İstanbul
Az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8044 %0.17
50,1756 %-0.07
5.972,23 % 0,28
88.160,00 %3.111

KKTC seçimi ve Bahçeli’nin hezeyanı

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
KKTC seçimi ve Bahçeli’nin hezeyanı

Geçtiğimiz Pazar günü KKTC’de Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Seçimi,  Cumhurbaşkanı Ersin Tatar karşısında aday olan Cumhuriyetçi Türk Partisi Lideri Tufan Erhürman açık ara farkla kazandı. Tatar’ın aldığı oy yüzde 35.81’de kalırken Erhürman yüzde 62.76’yla seçimin galibi oldu; KKTC’nin altıncı Cumhurbaşkanı seçildi.

Daha KKTC Yüksek Seçim Kurulu (YSK) seçim sonuçlarını açıklarken bizim Cumhur İttifakı’nın küçük ama esasında büyük ortağı MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli çıktı, KKTC’de sivil darbe yapılması çağırısında bulundu. Bakın neler söyledi:

“KKTC’de yapılmış olan seçimin sonuçları çok az bir katılımla gerçekleşmiştir. Kıbrıs Türklüğü’nün kaderi bu katılımla temsil edilemeyecek durumdadır. Seçim sonucu seçim kurulu tarafından açıklanmış olsa dahi KKTC Parlamentosu (o parlamentonun adı Cumhuriyet Meclisi’dir) acilen toplanmalı, seçim sonuçları ve federasyona dönüşün kabul edilemeyeceğini ilan etmeli ve Türkiye Cumhuriyeti’ne katılma kararı almalıdır.”

Bahçeli Bey, söylediklerinizi kulaklarınız duyuyor, yazdıklarınızı gözleriniz görüyor mu? Kasım 15, 1983’den beri Ankara KKTC’nin egemen bir devlet olduğunu bütün dünyaya nafile kabul ettirmeye çalışıyor. Şimdi kalkmışsınız, sonuçlarını beğenmediğiniz bir seçim oldu diye KKTC Cumhuriyet Meclisi’ni Türkiye’yle birleşme kararı almaya çağırıyorsunuz. Bu mantığı yürütürsek, Türkiye’de de beğenmediğiniz bir seçim sonucu çıktığı takdirde yasal sonuçların yok var sayılmasını mı isteyeceksiniz? Hem ne demek seçimlere çok az katılım? YSK verilerine göre seçimlere katılma oranı yüzde 62’nin üstünde. Dikkatinizi çekerim. Yedi adaylık seçimde Erhürman ilk turda galip geldi. Oysa sonuçlarına bayıldığınız 2020 seçimlerine katılım yüzde 57 olmuş, Ersin Tatar da ancak ikinci turda seçilebilmişti. Bilmem anlatabildim mi?

Siz Kıbrıs Rum tarafının dayatmak istediği federasyon tehlikesi, seçimlere az katılım bahanesi ardına sığınıp galiba başka şeylerden endişe ediyorsunuz. Mesela Halil Falyalı ve Cemil Önal suikastlarının dosyalarının Erhürman döneminde titizlikle incelenmesi ihtimali sizi endişelendiriyor olmasın?

Özellikle son beş yılda, yasadışı bahis, kara para aklama, fuhuş, insan ticareti, uyuşturucu trafiği, mala çökme operasyonları yüzünden Kıbrıs’ın kuzeyi bir suç cenneti haline geldi. Bunların üstüne uyuşturucu ve kumar baronu olarak tanınan Halil Falyalı’nın, KKTC’de, ardından bu yıl içinde Falyalı’nın kara kutusu Cemil Önal’ın Hollanda’da öldürülmeleri, yetmedi Lefkoşa’nın göbeğine koca bir cami dikilmesi, İngiliz sömürge valilerinden kalma tek katlı, bahçe içinde, tam Kıbrıs mimarisine uygun Cumhurbaşkanlığı Köşkü yerine, itibardan tasarruf olmaz deyip Ankara’dakinin aynısı koca bir külliye inşası, okullarda baş örtüsü dayatması yapılması Kıbrıs Türk halkı için bardağı taşıran damlalar oldu. Zaten ufak bir şehir olan Lefkoşa’da çarşı mevkiindeki cami neyinize yetmedi? Unutmayın ki Kıbrıs Türk halkı öyle cami cemaatinden değildir.

Bahçeli’nin neye hizmet ettiği anlaşılamayan bu çıkışına karşın AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gayet itidalli bir dille KKTC’nin yeni lideri Tufan Erhürman’ı kutladı; meseleyi kapattı. Kendi açısından kapattı da Bahçeli gene durmadı. Dünkü MHP Meclis Grup toplantısında KKTC’yi 82. ilimiz yapmayı hayal ettiğini söyleyerek dedi ki:

“81 Düzce’den sonra 82’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olması artık hayat memat konusu haline gelmiştir.”

Kıbrıs Türk gerçeğini anlaşılan bilmeyen Bahçeli’ye anlatayım. Bu insanlar kırk küsur yıldır dünyayla bağlantılarını Türkiye üstünden yapmak zorundalar. Çünkü Türkiye dışında KKTC’yi tanıyan bir devlet yok. Üstelik Türk askerinin işgali altında oldukları gerekçesiyle olmadık ekonomik ambargolar altında zorluk çekiyorlar.  Kıbrıs Rum tarafının  2004’te AB’ye tam üye olmasıyla birlikte adanın Türkleri iyice yalnızlaştı. Daha geçenlerde Rum Lider Nikos Hristodulidis 110 bin Kıbrıslı Türk’ün Rum pasaportu (AB pasaportu)  alarak dünyaya açılma şansı elde ettiklerini açıkladı. Ne demek istediğimi anlıyor musunuz?

Dönelim KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecine...Esas final seçim propaganda sürecinde yaşandı. Kıbrıs Türk halkının nefret ettiği Süleyman Soylu’nun, sazcı Yavuz Bingöl’ün, AKP futbolunun simgesi Mesut Özil’in ve daha pek çok yandaşınızın  Lefkoşa’ya gönderilmesi, Cübbeli Ahmet denilen ne idüğü belirsiz adamın fetvalar vermesi Ersin Tatar’ın sonunu getirdi. Bir de çok güldüm.  AKP anketçisi bir şirket var. KKTC seçimi öncesi yaptığı ankette Tatar’ın yüzde 60 gibi bir oranla galip çıkacağını tahmin etmişti. Sonuçları görünce acaba bundan sonra kim o anket şirketiyle çalışır?

Kıbrıs’a 1974 harekatından sonra 1976’da KTFD’nin (Kıbrıs Türk Federe Devleti) kuruluşundan beri sayısız kere gittim. Harekattan iki yıl sonra gittiğimde uğradığım şaşkınlığı unutamam. Kıbrıs Türk halkı Türkiyeli Türkler’den hiç hazzetmiyordu. Bu hoşnutsuzluk yıllar içinde derinleşti. Ankara da bu duyguların törpülenmesi için geri adım atmak bir yana Anavatan-Yavru vatan söylemlerinden vaz geçmedi.

KKTC’nin yeni Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, izlediğim kadarıyla iyi bir hukukçu ve denge siyasetini bilen bir kişilik. Seçilir seçilmez, Kıbrıs Rum tarafıyla beş yıldır, yani Ersin Tatar döneminden beri dondurulmuş olan BM gözetimindeki toplumlararası müzakerelerin açılması için çalışacağını, müzakere sürecinde de Ankara’yla istişare etmeden hiç bir pozisyon almayacağını açıkladı. Kıbrıs’ta yeni bir dönem açıldı. Adada zaman geçirmeden temizlik harekatı başlar mı? Göreceğiz.  

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *