara müeyyide uygulandığı olgusu dikkate alınmalıdır.