İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5171 %-0.02
49,6234 %-0.14
5.748,37 % -0,08
92.326,85 %-1.225
Ara

Perspektif: Kürdi Enternasyonal

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Perspektif: Kürdi Enternasyonal

Abdullah Öcalan’ın 12. Kürt Kongresi’ne gönderdiği bir mektup medyaya sızdı. Mektubun Avrupa’da basılan PKK’nın yayın organı Serxwebun dergisinde yer almasının istendiği, ancak yayınlandıktan kısa süre sonra kaldırıldığı öğrenildi. Uzun yıllar Diyarbakır’da gazetecilik yapan arkadaşımız Namık Durukan “Perspektif” başlıklı dört sayfalık mektubu bir şekilde elde etmiş; T24 sitesinde bununla ilgili bir yazı yazdı. Mektuptaki dilden anlaşıldığı kadarıyla Öcalan örgütün kendisini anlamadığından yakınıyor, MHP Lideri Devlet Bahçeli hakkında övgü dolu sözler kullanıyor. Bölgede Kürt sorununun çözümünde Türkiye’nin başat rol üstlendiğine dikkat çekiyor; bir de Kürt enternasyonali oluşturmak isteğini dile getiriyor.  

T24’deki Namık Durukan’ın yazısından alıntı yapalım:

“Öcalan’ın örgütün kongresine gönderdiği yazısında öne çıkan başlıklar şöyle:’Bu çok zorlu ve tarihi bir çalışma olacak. Yeniden yapılanmaya doğru giderken sorunu farklı başlıklarla ele almaya ihtiyaç var. ‘”

Mektupta, çalışmanın tamamının bir ayı bulabileceğine işaret eden Öcalan bunun süreci geciktirip sıkıntıya sokabileceğini belirtiyor. PKK’nın ve Kürt tabanının yıllardır kendisini anlamadığından  ve anlamamakta ısrar ettiğinden yakınan Öcalan diyor ki:

    BAHÇELİ DEVLETİN EN YETKİLİ SESİ

“Tuhaftır, bizim tarafımızdan değil,bizzat benimle, amansız her an idamım için her şeyi yapan bir Türk, dönemin Türk duyarlılığının partileşmiş hatta proto parti devletin en yetkili sesi ve eli olarak Devlet Bahçeli açtı bu yeni dönemi. Yani bizimle amansız savaş önderi olarak Bahçeli DEM heyetine bunu bizzat söylüyor.” Öcalan ardından örgüte barış çağırısı yapıyor. Öcalan’ın sözlerine dikkat edin. Bahçeli’den “devletin en yetkili sesi ve eli” olarak söz ediyor. Buradan şunu mu anlamalıyız? Aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetimi AKP’de değil MHP ve Devlet Bahçeli’de. Çok ilginç doğrusu. O zaman da Devlet Bey gölge oyunu oynayacak yerde iktidara talip olup ülkeyi açıktan yönetsin.

Burada bir ekleme daha yapalım: Devlet bey anlaşıldığı kadarıyla kendisini T.C. Devleti’yle özdeşleştirmiş. Eh, 1960’lı yıllara baktığımızda Öcalan da Devlet ricalini yetiştirmek amacıyla kurulmuş olan  Mülkiye’de (A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi) okumamış mıydı?  

    “DEMOKRATİK KONFEDERALİZM”

Öcalan yazısının son paragraflarında şu ifadeyi kullanıyor:

“Başarıya dair inancım ve umudum yüksektir. Bunun başarıya ulaşması sadece Kürt, Kürdistan için değil, bölge için de önemli başarılara yol açacaktır. Burada ulaşılacak bir başarı Suriye, Irak ve İran’a da yansıyacaktır. Türkiye Cumhuriyeti için de hem kendisini yenileme, demokrasiyle taçlanma hem de bölgede öncülük yapma şansı olacaktır.

“Süreç karşıtlarının hiçbir değer ifade etmediğini belirtebilirim. Yenik düşeceklerdir. Fakat bunun aşılması da taraflara sorumluluk yükler. Bu sürecin bölgesel sonuçlarının yanı sıra enternasyonal sonuçları da olacaktır.

“Bölge konfederalizmi mutlak bir gereklilik olarak ön plana çıkıyor. İsrail-Filistin çatışması, mezhep çatışmaları, ulus devlet çelişkilerinin panzehiri demokratik konfederalizmdir.  

“Bu çözüm aynı zamanda yeni bir enternasyonali de gerektiriyor. Dostlarla, ertelemeden bir enternasyonal çalışması başlatmak doğru ve tarihi bir adım olacaktır.”

Zaman zaman cümle düşüklükleri ve Türkçe hatalarının yer aldığı mektup böyle. Okurken doğrusu aklımda ciddi soru işaretleri oluştu. Birincisi, Devlet Bahçeli’nin  hangi devlet sorumluluğu ve yetkisiyle bu işe öncülük ettiği. Yoksa danışmanı eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’un devlet içinde bilmediğimiz gizli bir görevi mi var?

İkincisi “demokratik konfederalizm” ne demek? Türkiye dahil Irak, Suriye ve İran’dan toprak kopartıp bir Kürt konfederasyonu mu kurulacak? Türkiye’nin bizatihi  kendisi demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü yok sayarak bildiği yolda yürürken Öcalan’ın düşlerine nasıl yardımcı olacak?

Hangi dostlarla nasıl bir enternasyonal çalışması başlatılması umut ediliyor? Bir Kürdi enternasyonal mi? Öcalan karnından konuşacak yerde hedeflerini daha açık ortaya koysaydı ya. Anladığım kadarıyla Öcalan 26 yıldır tecrit altında olması nedeniyle dünyadaki gelişmelerden hayli kopmuş. Aksi halde Soğuk Savaş döneminden kalma bir anlayış ve ifade biçimiyle bu işe kalkışmazdı diye düşünüyorum.  

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *