İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5058 %-0.01
49,6233 %-0.08
5.736,64 % -0,28
92.449,99 %-1.091
Ara

“Yaz kızım Gülistan”

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
“Yaz kızım Gülistan”

Biliyorsunuz, AKP, MHP ve DEM partiden birer üyenin 24 Kasım’da İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan’la görüşmeleri kamuoyunda çok sert tepkilere neden olmuştu. Hele heyet üyelerinden AKP’li Hüseyin Yayman’ın ziyarete gittiklerini önce gizlemesi, herkese yalan söylemesi, daha sonra da bunu kabul etmesi toplumdaki kızgınlığı daha da arttırmıştı. Heyet İmralı’dan döndü. Heyet üyelerinden DEM’li Gülistan Kılıç Koçyiğit ayağının tozuyla PKK’nın yayın organı Mezopotamya Ajansı’na uzun bir demeç verdi.

Demeçte dikkatimi çeken noktaları sizlerle paylaşmak istiyorum. Önce söyleşiyi yapan Mezopotamya Ajansı’nın iki muhabiri Öcalan’dan sürekli Kürt Halk Önderi olarak söz ediyor, Koçyiğit de kendi söylemiyle “Sayın Öcalan” diyordu. Koçyiğit söyleşide çok dikkat çekici bazı açıklamalar yaptı. Bunlardan birisi şöyle:

“Sayın Öcalan, her barış sürecinin ya da her barış çabasının hem devlet katında hem de kendi tarafında nasıl bir şekilde akamete uğradığını ifade etti. Özal dönemi, Erdal İnönü, Demirel Hükümeti dönemi... Ve her birinin ardından nasıl pratiklerin sergilendiğini, nasıl müdahalelerin olduğunu ve her seferinde bütün bu barış çabalarının nasıl akamete uğradığını ifade etti. Ve burada bir dış müdahalenin Kürt ve Türk ittifakının gerçekleşmesini istemeyen, barışın gerçekleşmesini istemeyen uluslararası güçlerin bulunduğunu ve süreci sabote etmek için ne kadar büyük şeyler yapabileceklerini de Özal’ın ölümü üzerinden örneklendirdi. Sayın Turgut Özal’ın ölümünü bir tesadüf olarak değerlendirmediğini, buraya şüpheyle bakmak gerektiğini ifade etti.”

    DARBE MEKANİĞİ DEVREYE GİRER

Koçyiğit şunları da ekledi:

“Sayın Öcalan’ın bütün değerlendirmesi sürecin başarısı içindi. Başarısızlık konusunda en genel değerlendirmesi ise şuydu: Başarısız olması durumunda darbe mekaniği devreye girecektir ve bu en nihayetinde bir çok kesime de yönelecektir.”

Ne darbesi? Öcalan dayattıkları kabul görmezse askerin darbe yapacağını mı söylüyor? Hangi asker, neyin darbesi? Terorist başı besbelli ciddi provokasyon peşinde. Değilse İmralı’ya giden heyet üyeleri Apo’ya “darbe mekaniği”nden neyi kast ettiğini ve darbeyi kimin yapmasını beklediğini sormadılar mı? Mutlaka sormuşlardır, diye düşünüyorum. Gülistan Kılıç Koçyiğit ya da öbür iki İmralı heyeti üyesinin bu sözlere açıklık getirmesi gerekir.

“Terörsüz Türkiye” sürecini başlatan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sürecin giderek tıkanması üstüne partisinin geçen haftaki TBMM Grup toplantısındaki konuşmasında, “Varsın, sonumuz darağacı olsun,” derken neyi kastetti acaba? Türkiye’de artık idam cezası yok. Hatta hatırladığım kadarıyla kendisinin Başbakan Yardımcısı olduğu koalisyon hükümeti idam cezasını kaldırmıştı. Bahçeli yaşı gereği bunu unutmuş olabilir mi dersiniz?

Koçyiğit’in Mezopotamya Ajansı’na yaptığı açıklamalar üstüne AKP eski milletvekili Şamil Tayyar en bilgiç haliyle bir yorum yaptı. Dedi ki: “Bahçeli’ye kendi partisi içinden darbe yapılacak.” Hadi bakalım!

Koçyiğit’in anlattıklarından dikkat çekici bir nokta da Hüseyin Yayman ve MHP’li Feti Yıldız’ın gündeme getirdiği “petrol gelirlerinin ne olacağı”ydı. Yani bundan şunu mu anlamalıyız? PKK’nın elinde Suriye ve Irak petrolleri satışlarından elde edilen yüklü paralar var. Ankara bunun pazarlığını mı yapıyor?

Bu arada sosyal medyada paylaşılan bilgilerden öğreniyoruz. İmralı ziyaretinde Öcalan Gülistan Kılıç Koçyiğit’e görüşmenin tutanaklarını tutma görevi vermiş,”Yaz kızım Gülistan,” demiş.

Bunlar olurken KCK’nın eş başkanı Bese Hozat çıkıp bir açıklama yaptı ki evlere şenlik. Bakın neler söyledi:

“Biz suç işlemedik ki af isteyelim. 100 yıldır soykırıma maruz kalan bir halkın mücadelesini veren onurlu insanlardır. Bizler Ankara’da değil, Kürdistan’da siyaset yapacağız.”

Bu sözlerin neresinden tutalım? Kırk küsur yıldır 50 bin kişinin ölümüne sebep olan terör eylemlerini kim örgütledi acaba? Ayrıca hangi Kürdistan’da neyin siyaseti? Yani, Bese Hozat Türkiye’nin güneydoğu illerini Kürdistan olarak mı kabul ediyor? Bu kafalarla mı barış süreci başarıya ulaşacak?

Bunlar yetmemiş gibi Kuzey Irak’ın Lideri Mesut Barzani’nin geçtiğimiz Cumartesi günü Cizre’ye bir çıkarma yaptığı haberi gündeme düştü. Ama ne çıkarma! Barzani’nin çevresi, kırmızı bereli, uzun namlulu silahlı peşmergeleriyle kuşatılmıştı. Öğreniyoruz ki bu uzun namlulu silahlı peşmergelerin  Türkiye Cumhuriyeti topraklarına girişine İçişleri Bakanlığı ve Şırnak Valisi izin vermiş. Büyük skandal. Yani Barzani Türk güvenlik güçlerinin kendisini yeterince korumayacağı şüphesiyle mi kendi korumalarını yanında getirmiş?

Bu da yetmedi. Kandil’de PKK’lı kadın ve erkek teroristlerin gövde gösterisinin bir videosu yayımlandı. Videonun çekildiği mağaranın duvarında da APO’nun fotoğrafı ve sosyalizm övgüleri içeren sözlerinin yazılı olduğu bir pankart asılıydı! Ne sosyalizmi? PKK’dan olsa olsa ancak Kürt faşizmi çıkar!

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *