Deprem uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Marmara'daki deprem riskiyle ilgili yaptığı yeni açıklamalarda asıl tehlikenin Adalar Fayı'ndan değil, Marmara'nın güneyindeki iki ana fay bölgesinden kaynaklandığını söyledi.
Üşümezsoy, Bozburun Fayı (Armutlu Yarımadası) ve Sarıköy Fayı (Güney Marmara)'nın büyük deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu vurguladı. Bu bölgelerin, 1999 ve 1953 depremlerinin ardından stres biriktirmeye devam ettiğine dikkat çekti.
“Adalar Fayı Değil, Kumburgaz Çukuru Risk Taşıyor”
Prof. Dr. Üşümezsoy, Kuzey Marmara Fayı'na dair yaygın görüşlere itiraz ederek şu değerlendirmelerde bulundu:
"1999 depreminden sonra stresin Adalar Fayı’na aktarıldığı ve burada 7'nin üzerinde deprem beklendiği iddiası yanlıştır. Gerçek risk, Kumburgaz çukuru içindeki fay segmentindedir."
Üşümezsoy’un yaptığı Coulomb stres analizleri, bu fay segmentinin sığ bir derinlikte, yaklaşık 10 kilometre altında bulunduğunu ve en fazla 6.5 büyüklüğünde bir deprem üretebileceğini ortaya koyuyor. Nisan ayında yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremin de bu segmentte gerçekleştiği belirtilerek, bu analizlerin doğruluğu desteklendi.
Güney Marmara İçin Büyük Uyarı
Üşümezsoy’a göre Bozburun Fayı, 1999 Gölcük depreminden sonra kırılmayan segmentlerden biri. Bu nedenle hâlâ büyük bir enerji biriktiriyor ve Marmara’daki en riskli faylardan biri olarak öne çıkıyor.
Diğer yandan Sarıköy Fayı, 1953 Yenice-Gönen depreminin ardından stres yüklenmeye devam eden bir başka segment. Özellikle Güney Marmara için ciddi tehdit oluşturduğu ifade ediliyor.
“Marmara’nın Batısı Değil, Güneyi ve Doğusu Riskli”
Üşümezsoy, 1912 Şarköy-Mürefte depremi ile Tekirdağ ve Saros çevresindeki sismik stresin büyük ölçüde boşaldığını belirtti. Bu nedenle Marmara’nın batısının değil, doğu ve güney bölgelerinin daha büyük risk taşıdığını dile getirdi.
Uzmanlar, Marmara Bölgesi’nde beklenen büyük depremin yalnızca İstanbul’u değil, tüm bölgeyi etkileyebileceği konusunda uyarıyor.