Gözkamaş Ergüneş, o günü anlattı

Kıbrıs Barış Harekatının 48. Yıldönümü

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Kıbrıs Barış Harekatının 48. Yıldönümü
Abone ol
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 20 Temmuz 1974 günü yaptığı kapalı oturumda Başbakan Bülent Ecevit, milletvekillerini harekata ilişkin bilgilendirdi. Tutanaklar, harekatla ilgili iktidar ve muhalefetin tek ses olduğunu gösteriyor.

Muhalif. Özel/ Hülya Özmen

Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs'ta 20 Temmuz 1974 günü başlattığı askeri harekatta Mağusa Sancak Karargahında Sivil İşler Sorumlusu (Dal-8) olarak görev yapan Mücahit Komutanları Derneği Genel Başkanı Gözkamaş Ergüneş, Barış Harekâtı ile Yunan Cuntasının devrilerek adaya huzur ve güven geldiğini söyledi. Yarım asıra yaklaşan görüşmelerden de Rumların olumsuz tutumu nedeniyle bir sonuç alınamadığına dikkat çeken Ergüneş, “ENOSİS rüyasından vazgeçmeyen Rumlar ve barış, barış diyerek Türkiye’nin garantörlüğünü sulandırmaya çalışanlar acı ve gözyaşı dolu katliamların yaşandığı karanlık günleri unutmasınlar” diye konuştu.

 ‘Ayşe tatile çıkabilir’

20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatının 48. Yıldönümünde Mücahit Komutanları Derneği Genel Başkanı Gözkamaş Ergüneş Muhalif’e konuştu. Barış Harekâtında Mağusa Sancak Karargahında Sivil İşler Sorumlusu (Dal-8) olarak görev yapan Ergüneş,‘Türkiye için tek seçenek kalmıştı’ dediği ve ‘Ayşe tatile çıkabilir’ parolasıyla başlatılan Harekatla ilgili şunları anlattı:

“Türkiye için tek seçenek kalmıştı. 20 Temmuz 1974 sabahı başlayan 1. Mutlu Barış Harekâtı ve ateş kes ile Cenevre’de başlayan görüşmelerden netice alınamayınca “Ayşe tatile çıkabilir” parolası ile başlatılan 2. Barış Harekatı ile Kıbrıs Türkleri katliamdan kurtulmuş ve özgürlüğüne kavuşmuş oldu.  Mağusa halkının ve TMT Mağusa Sancağı’nın 20 Temmuz 1974’ten 15 Ağustos 1974 gününe kadar, büyük fedakârlıklar ve cesaretle Mağusa kasabasını savunmasından dolayı Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi Meclisi kararı ile Mağusa’ya Gazilik unvanı verilmiştir.

“Mağusa savunmasında 21 şehit ve onlarca yaralı verilmiştir”

Harekât başladıktan sonra Mağusa çevresinde kalan Türkler, yapılan saldırılardan korunmak amacı ile Mağusa Suriçine sığındılar. Böylece nüfus 10 bini buldu. Elde mevcut gıda stoku yeterli olmadığından sıkıntılar başladı. Rumlar daha erken sonuç almak için gece-gündüz surlar içini sahra topları ve havanlarla yoğun bir şekilde dövüyorlar, çıkan yangınlara müdahale edilemiyor ve bu Türk Askeri birlikleri Mağusa’ya yaklaşana kadar devam ediyordu. Mağusa savunmasında 21 şehit ve onlarca yaralı verilmiştir. Mağusa ve Limandan dumanlar yükseliyordu.

16 Ağustos 1974 günü saat 19.00’dan itibaren savaşan taraflar Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin “ateşkes” çağrısına uyacaklarını bildirmiş ve 20 Temmuz 1974 günü başlayan muharebeler fiilen sona ermiştir.

“Karanlık günleri unutmasınlar”

Barış Harekâtı ile Yunan Cuntası devrilmiş, adaya huzur ve güven gelmiştir. Yarım asra yaklaşan görüşmelerden de Rumların olumsuz tutumu devam ettiğinden bir sonuç alınamamaktadır. ENOSİS rüyasından vazgeçmeyen Rumlar ve barış, barış diyerek Türkiye’nin garantörlüğünü sulandırmaya çalışanlar acı ve gözyaşı dolu katliamların yaşandığı karanlık günleri unutmasınlar… 20 Temmuz 1974’te adaya gelen barışı, kimsenin bozmasına izin verilmeyecek, Varoluş Mücadelemiz sonucunda kazandığımız özgürlüğümüzü ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni koruyarak anavatanla elele geleceğe güvenle yürüyeceğiz. Bu günlere gelmemiz için hayatlarını ortaya koyan Mehmetçik, Mücahit ve Mücahidelerimize şükranlarımızı sunar, tüm şehitlerimize rahmet, gazilerimize de sağlıklı esen günler dilerim.

Anamur Radyosu ‘A Radyo’

Rum saldırılarının başlaması ve Rum radyosunun Türk cemaatinin moralini bozacak şekilde yayınlar yapmaya başlamasıyla Türklere yönelik bir radyo istasyonu kurulması fikri gündeme gelir. 25 Aralık 1963'ten itibaren birkaç teknisyenin özverili çalışmalarıyla yayın hayatına başlayan Bayrak Radyosu, Kıbrıs Türk toplumunun en büyük moral kaynağı olmuş, çarpışmalar ve katliamlar sonucunda birbirlerinden ayrı düşen ve haberleşemeyen ailelerin iyilik ve sağlık haberlerini yayımlayarak millî marşlar, kahramanlık türküleri ve şiirler okuyarak toplumun moral seviyesini hep yüksek tutmuş ve millî duyguları kamçılamıştır.

Bayrak Radyosu’nu ‘Kıbrıs Türk Mücahidinin Sesi’ olarak yayına başlamasından sonra Mağusa’da da 10 Şubat 1964 günü Canbulat Radyosu yayın hayatına başlar. 30 Aralık 1963 tarihinde hizmete giren Limasol Sancak Radyosu, 14 Ocak 1964 günü hizmete giren Gazi Baf’ın Sesi Radyosu da yayınına 20 Temmuz 1974 tarihine kadar devam eder.

Bu arada kurulan bir diğer radyo istasyonu ise Anamur Radyosu veya Anamur’un Sesi Radyosu veya Mücahidin Sesi Radyosu olarak da bilinen Kıbrıs’ın Sesi Radyosu’dur. Anamur’da kurulan radyo istasyonu aracılığıyla günde 18 saat boyunca (Eylül 1964-1979) Türkçe, İngilizce ve Rumca yayın yapılır.

20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı’na Giden Yol

Adanın 1878 tarihinde İngiltere’ye verilmesinin hemen ardından başlayan süreçte Kıbrıslı Rumların ve Yunanistan’ın Megali İdea doğrultusunda ENOSSİSİ gerçekleştirme çabaları da hız kazanır. Çeşitli tarihlerde Kilise meclislerinde alınan ENOSİS kararları ve yapılan isyanlardan netice alınamaz. Yunanistan Birleşmiş Milletlere müracaat eder; ancak bu teklif reddedilir. Böylece Yunanistan ile Kıbrıs Rum tarafı işi silah yolu ile halledebileceği düşüncesine kapılır ve bu düşünce ile bir yeraltı örgütü kurma yoluna gider.  Yunanlı General Grivas EOKA tedhiş örgütünü kurar ve 1 Nisan 1955 gecesinden itibaren Kıbrıs adasını neredeyse 20 Temmuz 1974 gününe kadar kan gölüne çeviren bir tedhiş ortamı yaratır.  Önce İngiliz idaresine daha sonra Türk toplumunu hedef alan kanlı terör eylemleri de sonuçsuz kalır. 1 Nisan 1955 tarihinde başlayan ve artarak şiddetlenen olaylar karşısında Kıbrıslı Türkler de tamamen nefsi müdafaaya yönelik olarak Karaçete, Volkan, 9 Eylül, Türk Mukavemet Teşkilatı gibi organizasyonlarla kendilerini savunmaya çalışırlar.

Silah ve terörle bu işin olamayacağını anlayan Rum – Yunan ikilisi tekrar diplomasiye döner ve Türkiye’ye yaklaşır. Kıbrıs cumhuriyetini oluşturan anlaşma 19 Şubat 1959 günü Londra’da imzalanır. Zürih ve Londra anlaşmaları yanında Bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti ile Türkiye, Yunanistan ve İngiltere arasında bir garanti anlaşması da imzalanır.

Bu anlaşma Türkiye’ye adaya müdahale ve adada 650 kişilik bir Türk Alayı bulundurma hakkı verir. 16 Ağustos’a 1960 tarihinde Kıbrıs Cumhuriyeti ilan edilir ve bu olay 21 pare top atışı ile dünyaya duyurulur. 16 Ağustos günü Türk ordusunun temsilcisi olan Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı 82 yıllık bir ayrılıktan sonra tekrar Kıbrıs’a çıkar.

Tarihe 21 Aralık Kanlı Noel olarak geçen 21 Aralık 1963 Cumartesi sabahı Lefkoşa’nın Tahtakale semtinde iki masum Türk’ün vurulması ve bazı Türklerin yaralanması ile yürürlüğe konulan Akritas Planı çerçevesindeki Rum / Yunan saldırıları soykırım niteliğini kaybetmeden 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı'na kadar sürer.  


Yorum Yazın