KKTC CB Erhürman'ın Türkiye'yi ziyareti
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) yeni Cumhurbaşkanı Sayın Tufan Erhürman ilk dış ziyaretini 13 Kasım 2025 Perşembe günü Türkiye’ye yaptı.
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından Ankara Beştepe’de yabancı Devlet Başkanlarına uygulanan protokol çerçevesinde Devlet töreniyle karşılandı. Erhürman’ın ziyareti şerefine 21 pare top atışı yapıldı.
Böyle bir karşılama töreninin anlamının ve değerinin başta Cumhurbaşkanı Erhürman olmak üzere KKTC devleti ve halkı tarafından gerektiği şekilde isabetle değerlendirilmiş olmasını temenni ederim.
Yapılmış olan devlet karşılama töreni Türkiye’nin KKTC’nin kuruluşunu Kıbrıs uyuşmazlığının BMGK kararları temelinde çözümüne değin taktiksel amaçlarla yapılmış bir hamle, yaratılmış geçici bir durum olarak görmediğini açıkça ortaya koymaktadır.
Bu tören, Türkiye’nin 1983’den bu yana geçen 42 yılda olduğu gibi bundan böyle de KKTC’nin bağımsızlığını ve egemenliğini ve KKTC halkının güvenliğini koruyup kollamada üzerine düşen görevleri yerine getiremeye kararlı olduğunu göstermektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Erhürman’ın ilk ziyareti vesilesiyle de Kıbrıs konusunu “Millî Dava” olarak vasıflandırmasının özel ve derin anlamı da iyi anlaşılmalıdır.
“Millî Dava” Türk Milleti’nin Davası demektir. Bunun da anlamı büyüktür.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kıbrıs uyuşmazlığında “en gerçekçi çözümün Adada iki devletin bir arada var olmasından geçtiğine inandıklarını” söylemesi de KKTC’nin yeni Cumhurbaşkanı’na verilmiş anlam dolu bir mesajdır.
Bu mesajda “iki devlet” sözüyle kastedilenin biri KKTC olmak üzere bağımsız ve egemen iki devlet olduğu kuşkusuzdur.
Bu vurgulamayı yapmamın sebebi şudur:
2003 – 2004 Annan Plânı, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” temelinde ve çatısı altında yeni bir anayasa ile iki kesimli bir federal düzen yaratmayı amaçlamıştı. Federasyon iki eyaletten oluşacaktı. Bu eyaletler, ANNAN Planı'nda “Kıbrıs Türk Eyaleti” ve “Kıbrıs Rum Eyaleti” olarak adlandırılmıştı. İngilizce olarak “Turkish Cypriot State” – “Greek Cypriot State” şeklinde ifade edilmişti. İngilizce “state” kelimesinin Türkçe’de “devlet” anlamına da gelmesinin verdiği imkân ve kolaylıktan yararlanılarak, ANNAN Plânı Türk kamuoyuna sanki “iki devletli” çözüm öngörüyormuş gibi yansıtıldı. Oysa bunun böyle olmadığı Plân’da açıkça yazılıdır.
Gerçekten, Plan'ın parçasını oluşturan “Kuruluş Anlaşması’nın” 2. Maddesinde “Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, O’nun Federal Hükûmeti’nin ve oluşturucu eyaletlerinin (constituent States) statüleri ve aralarındaki ilişkiler, İsviçre’nin, O’nun federal hükûmetinin ve kantonlarının statüleri ve aralarındaki ilişkiler model alınarak düzenlenmiştir” şeklinde bir hüküm mevcuttur.
İngilizcesi şöyledir:
“The status and relationship of the United Cyprus Republic, its federal government, and its constituent states, is modeled on the status and relationship of Switzerland, its federal government and its cantons.”