Gene mi Almanya?
-Almanya`da iş dünyasindaki gelişmeler-
Evet, gene Almanya. Çünkü, Almanya hem Türkiye`yi ve hem de Türk toplumunun bireylerini yakından ilgilendiriyor... Hem Türkiye`de ve hem de Almanya`da.
Ayrıca da yurt dışına gitmeyi düşünen, planlayan gençlerinin çoğunun düşündüğü ilk ülke Almanya…
Almanya`nın Avrupa Birliği`nin (AB`nin/EU`nun) beyni, kalbi ve omurgası olduğunu da unutmayalım…
***
Madem gençlerin çoğu yurt dışına gitmek, orada bir gelecek inşa etmek istiyor ve madem ki bu gençlerin çoğunluğu Almanya`yı düşünüyor, o zaman Almanya iyi tanımamız gerekir. Hem de çok yakından. Gidilmesi düşünülen ülkenin ekonomik, politik, toplumsal yapısı yakından tanınmalı ki ona göre bir yol haritası çizilebilsin…
Bu bağlamda özellikle de Almanya`nın iş dünyasını yakından incelemek gerekir. Eğitim sistemini de…

***
Halen Almanya`da sigortalı olarak çalışan emekçilerin sayısı yaklaşık olarak 46 milyon. Emeklilerin sayısı ise yaklaşık 22 milyon. Açık işyeri sayısı 900.000. İşsizlik oranı %4,7. Enflasyon ise %2.
***
Bu genel sayılara yakından bakalım.
Almanya, dünya`da 3ncü büyük ekonomik güç. Almanya AB`nin başat gücü... Almanya, son 30 yılda 20 defa dünya birincisi olmuş bir sanayi ülkesi...
Ama, Almanya`nın bir yığın sorun da var: Pahalılık var... Politik sıkıntılar var... Yabancı düşmanlığı var... Konut sorunu... Demografik sorun var... Var oğlu var…
Almanya bu sorunların çoğunu çözer. Çözmesine çözer de bir sorun var ki, onu çözemiyor. Yani nüfus sorununu. Doğurganlık oranı düşüyor... Ölüm oranı doğum oranından daha düşük. Nüfus azalıyor.

Almanya`daki doğum oranları şöyle: 1960 yılına kadar doğum oranı sürekli artıyor. 1960 yılında her 1 kadına düşen çocuk sayısı 2,5. Bu tarihten itibaren bu oran düşüşe geçiyor. 1990`lı yılların sonunda dip yapıyor. Geçen yıl 1 kadına 1,38 çocuk düşüyordu. Günümüzdeki oran ise 1,35. Bu oran AB ortalamasının altında…
Almanya bu sorunu çocuk parasını arttırarak çözmeye çalışıyor, olmuyor. Göç yoluyla çözmeye çalışıyor olmuyor…
***
Ortaya çıkan sonuç şu: Almanya`nın demografik durumu sinyal veriyor. Ülkenin bu günkü refah düzeyini ve üretim kapasitesini koruyabilmek için yılda yaklaşık 400.000 iş gücüne ihtiyacı var.
Kalifiye işgücü açığı gittikçe artıyor. Bu noktadan hareketle Türkiye`den kalifiye işgücü, akademisyenler Almanya`ya gelmek ve burada çalışmak istiyorlar.

Almanya`nın, daha önce vize alıp Almanya`ya gelip dönmüş Türklere vize vermede şartları yumuşatacağını ve vize sürecini hızlandıracağını açıklamasından bu yana yüzlerce kişiden E-Mail ve telefon aldım... Bu yazışma ve telefon trafiği YKS Yükseköğretim Kurumları Sınavı) sonuçları açıklandıktan sonra daha da arttı…
Uyarması bizden. Bir Alman atasözü der ki, ``Her ışıldayan şey altın değildir...`` (Es ist nicht alles Gold, was glänzt.)
Almanya`da kadınlar erkeklerden daha az kazanıyor: Ortalama %18.
Almanya`da göçmenler Almanlar`dan daha az kazanıyor... V.b. V.b.
Anlayacağınız, Almanya eski Almanya değil…
***
Peki bu zengin ülke bu sorunları neden çözemiyor?
Çözemiyor, çünkü politik liderlik ya çok zayıf ya da yok gibi…
Çözemiyor, çünkü bilişim ve çip alanında geç kaldı…
Çözemiyor, çünkü yapısal reformları yapamıyor... Örneğin 16 olan eyalet sayısını azaltamıyor... Örneğin, ülkede hükümetten daha etkili olan ``Memurlar Zümresi``ni (Beamtentum), kamu hizmetlilerini azaltamıyor…
***
Almanya`da öylesine inanılmaz şeyler oluyor ki, insanın aklı mantığı almıyor.
Sanırım geçen sene Muhalif`te yazmış, fotoğrafını da koyarak tarihe not düşmüştüm.
Heidelberg gibi nüfüsun ağırlıklı bölümü akademisyenler ve üniversite öğrencisi olan bir şehrin merkezindeki meydanda tramvay bekleyen insanlar otursun diye bir bank monte ediyorlar ve ertesi gün bu bankın 20cm önüne bilet otomatik yerleştiriyorlar. Böyle bir sanayi ülkesinde böyle bir olay izahi zor bir olay…
Son skandalı da anlatayım sizlere. Almanya`da öğretmen kıtlığı var son on yıldır. Daha önce öğretmen bolluğu, fazlası vardı. Hal böyleyken, bu satırların yazarının 52 yıldır yaşadığı ülkenin en büyük ve zengin 3 eyaletinden birisi olan Baden-Württemberg`de son 20 yıldır açık olan 1.440 İngilizce Öğretmenliği`ne atama yapılmamış; bütçede buralar için ayrılan para kullanılmadığı için Maliye Bakanlığı`na iade edilmesine rağmen... Neymiş efendim, bu sistemi programlayan bilgisayar hata yapmış... Akıl alır gibi değil. Pes doğrusu, pes…
+++
Peki Türkiye`de durum nasıl? Bilebildiğim kadarıyla, Türkiye`de de demografik sorunlar 2030 yılından itibaren başlayacak...
Yoksa, Türkiye`deki on milyondan fazla sığınmacı ve mülteci bunun için mi getirildi? Ya da?
Ya da politik amaçlarımı var birilerinin?