Kamuda mülakatı kaldırmak… En mantıklı çözüm mü?

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Kamuda mülakatı kaldırmak… En mantıklı çözüm mü?
Abone ol
Kamuda mülakat uygulamasının kaldırılması ile mülakatlarda yapıldığı öne sürülen adam kayırma uygulamasının giderileceği düşünülüyor. Peki bu mümkün olabilecek mi? Mülakat eşittir adam kayırma mı?

Oğuz Büber – Muhalif Analiz


Kamuda mülakatın kaldırılması AK Parti’nin önemli seçim vaatleri arasındaydı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs seçimlerinin bir ay öncesinde (11 Nisan) “Kamuya işe alımları, görevin getirdiği zorunluluklar dışında mülakatı kaldırarak, gençlerimizin sınavdaki başarı sıralamasına göre yapacağız.” diyerek mülakatın kaldırılacağını birinci ağızdan söylemişti.

Aradan seçimin birinci ve ikinci turları geçti. Sonrasında aylar geçti derken Eylül ayında Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’den bir açıklama geldi.

Tekin: “Öğretmenler KPSS sonrasında mülakat notuna göre atanıyorlar. Biz ise şöyle bir mekanizma geliştirmek istiyoruz, KPSS skoru, onun yüzdelik dilimini alacağız yüzde 50. Yüzde 50 de mülakat performansını alacağız arkadaşımızın. Yüzde 50-50 planlıyoruz" diyerek mülakatın kaldırılması değil de düzenleme yapılmasını öngören bir sistem önerdi.

Resmî olarak ilk hamle ise dün Saadet Partisi’nden geldi.

Saadet Partisi’nin personel alımında mülakatın kaldırılmasına ilişkin TBMM Genel Kurulu’na getirdiği grup önerisi AK Parti ve MHP’li milletvekillerinin red oyu vermesiyle kabul görmedi.

Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin verdikleri önerinin gerekçesini şöyle anlattı;

“Derdimiz bağcıyı dövmek değil, derdimiz üzüm yemek. Derdimiz bağcıya yanlışını, hatasını bir kez daha hatırlatmak” diyerek sözlerine başlayan Şahin; gençlerin sadece adalet istediklerini torpil peşinde olmadıklarını, eşit şartlar altında yarışmak istediklerini belirtti ve bu yüzden kayırmacı mülakat sisteminin kaldırılmasını talep ettiklerini belirtti.

 

Peki, gençler gerçekten ne istiyor? Çözüm mülakatı kaldırmak mı? Mülakat kaldırılınca tüm sıkıntılar bitecek mi? Olaya gerçekçi bakarsak mülakatın kaldırılması gibi bir olanak var mı?

Kabul edelim mülakat usulünde sistem kimin elindeyse alımlara istediği gibi yön verebiliyor ve ortaya bir adaletsizlik çıkıyor.

Mülakatın kaldırılmasıyla ulaşılmak istenen; siyasal görüşün önemli olmadığı, yani kazandığı puanla atanabilmeye imkan tanıyan bir sistem. Bu sayede nitelikli insanların hak ettikleri yerde olacağı düşünülüyor.

Aldıkları puana göre sıralandıkları en kötü sistem bile taraflı mülakattan çok daha adaletli duruyor görünürde.

 

Ama bir de olayın başka boyutu var. Atanacak memur yapacağı işte ne kadar vasıflı olacak ve görevini ne kadar eksiksiz yerine getirebilecek?

Öğretmenlik üzerinden düşünelim. Yazılı sınavda daha başarılı olmak, bildiklerini karşısındaki öğrenciye başarılı bir şekilde aktarabileceği yetisini karşılamıyor. İletişimde iyi olmak, bir topluluğu yönetebilmek doğru cevapları vermekten fazlasını gerektiriyor. Yani özgüveni düşük ve ifade yeteneği olmayan bir kişinin öğretmenlik mesleğini başarıyla yerine getirmesini beklemek hayalcilik olur.

Bu durumun test edilmesi safhasının mülakat değil formasyon dönemindeki staj aşamasında olduğunu belirtebilir ve o aşamayı geçtiyse artık sorgulamamak gerektiğini söyleyebilirsiniz. Bu açıdan dediğiniz doğru olabilir ancak sistemimizde bir şekilde sınıf veya sınav geçmek ve sonuçlandırmak var. ‘Sen öğretmen olamazsın’ diye staj aşamasında başarısız sayılan öğretmen adayı var mı bilmiyorum. Bir şekilde öğretmenler mezuniyetini almış ve öğretmenlik yapmaya hazır oluyor.

4 sene boyunca eğitimini almış ve gerekli testlerden geçti söyleminin karşılığı iyi bir öğretmen olacak değildir. Bu, iyi bir müzik eğitimi alan kişinin eğitim sonunda sesi çok güzel olacaktır düşüncesine benzer. Bazı vasıflar ve uygunluklar sonradan öğrenilebilir ve denetlenebilirken bazılarının sınanması sadece bilgiden ibaret olamaz.

 

Çözüm ne midir?

Mülakat sınavlarının videolu olması ve kayıtların saklı tutulmasıdır.

Jürinin sorduğu sorular alan ve meslek özelinde olmalı; bu şekilde adayın yeterliliği sadece kağıt üzerinde değil görsel olarak da test edilmiş olacaktır. İtiraz durumlarında da kayıtlar olacağı için incelenme yapılabilecek ve bir üst kurul oluşturulması durumunda videolar da baz alınarak değerlendirme yapılabilecektir.

Diyebilirsiniz ki kurul da olsa yine sistem kendi görüşüne yakın olana kayırmacılık yapacaktır. Adalet olgusunu uygulamamak isterseniz her türlü bu kayırmalar olacaktır zaten…


Şunu iyi bilmekte fayda var;

İyi öğrenmek ve bilgili olmak farklı, iyi bir öğretici olmak farklı meziyetlerdir.
 


Yorum Yazın