PMS yani Premenstrüel Sendrom, regl döneminden yaklaşık 7-10 gün önce başlayan; fiziksel, duygusal ve davranışsal değişimlerle kendini gösteren bir süreçtir. Kadınların yaklaşık yüzde 75’i bu dönemde sinirlilik, şişkinlik, iştah değişimleri ve ağrılar gibi belirtilerle karşılaşıyor.
Uzmanlara göre PMS, yalnızca hormonal değişimlerden değil, aynı zamanda stres, uyku düzeni, beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıklarından da etkileniyor.
PMS belirtileri nelerdir?
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elif Karahan, PMS belirtilerinin kişiden kişiye değişebileceğini belirtiyor:
“Bazı kadınlarda sadece ruh hali dalgalanmaları görülürken, bazılarında fiziksel şikâyetler daha baskın olabilir. En sık görülen belirtiler; göğüs hassasiyeti, karın şişkinliği, baş ağrısı, tatlı isteği ve ani duygusal tepkilerdir.”
PMS döneminde ne yapılmalı?
Uzmanlara göre bu dönemi hafif atlatmak için birkaç basit ama etkili yöntem uygulanabilir:
Dengeli beslenmek: Tuz ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak ödemi azaltır. Magnezyum açısından zengin gıdalar (muz, fındık, yeşil yapraklı sebzeler) ruh halini dengelemeye yardımcı olur.
Hafif egzersiz yapmak: Günlük yürüyüş veya yoga, stres hormonlarını azaltarak sakinleşmeyi sağlar.
Yeterli uyku almak: Uyku eksikliği PMS belirtilerini artırabilir. Her gece 7-8 saat uyumak vücudun dengesini korur.
Stres yönetimi uygulamak: Nefes egzersizleri ve meditasyon, sinirlilik ve anksiyeteyi hafifletir.
Bol su tüketmek: Vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı olur ve şişkinlik hissini azaltır.
Ne zaman doktora başvurulmalı?
PMS belirtileri günlük yaşamı ciddi şekilde etkiliyorsa, bu durum PMDD (Premenstrüel Disforik Bozukluk) olarak adlandırılan daha ağır bir form olabilir. Uzmanlar, bu durumda bir kadın doğum uzmanı veya psikiyatrist desteği alınmasını öneriyor.