Uzun uzadıya bir girizgâh yapmak yerine doğrudan konuya giriyorum.
Dünün en çok konuşulan konularından birisi biliyorsunuz ki “İYİ Parti bilboardları ya da afişleri engellendi iddiasıydı.”
Bir haber kanalında da bu konuya yer verildi. Programın sunucusu ve moderatörü Mehmet Akif Ersoy, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kastederek CHP Eski Genel Sekreteri Gürsel Tekin’e şu soruyu yöneltiyor: “Bilboardları engelliyor musunuz?”
“İBB ye sordunuz mu?” diyerek de ekleme yapıyor.
Böyle bir şeyin asla yapılmadığını belirterek konuşmasına başlayan Gürsel Tekin,
“CHP bütün siyasi partilerin atasıdır. Çok partili döneme geçtiğimizden itibaren 500’den fazla siyasi parti kurulmuş, şu anda yaşamını sürdüren 88 parti var. Tarihimizin bütün dönemlerine ama özellikle yakın siyasi tarihimize baktığımızda CHP demokrasi için gerçekten çok büyük sorumluluklar üstlenmiştir. Örneğin: Sayın Erdoğan’la ilgili 2003 yılındaki yasağı. Daha sonra MHP’ye kurulan kumpası bozma. Aklınıza gelebilecek bütün dönemlerde demokrasinin işleyişi konusunda çok ciddi pozisyonlar almıştır. En sonunda, İYİ Parti’ye o büyük engelleri aşabilme adına çokça, elimizden geldiği kadar ciddi çabalarımız oldu. Ve o tarihten itibaren (2017 yılından), referandum, 3 tane seçim dahil olmak üzere İYİ Parti ile çok yakın ilişkimiz oldu. Doğal olarak bu yakın ilişkiden kaynaklı seçmen geçişleri çok rahat oluştu. Neredeyse zaman zaman sanki bir elmanın yarısı gibi belli bölgelerde seçmenle siyaset arasında ciddi bir denklem oluştu. Arkadaşlarımız bir şehre gittiğinde İYİ Parti’ye uğrarlardı, İYİ Parti geldiğinde CHP teşkilatlarına uğrardı. Sonra da son seçim oldu. Seçimden sonra da Sayın Akşener bu ittifakın bozulması konusunda bir tavır koydu. Olabilir bu son derece doğaldır. İttifaklar gönüllülüğe dayalıdır. O günden itibaren acaba diyorum CHP genel başkanları, bir önceki yönetimdeki genel başkan yardımcıları ya da belediye başkanlarımız; İYİ Parti’ye karşı, Sayın Akşener’e karşı kusur işleyebilecek ya da İYİ Parti’yle ilgili kötü söz söyleyen biri var mı bulamadım. Çok net olarak söylüyorum. Afişin içeriğine baktığınızda; gerçekten içerik çok sakıncalı, sorunlu. Bir Cumhuriyet Halk Partili olarak da çok incindiğimi söyleyebilirim. Nedeni şu: CHP bu ülkeyi yönetmiyor. Ülkeyi yönetenler Sayın Erdoğan ve bugünkü Cumhur İttifakı’dır.” ifadelerini kullanıyor.
Son olarak ise afişlerdeki ‘Teröre alan açan’ vurgusunu işaret ederek “Yani şu lafların muhatabı CHP olabilir mi?” diyor.
Tam o anda moderatör Mehmet Akif Ersoy’dan akıllara durgunluk verecek ve kimsenin aklına gelmeyecek o soru cümlesi geliyor: “Niye CHP’nin olduğunu düşündünüz bunun?”
Gürsel Tekin, “Durum çok açık ve net. Sadece isim verilmemiş.” cevabını veriyor.
Ve devam ediyor Tekin, “Rahatlıkla anlayabileceğiniz bir şey diyor.” Ama Ersoy anlamamaya devam etmiş olacak ki, “Söyler misiniz? Bir okur musunuz?” diyor.
Burada olayı ben devralayım ve bir Ana akım medya kanalının ana haber sunucusunun bile anlayamadığı olaya açıklık getireyim. Konu ilk konuşulmaya başlandığı anda herkes tarafından anlaşılabilir olduğunu düşünmüştüm ama bir ana haber sunucu bile olayı anlayamadıysa durum oldukça vahim demek ki…
Yaşanan olayın sonrasında İYİ Parti’den şöyle bir paylaşım geldi:
Metnin daha ilk kelimelerinde “Ankara, İstanbul ve İzmir’de yaşayan değerli vatandaşlar” denilerek CHP’nin yönetimde olduğu büyükşehir belediyeleri işaret ediliyor.
3. Satırda belirtilen “İstanbul’dan almış olduğu telefonların…” sözleriyle de olayın yaşandığı yerin İstanbul olduğu ifade ediliyor.
“İktidarın kurmuş olduğu istibdat rejimiyle sözde mücadele eden ana muhalefet partisi” ve “Biz iktidar eliyle uygulanan sansüre direndik, belediyelerden gelen sansüre hayli direniriz!” cümlelerindeki ‘ana muhalefet partisi’ ve ‘belediyeler’ ifadeleriyle İYİ Parti’nin paylaşımında CHP’li belediyelerin kast edildiği oldukça açık ama biz yine de Mehmet Akif Ersoy gibi olayı anlayamayanlar için bilboardlar üzerinden de incelemede bulunacağız.
Öncelikle bilboardların tamamına erişmek için İYİ Parti resmi sitesine girdim. ‘Mecbur Değilsin’ başlığı altında yer alan 4 adet afiş yer almaktaydı.
Sloganların oluşumuna dair Genel Başkan Meral Akşener’in sözlerine de yer verilerek kampanya açıklanmıştı.
Sloganların açıklamasında AK Parti ve CHP ifadeleri ayan beyan verilmişti.
Ama hadi diyelim bir vatandaş bunları araştırmayla uğraşmaz, hadi diyelim ki bir haberci bile bunu araştırmakla uğraşmamış görseller üzerinden verilen en bariz mesaja değinelim.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Aralık ayında partisinin seçimlere tek başına girme kararıyla ilgili açıklamalara bulunmuştu.
Akşener, “Bu seçimde biz kendimizi doğru anlatabilirsek, seçmenimiz Türkiye’de yaşanan bu gri atmosferden kurtulmayı arzu ediyor. Bir üçüncü seçeneğe ihtiyaç var. Genel İdare Kurulumuzun aldığı 14 evet, 35 hayır ile biz yalnız, üçüncü bir yolu oluşturmaya gayret edeceğiz” diyerek partilerinin AK Parti ve CHP’den farklı olarak üçüncü bir yol olduğunu ifade etmişti.
Afişlerdeki sloganların altındaki renklere baktığımızda da sol tarafta AK Parti’nin turuncusu, sağ tarafta CHP’nin kırmızısının yer aldığı görülüyor.
Yani iki seçeneğe de ‘Mecbur Değilsin’ denilerek üçüncü yol vurgusu yapılıyor.
Afişlerde, sosyal medya paylaşımında, kampanyanın resmi sitedeki açıklama kısmında net bir şekilde yer verilmesine karşın hala anlayamayanlar olabiliyor demek ki…
Umarız bu analiz ile onlara da yardımcı olabilmişizdir…
Yorum Yazın