Demokrasi mi dediniz? Hangi demokrasi?
Nerede, ne zaman ve nasıl diye sormaya devam etmeliyiz ki sorunun bir anlamı olsun.
Bir yönetim biçimi olarak DEMOKRASİ varolan en iyi sistemdir.
Bir büyük politikacı, yaklaşık olarak şöyle demişti: ``Demokrasi varolan sistemlerin içersinde en az kötü olanıdır.`` Daha doğrusu, İngiliz politikacı Wintson CHURCHILLS, 11.11.1947 tarihinde Avam Kamarası`nda şöyle dile getirmiş: Demokrasi en kötü yönetim biçimidir, eğer diğer yönetim biçimlerini bir kenara bırakırsak.

***
Açalım mı biraz?
Bir ülkedeki politik yönetim biçimi, hem o ülke toplumunun yapısına (iç etkenlere) bağlı ve hem de dünyada hüküm süren rüzgarlara (dış etkenlere), modern deyimle trende bağlı...
Nasıl ki bir feodal toplum olan Rusya`da sosyalizm uygulanıp başarılı olamayarak 80 yıl sonra yıkıldıysa, kast sisteminin hakim olduğu Hindistan`da da ancak göstermelik bir demokrasi gerçekleştirilebilir...
Her iki ülke ve durum için dış faktörleri de unutmayalım.

***
Demokrasi bir kurallar manzumesidir. Üniversel kurallar o ülkenin yerel koşullarıyla harmanlanarak o ülkede demokrasi uygulanabilir, eğer o ülkenin toplum yapısı da buna uygunsa. Toplumsal yapıdaki kastım üretim ilişkileri, eğitim durumu ve her türlü birikimi...
***
Bu durumda soralım, hangi ülkedeki yönetim biçimi demokrasi olarak nitelenebilir?
Bir ülkedeki sistemin demokrasi mi, otokrasi mi yoksa diktatörlük mü olduğunu tespit edebilmek için bazı parametrelere bakmak gerekir.

Devlet aygıtını yöneten, işleten seçilmişler (parti, milletvekilleri, bakanlar vd.) gerçekten adil ve demokratik bir şekilde mi seçilmiş?
Sistem seçilmiş bir parlemento üzerinden mi işliyor?
Devlet aygıtı, sistemi ile hükümet içiçe mi geçmiş yoksa bu iki sistem adaletli bir şekilde mi fonksiyonlarını yerine getiriyor?
Sistem bir hukuk devleti mi?
Ülkenin sanayileşme durumu belli bir düzeyde mi?

Ülkenin eğitim sistemi adaletli ve eşitlikçi bir şekilde işliyor mu? Zeki, çalışkan ve motivasyonu yüksek bireyler eğitim yoluyla katman değiştirebiliyor mu? Yükselebiliyor mu? (Sonra kullanılmak üzere devşirilerek yükseltilen aktörler hariç...)
Halkta, ülkemizde hak-hukuk-adalet var duygusu var mı?
Seçilmiş çoğunluk azınlıkta kalmış olanların haklarına dikkat ediyor mu?
Sendikalar ve meslek örgütleri görevlerini hakkıyla yerine getirebiliyor mu?
Politik partilerde, kendi iç sistemlerinde demokrasi hakim mi?
Dinin o ülkedeki toplum yapısına etkisi nasıl ve ne kadar? Din-politika ilişkileri ne durumda?
Demokrasinin olmazsa olmazı basının, ``Dördüncü Güç`` ün durumu nedir? Basın özgürlüğü hangi durumdadır?

***
Bütün bu kriterlerden hareketle, hangi Batı ülkesinde demokrasi var? Bana göre, göreceli de olsa İskandinav ülkelerinde demokrasi var. Göreceli de olsa İngiltere`de, Fransa`da ve Almanya`da demokrasi var. Siz buna ister Batı Demokrasisi deyin ister Bujuva Demokrasisi...
Coğrafi olarak Doğu ülkesi olsa da Japonya`da da Batı Demokrasisi hüküm sürüyor...
Sevelim sevmeyelim, beğenelim beğenmeyelim ABD`nde de Batı Demokrasisi, Burjuva Demokrasisi hüküm sürüyor.
***
Altını çizerek belirteyim ki, bütün bu demokratik sistemlerin demokratikliği göreceli. Bir ülkeye, örneğin ABD`ne bakıyorsunuz güçler ayrılığı iyi işliyor; bir başka ülkede, örneğin Almanya`da eşitlikçilik, sosyal devlet anlayışı çok iyi işliyor... İskandinav ülkelerinde de öyle...
Dünya genelinde ve Batı`da durum bu.
Bize çok yakın olan Avrupa`daki durumu Türkiye`deki durumla karşılaştıralım isterseniz. Soralım mı?
Türkiye`de güçler ayrılığı nasıl işliyor?
Türkiye`de hak-hukuk-adalet durumu hangi safhada?
Türkiye`de sanayileşme durumu hangi noktada?
Türkiye`de eğitim durumu nasıl? Sistem nasıl çalışıyor?
Türkiye`de TBMM`nin gücü ve fonksiyonu nedir?
Türkiye`de sendikaların ve sivil toplum örgütlerinin örgütlenme düzeyi, gücü ve başarı oranı nedir? Bu kurumların başkanları kaç yıldır bu makamları işgal ediyorlar? Ve neden?
Türkiye`de politik partilerde demokrasi nasıl işliyor?
***
Son olarak, deyimi Kaptan`dan (Attila İLHAN`dan) ödünç alarak soralım: Hangi demokrasi?
+++
Her şeye rağmen Dünya`da da Batı`da da ve Türkiye`de de umutluyum.
Eğer umut yoksa, hayat bitmiş demektir. Yalnız, umutlu olmak için çok çalışmak gerekli...