İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5352 %0.05
49,6395 %0.02
5.778,77 % 0,45
92.050,74 %-1.076
Ara

İktidarın İzmir’de başka, Aydın’da başka yöntemi

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
İktidarın İzmir’de başka, Aydın’da başka yöntemi

İzmir Büyükşehir ve İZBETON hakkında açılan davalara bakacak mahkeme heyetlerinde HSK kararlarıyla geçtiğimiz hafta değişikliğe gidildi.

HSK çıkardığı yetki kararnamesi ile asfalt ve araç ihaleleri ile ilgili iddianamelerle ilgili tutuklu sanıkların

tahliyesine karar veren İzmir 17. ve 27. Asliye Ceza Mahkemesi hakimleri tutmasından ceza mahkemelerine üye hâkim olarak görevlendirildi. Kooperatiflerle ilgili davaya bakacak 23. Ağır Ceza Mahkemesi ise ikiye  bölündü.

İZMİR'DE YARGIYA MÜDAHALE

İçlerinde CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve önceki İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in de olduğu tutukluların ilk duruşması 19 Eylül'de. Duruşmaya yaklaşık 40 gün kala söz konusu davalarla ilgili hakimlerde değişiklik yapılması,  iktidarın Adalet Bakanlığı-HSK üzerinden yargıya müdahalesinin tipik örnekleri. Ayrıca,  bu gibi müdahalelerle hakimlerin kararları ve tutumları nedeniyle cezalandırılması söz konusu. Başka hakimlere de kuşkusuz aynı zamanda bir gözdağı. Demek isteniyor ki, iktidarın beğenmeyeceği kararları verirseniz sizin akıbetiniz de diğerleri gibi olur. Tabii İzmir’deki bu yönelimin çok örneği var. Hepsi de iktidarın yargıyı araçsallaştırarak rakibinin üzerine gitmesinin bir örneğini oluşturuyor.

İzmir’de açılan ve Aslanoğlu ile Soyer’in de yargılandığı davaların başına dönersek manzara şöyleydi: Bir şafak vakti evlere ve otellere yapılan baskınlarla tam 157 kişi gözaltına alındı! Bu sayıyla sanki İzmir'de Büyükşehir'in tamamına dönük bir operasyon yapıldığı algısı oluşturmak istendi. Hatta sahte operasyon görüntüleri bile servis edildi! Herşey o kadar pervasızdı. Çabucak anlaşıldı ki soruşturma İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki IZBETON ile ilişkili kooperatif modeliyle bir kentsel dönüşüm çalışması ile ilgili.

Gözaltı kararı verilen 157 kişiden biri vefat etmişti! İfadeler sonucunda 60 kişi tutuklandı. Kısa süre sonra da tutuklu sanık sayısı Aslanoğlu, Soyer,  eski Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı ve eski İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya'nın da içinde olduğu 11'e düştü.

Oysa,  gözaltı kararı verilenler ifadeye çağrılsalar gidecek insanlardı. Bunun yerine şafak operasyonu, meseleye siyasi yaklaşımı ortaya koyuyordu.

İKTIDAR İZMİR'DE CHP'NİN İÇİNDEKİ ÇELİŞKİLERI KAŞIYOR

Daha ötesi var! Hükümet,  bu soruşturma ve davalarla bambaşka bir yola girerek CHP'nin içindeki kimi çelişkileri kaşımak istedi! Bundan adım kadar eminim. Çünkü iktidar kanadından gelen kimi açıklamalar olsun,  mikser gibi CHP'nin içini karıştırma misyonunu başka kisveler altında kendine verenlerin tutumu olsun herşeyi ele veriyor.

İşte tam da bu noktada CHP'nin bu tabloyu iyi okuyarak ona göre davranması gerekiyor. CHP'nin İzmir kanadındaki her aktörün bunu gözönünde tutmasında sonsuz yarar var. Medya üzerinden tartışma kimseye yarar sağlamaz ama İzmir'e de CHP'ye de zarar verir. Mesele İzmir ise,  mesele CHP'nin İzmir’deki esenliği ise aktörler hükümetin yargıyı araçsallaştırarak attığı adımlara ve Göbbelsvari propagandaya azami dikkat etmeli. İzmir, CHP'nin 1999'dan bu yana kesintisiz iktidarda olduğu bir yer. İktidara da 2004 yerel seçimlerinden itibaren beş dönemdir direnen bir yer. CHP'de siyaset yapan çok sayıda figürün milletvekili,  belediye başkanı, il genel meclisi, belediye meclis üyesi olduğu bir yer. CHP'ye çok sayıda PM, YDK, MYK üyesi veren bir yer. CHP'deki bütün siyasi aktörlerin bunun kıymetini bilmesi gerekiyor.

Bilmem anlatabildim mi?

Bu arada,  İzmir Büyükşehir Belediyesi,  yarıda kalan kooperatif inşaatlarının bitirilerek hak sahiplerinin mağduriyetinin son bulması için çalışmalara ivme verdi. CHP Genel Başkanı Özel de eski milletvekili ve MYK üyesi Bihlun Tamaylıgil'i özel temsilcisi olarak atadı konuyla ilgili olarak. Görüyorum ki, yakın gelecekte peyderpey hak sahipleri konutlarına kavuşacak. İzmir Büyükşehir,  bu konuda kararlı.

Umuyor ve diliyorum ki, ilk mahkemeden önce,  bilemediniz ilk mahkemede tutuklu 11 sanık da serbest kalacaktır. Tutuklama istisnası, bir cezaya dönüşmemeli. Adli kontrol,  yurtdışı yasağı gibi önlemlerle tutuksuz yargılama mümkün iken tutuklama neden? Ortalığı karıştırmak için konuşan bakan bunu da açıklasa da öğrensek!

YENİ HEYET, ESKİ HEYETİN YAPAMADIĞI NEYİ YAPACAK?

CHP Sözcüsü Deniz Yücel de sordu:

"İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nin davaya bakacak bir heyeti zaten var…

Siz bu ikinci heyeti hangi saikle görevlendiriyorsunuz?

Bu ikinci heyet birinci heyetin yapmadığı neyi yapacak?"

Evet, Sayın Bakan, bu soruların yanıtlarını da bekliyor İzmir kamuoyu.

Geride kalan çarşamba günü CHP İzmir örgütü TMMOB,  TTB, İzmir Barosu,  DİSK gibi sivil toplum örgütleri ile birlikte bir yürüyüş ve basın açıklaması ile tepkisini ortaya koydu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, İzmir Milletvekili Ednan Aslan, CHP İzmir İl Başkan Vekili Barış Özdemir,  İl Sekreteri Tevfik Türk,  İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkan Vekili Altan İnanç'ın da katıldığı yürüyüş ve basın açıklamasının ortasına Aydın'daki gelişmeler düşmüştü.

İKTİDARIN AYDIN’DA TEDAVÜLE SOKTUĞU YENİ YÖNTEM!

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Hanım tehdit ve şantajla parti değiştirdi! Dün televizyonda konuşmasını izledim canlı yayında,  eli ayağına dolaşıyordu! Kolay mı CHP'ye verilen oylarla seçilip iktidara sığınmak ve 'kurtulmak'! Bir telaş,  bir telaş....

Yine anlaşılıyor ki, Özlem Hanım'a "Sadece senin gelmen yetmez, ilçe belediye başkanları,  meclis üyeleri,  partiden koparabildiklerinle geleceksin,  ona göre!" denmiş!

Bu da iktidarın yeni bir yöntemi! Operasyon yapmak yerine,  "bu tarafa gel,  kurtul" yöntemi! Akılları sıra diğer CHP'li belediyelere de gözdağı verip güya yol gösteriyorlar!

SANDIĞA KADAR DİŞLER SIKILACAK

İktidar,  FETÖ'den ne öğrendiyse daha da geliştirerek uygulamaya koyuyor! Ancak elbet milletin önüne sandık gelecek. Yeter ki CHP de, diğer muhalefet partileri de dayanışma içinde dişini sıksın sandığa kadar. Baskı ve zulümle hiçbir iktidar abad olmadı,  olmaz. Bunu Cumhur İttifakı seçmeni de görüyor ve sandıkta onlar da tepkisini gösterecek besbelli ki.

Kum saatı işliyor. Ama erken ama zamanına yakın ama zamanında o sandık gelecek. O sandıktan çıkan oylarla Erdoğan parantezi kapanacak. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Yarınlar,  direnenlerin,  cesur namusluların olacak. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *