
Bir dönemin sonu

Geride kalan 2019 ve 2024 yerel seçimlerinde CHP tarafından alınan başarılı sonuçlar ile 2023 seçimlerinin, muhalefet adayı tarafından kazanılamasa da oldukça çekişmeli bir şekilde sonuçlanması, 2002’den bu yana sonucu büyük ölçüde kabullenmiş seçimler sürecinin sonuna gelindiğini açıkça haber veriyor bize. Bu öncül belirtiler yeni bir seçime doğru giderken muhalif seçmende bir başka heyecan ve motivasyon oluşumuna büyük katkı sağlamış durumda. Kamuoyu araştırmalarının geneli de bu durumu destekler sonuçlar ortaya koymakta.
Yaklaşık 75 yıllık çok partili siyasal yaşamımız, kendi içinde bir çok dönemin başlangıcına ve bitişine tanıklık etti. Tek başına veya koalisyon olsun bir siyasi yönetim döneminin sona etmekte olduğunu tecrübe ve bilgilerimiz ışığında değerlendirmek ve gerekli sonuçları çıkarmak mümkün. Her siyasi iklim kendine özgü özellikler taşımakta ve mutlaka bir şekilde sona ermekte.
En yakın örnek 2002 yılına gelinirken yaşadığımız siyasi ortamdı. Tabi o yıllar da çok partili koalisyonlar vardı ve dönemin sonunu hazırlayan dinamikler bugünkünden bazı yönleri ile farklıydı. Burada dönemler arası benzerlikler değerlendirirken, farklılıkları da göz ardı etmemek lazım.
Benzerlikler nelerdir?
2002 yılına gelindiğinde ağır bir ekonomik kriz vardı ve krizden çıkış için yeni bir ekonomik program uygulanmaya çalışılıyordu.
Ekonomik krizden çıkış için çıkmaza giren iktidar son çare olarak yurtdışında görev yapan bir ekonomisti, davet üzerine bakan olarak göreve getirilmişti.
Tabanda, özellikle ekonomik şartlar kaynaklı tepkiler artarak sürmekteydi.
Tüm bunlar olurken iktidara ortak olan parti Milliyetçi Hareket Partisi ve genel başkanı da Devlet Bahçeli idi.
Tüm bu tespitlerin bugün yaşadıklarımız ile neredeyse birebir örtüşüyor olması bir dönemin bitişi üzerine kanaatleri destekliyor.
Bugün bütün bunlara ek olarak, gazeteci ve akademisyenler dahil muhalif kesimin tamamına yönelik baskıların giderek artıyor olması, daha fazla toplumsal tepki, buna karşılık daha fazla baskı ve yasak sarmalına girilmiş olması, bir dönemin sonuna gelindiğinin çok açık göstergesi olarak ortaya çıkıyor.
Özellikle tek başına iktidar olabilmiş yönetimlerin toplumu baskılamak adına bazı uygulamaları her dönemde az ya da çok maalesef olmuştur. Fakat bırakın muhalif kesimi iktidara sempati duyan kesimlerin bile çok açık tepkisine yol açan, daha da önemlisi nereye kadar gideceği kestirilemeyen, toplumun bir çok kesimine karşı son dönemdeki uygulamalar açıkça bir dönemin bitişine işaret ediyor.
Bir iktidarın geldiği noktada asıl ve tek amacı, o ülkede yaşayan tüm insanları güvenli, mutlu ve refah içinde yaşatmaktan daha çok ne pahasına olursa olsun kendi iktidarını sürdürmek olmuşsa bu bir dönemin bitişinin çok açık göstergesidir.