Almanya`da yeni hükümet...

Almanya`da uzun çabalar ve görüşmeler sonunda yeni hükümet kuruluyor nihayet. Büyük koalisyon, siyah-kırmızı koalisyon kuruldu kurulacak... Ülkenin iki büyük kitle partisi CDU/CSU (Hristiyan Demokrat Birlik/Hristiyan Sosyal Birlik) ve SPD (Almanya Sosyal Demokrat Partisi) uzun görüşmeler ve pazarlıklar sonunda hükümeti kurabildiler. Henüz kağıt üzerinde de olsa. Biraz da mecburiyetten sanki.

Mayıs ayı içerisinde Almanya Hükümeti kurulmuş olacaktır.
***
Mecburiyetten, çünkü, son seçimlerden %20,8`lik oy oranıyla ikinci parti olarak çıkan AfD`yi önlemeleri gerekiyor(du). AfD`nin dayanılmaz yükselişi halen sürüyor... Eğer bu yeni hükümet başarılı politikalar üretemezse yandı gülüm keten helva. AfD hükümet olmaya göz diker…
***
Aslında 28 şubat 2025 tarihinde yapılan Parlemento Seçimleri ne İsa`nın ve ne de Musa`nın işine yaradı. Bu işten en karlı çıkan ırkçı parti AfD (Almanya İçin Alternatif) oldu.

Alınan oy oranları şöyleydi:
CDU/CSU: %22,6+%6,6= %28,6
(Hristiyan Demokrat Birlik/Hristiyan Sosyal Birlik)
AfD: %20,8
(Almanya İçin Alternatif)
SPD: %16,4
(Almanya Sosyal Demokrat Partisi)
Die Grünen: %11,6
(Yeşiller)
Die Linke: %8,8
(Sol Parti)
BSVV: %4,93
(Birlik - Sahra VVagenknecht)
Sonuncu parti (BSVV - Birlik Sahra VVagenknecht) yaklaşık ondörtbin oyla, kılpayı Federal Meclis`e girmeyi kaçırdı. Eğer bu parti meclise girebilseydi, koalisyon kurma olasılıkları çoğalacaktı...
Araştırma kuruluşlarının ``bitti, sonu geldi`` dedikleri Die Linke (Sol Parti) %8,8 oy alarak süpriz yaptı.
***
2021 yılında yapılan Federal Meclis Genel Seçimleri`nde %25,7 ile birinci parti çıkan SPD hem hükümetin büyük ortağı olarak Şansölye çıkarmıştı ve hem de hükümetteki bakanların çoğunu. Seçimlerden ikinci çıkan CDU/CSU (%24,2) ile arasındaki oy farkı sadece %1,5 idi.

28 subat 2025 yılında yapılan Federal Meclis Genel Seçimleri`nde %16,4 ile tarihinin en kötü sonucunu alan SPD gene hükümet olma şansını yakaladı. Şanssızlık içinde şans mı desek?
Almanya`da kanun ve yönetmenliklerle düzenlenmemiş, ama gelenek haline gelmiş bazı `kural`lar var. Örneğin, koalisyon ortaklarından ikinci büyük parti Şansölye Yardımcısı`nı çıkarıyor. Dışişleri Bakanı da bu partiden oluyordu yaklaşık 60 yıldır. Bu son gelenek bu sefer değişecek gibi görünüyor.
***
Milletvekili sayısı 736`dan 630`a düşürülen Federal Meclis`teki milletvekili dağılımı şöyle:
CDU/CSU: 208
AfD: 152
SPD: 120
Yeşiller: 85
Die Linke (Sol Parti): 64
Bu dağılıma rağmen, hükümetteki 17 bakan ve Şansölye`den 10`unu (Şansölye artı bakanlar) CDU/CSU ve 7`sini ise SPD çıkarıyor.
***
Bu koalisyonun görüşmeleri haftalarca sürdü. Sonuç, ``CDU/CSU ve SPD arasında 21. Yasama Dönemi Koalisyon Sözleşmesi - – Almanya İçin Sorumluluk`` şiarıyla yayımlandı. Biraz da ırkçı parti AfD`ye (Almanya İçin Alternatif`e) nazire yapıp gönderme yaparcasına…
***
SPD, gerçek bir sosyaldemokrat parti olduğunu gene gösterdi. Partinin koalisyona girip girmeyeceğini üyelerine, tabana soruyor. Hem de elektronik ortam da dahil birkaç yoldan... Oylama dün bitti. Xl, ilçe ve mahallelerde bu konuda toplantılar, konferanslar ve tartışmalar düzenlendi, düzenlendi bu konuda...
Sonuç `evet` olarak çıktı. Uzun vadede SPD`nin aleyhine olacak bu durum yakın vadede hem Almanya ve hem de SPD için olumlu gibi görünüyor... Bu koalisyon, biraz da AfD`nin durdurulması için gerekli gibi.
Özetlemek gerekirse: Hem bu `Büyük Koalisyon`nun (`Siyah-Kırmızı Koalisyon`nun) ve hem de özellikle SPD`nin işi zor... Hem de çok ama çok zor...
Yaşayıp göreceğiz...
Eğer bu `Büyük Koalisyon` başarısız olursa, tekrardan bir erken seçim gündeme gelebilir. Ya da CDU/CSU-AfD Koalisyonu... Böyle bir koalisyon ise CDU/CSU`nun sonu olabilir... Oy oranı yüzde yirmilerin altına inebilir. Böylece iki büyük kitle partisi kitle partisi olmaktan çıkar.
+++
Almanya`daki bu gelişmelerden şu sonuca varmak mümkün (mü?) Böylesi sıkıntılar Türkiye`de de olsa keşke. Böylesi bir koalisyon kültürü otoriter bir rejime, tek adam yönetimine tercih edilebilir…