İstanbul
Açık
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,7024 %0.01
50,2223 %0.03
5.907,22 % -0,04
87.642,82 %2.35
Ara

Ziyaretin olası sonuçları

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Ziyaretin olası sonuçları

Recep Tayyip Erdoğan’ın Beyaz Saray ziyaretleri gerçekleştikleri dönemler ve yarattıkları sonuçlar bakımından genelde dikkat çekici oldu.

İlk ziyaret Erdoğan henüz başbakan olmadan önce yapıldı. Yalnızca AKP Genel Başkanı sıfatıyla kabul edilmesi, ABD’nin Milli Görüş gömleğini çıkaran ve ABD karşıtı olan hocasından ayrılan Erdoğan’a verdiği desteğin açık bir göstergesiydi.

5 Kasım 2007 ziyareti, haftalar öncesinden konuşulmaya başlanan, medya tarafından büyük önem atfedilen ve iddialara göre Türkiye siyasetini en fazla etkileyen buluşma oldu. Temmuz ayında yapılan seçimleri yüzde 47 oy oranıyla kazanan Erdoğan en güçlü dönemindeydi. ABD ile ilişkiler son derece iyi gidiyordu. Bu görüşmeden kısa bir süre sonra Ergenekon ve Balyoz soruşturmaları başlatıldı. Türkiye’nin yıllar boyunca ana gündemi bu davalar oldu. Bu operasyonların başlatılma kararının 5 Kasım 2007’deki Erdoğan-Bush görüşmesinde alındığı hem o dönemde hem de sonraki süreçte birçok kişi ve çevre tarafından iddia edildi.

Zamanla iktidarın ABD ile ilişkileri bozulduğu için aralıklar uzasa da Erdoğan’ın Beyaz Saray ziyaretleri sürdü. Gerçekleşen son buluşma ise şekli bakımından AKP Genel Başkanı sıfatıyla yapılana, etkisi bakımından 5 Kasım 2007’dekine benzer özellikler taşıyor.

Öncelikle medya her ne kadar üzerinde duramasa da Trump’ın hileli seçimler üzerine sarf ettiği sözler ve meşruiyet sağlama çıkışı son derece önemli ve dikkat çekicidir.

ABD için kendi çıkarları ile paralel ilerledikten sonra demokrasi, insan hakları, özgürlük gibi kavramların hiçbir geçerliliğinin olmadığı zaten bilinen bir gerçektir. Türkiye’de bu değerlerin aşınmasına rağmen Erdoğan’ın meşruiyetinin sağlamlaştırılacağına dair verilen güvenceler önümüzdeki süreçte iç siyasetin daha da gerilmesine yol açabilecek sonuçlar doğurabilir. Çünkü belli ki Erdoğan’ın ABD açısından iyi bir müttefik olduğu onaylanmış, böylelikle muhaliflere yönelik baskının arttırılması yolunda herhangi bir engel bulunmadığı görülmüştür.

ABD desteği sağlandıktan sonra, yaşanacak oy kaybı riski belli ki ikinci plana atılacak, ne olursa olsun iktidarda kalma planı bu güvenceyle sürdürülecektir.

Trump’ın Suriye’deki iktidar değişikliğinin Erdoğan’ın zaferi olduğuna yönelik açıklaması ise Türkiye’nin ilerleyen dönemde başını ağrıtabilecek niteliktedir. Karışıklığın sürdüğü, hatta her geçen gün daha da arttığı Suriye’de istikrarın sağlanamamasının ve çatışmaların sürmesinin bütün sorumluluğu bu açıklamayla birlikte tamamen Türkiye’nin üzerine yıkılmış durumdadır. İstikrarsızlığın doğuracağı kötü sonuçların faturasının ilk olarak Türkiye’ye çıkartılması artık ciddi bir tehlike olarak karşımızdadır.

Medyada yapılan olumlu propagandaya rağmen son ziyaretin bekleneni vermediği objektif bakıldığında rahatlıkla görülebilecek bir gerçektir. ABD ile uzun süredir devam eden birçok meselenin çözüme kavuşturulamamış olmasının yanında, bu ziyaretle birlikte yeni sorunların doğduğu da söylenebilir. KAAN savaş uçağı için yapılması planlanan motor alımına ABD Kongresi tarafından onay verilmemesi bunun ilk işaretidir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *