Gençliğin ışığı Hatay’dan yükseldi..
Sustain2 Solve Rearth 25 izlenimlerim
İki günün yorgunluğu ile bu satırları yazıyorum ama içimde öyle güçlü bir umut, öyle ilham verici bir ışık var ki… Paylaşmadan duramazdım. Hatay’ın yeniden ayağa kalkması, sadece binaların değil, umutların ve hayallerin de yeniden inşa edilmesi demek. İşte Sustain2 Solve Rearth’25 tam da bunu yaptı. Yıkıntıların arasından filizlenen fikirleri, “gençliğin ışığı karanlığı deliyor” diyerek sahneye taşıdı. Ben de bu sürecin içinde iklim gazetecisi, melek yatırımcı kimliğimle mentör ve jüri olarak yer aldım. Ve şimdi anlatmak istiyorum: Bu sadece bir etkinlik değildi, Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek startup kıvılcımlarının doğuşuydu.
Bu yıl 5’incisi düzenlenen Sustain2 Solve Rearth’25 etkinliğinde genç girişimciler sadece ürün geliştirmedi; Türkiye’nin kronik problemlerine yenilikçi, uygulanabilir, etkisi yüksek çözümler ürettiler.
1000’i aşkın başvuru arasından seçilen 163 takım bu yolculuğa çıktı. 3 ay boyunca tam 750 saat online mentörlük görüşmesi yapıldı. Ben de bu süreçte fikirlerin nasıl evrildiğine, gençlerin hayallerini nasıl gerçeklere dönüştürdüğüne yakından tanıklık ettim. İstanbul, Ankara, İzmir ve dördüncü üs olarak seçilen Hatay’da yüz yüze mentörlük kampı düzenlendi.
Benim için ayrıca önemi oldu Sustain2 Solve Rearth’25 çünkü bir süredir Youtube kanalımda Startup İklimi başlıklı bir program hazırlayıp sunuyorum. Ve bu etkinlik programımın odaklandığı; sürdürülebilirlik, teknoloji, gençlik ve umut ekseninde tam anlamıyla yaşayan bir laboratuvardı adeta.
Ve Hatay finali… Sadece bir yarışma değil, gençlerin “Biz buradayız, çözüm bizde!” diye haykırdığı bir sahneydi. Sustain2 Solve’nin kurucusu Mehmet Erka Akbulut’un kürsüde sarf ettiği şu sözler, tüm bu sürecin özeti gibiydi: “Gençliğin ışığı karanlığı deliyor.”
10 takımın finale kaldığı etkinlikteki projelerde dünyanın su sorunundan, plastik sorununa, otizmli çocukların eğitim sorunundan, deprem bölgesindeki hafriyat sorununa kadar bir çok konu yer aldı. Ama sadece 3 ü dereceye girebilmeye hak kazanacaktı ki, iki ekip ikinciliği paylaşınca 4 proje sahnede yerini aldı. Şimdi bu gençler Sustain2 Solve tarafından 6 ay boyunca destek alacaklar ve her biri startup yolunda ilk adımlarını atmış olacak.
İşte karanlığı delen gençlik ışığının final sahnesine yansıyan Startup kıvılcımları:
Birinciliği alan AKOTAM – Suyu boşa akıtmayan, felaketi çözüme dönüştüren bir iklim teknolojisi
Sel ve su baskınları artık iklim krizinin acı sonuçlarından biri. Ama ya bu felaket suyu değerlendirebilirsek? İşte AKOTAM ekibi tam da bunu başardı. Su baskınlarındaki suların geri kazanılmasını sağlayan çözüm, hem afet yönetimi hem sürdürülebilir su kullanımı açısından çığır açıcı.
Ekip: Zehra Gönül, Berna Ersoy, Tutku Bakır
İkinciliği paylaşan takımlardan ilki;
BLUWA – Evlerde su israfını bitirecek akıllı çözüm
Evlerde her gün göz göre göre kaybolan su… Bluwa, bu görünmez israfı önleyen akıllı sistemleriyle sadece bireysel değil, ulusal çapta etkisi olacak bir çözüm sunuyor.
Ekip: Zafer Eryılmaz, Taha Yiğit Kılıç, Muhammet Türkan, Gökhan Demir
İkinci olan diğer takım; E-CYCLE – Elektronik atıklara ikinci bir hayat veren çevreci dönüşüm teknolojisi
Türkiye’de elektronik atık, sessiz bir çevre krizine dönüşüyor. E-Cycle ekibi, bu atıkları sürdürülebilir şekilde geri dönüştürerek çevreye, ekonomiye ve döngüsel ekonomiye katkı sunuyor.
Ekip: Sudenur Gaspik, Sıla Orak, Fatih Mehmet Dikici
3 olan TERAFİBU ise Otizmli çocuklar için eğitimde devrim yaratan EdTech kıvılcımı.
Türkiye’de özel eğitim kaynakları eşit dağılmıyor. Terafibu ekibi, otizmli çocukların eğitim sürecini destekleyen yenilikçi dijital platformuyla öğretmenlere, ailelere ve çocuklara umut oldu.
Ekibin güçlü isimleri: Naime Yiğt, Nalın Gül Esen, Neşe Akbulut, Yusuf Melih Daşkıran, Ahmet Aykut Yürekli
Bu gençler sadece birer yarışmacı değildi; sorun üreten değil, çözüm üreten bir Türkiye’nin temsilcileriydi. Her biri kendi alanında toplumsal faydayı gözeten, teknolojiyle sosyal etkiyi harmanlayan girişimlerle geleceğin Türkiye’sini inşa ediyor.
Bu yüzden onlara sadece “girişimci” değil, startup kıvılcımları diyorum.
Bu satırları yazarken yorgunum evet, ama içimdeki ilham çok daha baskın:
Hatay sadece yeniden ayağa kalkmıyor, yeniden düşünmeyi öğretiyor.
İşte bu yüzden minnetle söylüyorum:
Teşekkürler Sustain2 Solve, teşekkürler gençler.