Hollanda’nın yeni başbakan adayı Dilan Yeşilgöz PKK destekçisi mi?

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Hollanda’nın yeni başbakan adayı Dilan Yeşilgöz PKK destekçisi mi?
Abone ol
Hollanda Adalet Bakanı Dilan Yeşilgöz, şu anda partisinin liderliğinin ve Hollanda başbakanlığının en büyük adayı konumunda. Ünlü siyasetçinin geçmişine dair ise birçok spekülasyon mevcut. Peki, Ortaya atılan iddialar ne derece doğru? Dilan Yeşilgöz’ün terör örgütü PKK’ya karşı tutumu ne?

Muhalif Analiz

Hollanda'da koalisyon hükümeti, göçmen politikalarındaki anlaşmazlık sebebiyle 7 Temmuz gecesi dağıldı. Hollanda'nın en uzun süre görevde kalan başbaşkanı olan Mart Rutte, 7 Temmuz gecesi istifasını açıkladı ve gelecek seçimlerde partisinin başında yer almayacağını, aktif siyaseti bırakacağını duyurdu.

17 yıldır Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi'nin (VVD) başında olan Rutte'nin yerine kimin geçeceği ilk aşamada belli değildi.

VVD MYK Başkanı Eric Wetzels, siyaseti bırakma kararı alan VVD lideri ve Başbakan Mark Rutte'nin "büyük ayak izlerini" takip etmenin zor olduğunu belirtip, "Bunu yapabilecek biri varsa, o da Dilan'dır” diyerek Dilan Yeşilgöz-Zegerius'u işaret etti.

SEÇİLMESİ DURUMUNDA HOLLANDA'NIN İLK KADIN VE GÖÇMEN KÖKENLİ BAŞBAKANI OLACAK

46 yaşındaki Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakanı Dilan Yeşilgöz de geçtiğimiz gün adaylığını açıkladı. Türkiye'den Hollanda'ya çocukken göç eden Yeşilgöz, seçilmesi durumunda VVD'nin ilk kadın başkanı, Hollanda'nın ilk kadın göçmen kökenli başbakanı olacak.

ADAYLIĞINI BÖYLE DUYURDU

Yeşilgöz aday olacağını ise sosyal medya hesabından şu sözlerle duyurdu:

"VVD'nin parti liderliğine aday olmaya karar verdim. Söz artık yönetim kuruluna ve ardından VVD üyelerine kaldı. Her halükarda ülkemizi daha da güzelleştirme sorumluluğunu seve seve alıyorum."

ORTAYA ATILAN CİDDİ İDDİALAR

Dilan Yeşilgöz’ün geçmişi ve kökeniyle ilgili ise çeşitli iddialar ortaya atılıyor.

Dilan Yeşilgöz, 12 Eylül 1980 askeri darbesi öncesi Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nda (DİSK) görevli ve Tunceli doğumlu sendikacı Yücel Yeşilgöz’ün kızıdır.  

Babası 12 Eylül darbesinin hemen ardından, 1980 yılında Türkiye'den kaçarak Hollanda'da sığınma talebinde bulundu. Baba Yeşilgöz’ün Tunceli doğumlu olduğu halde sözde 'Kürdistan' doğumlu olarak kendisini tanıtan bir PKK destekçisi olduğu belirtiliyor.

Bölücü terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın yakın arkadaşı olduğunu söyleyen Yücel Yeşilgöz, 1998'de NRC'ye verdiği röportajda kendisinin Öcalan kadar çalışkan olmadığını; Öcalan’ın devrim ve sözde Kürdistan için çok çalıştığını belirtmiş. Yeşilgöz’ün bu ifadelerinden terör örgütü lideriyle yakın ilişkiler içerisinde olduğunu görebiliyoruz.

Yeşilgöz’le ilgili diğer dikkat çekici bir nokta da, 2018 yılında Hollanda'da sözde Ermeni soykırımını tanıyan 5 Türk kökenli milletvekilinden birisi olması.

Garip bir duruma değinmek gerekirse Dilan Yeşilgöz’ün odasının duvarında elinde silah tutan yaşlı bir kadın fotoğrafı bulunuyor.

Fotoğrafta, 106 yaşındaki Ermeni bir kadın elinde AK-47 kalaşnikof silah tutuyor.  

Fotoğrafın Ermenistan’ın Karabağ iddialarına destek niteliğinde olduğu belirtiliyor.

Şu an odasında yer alan bir fotoğrafın güncel siyasi fikirlerinden soyutlanmış olduğunu düşünmek pek mantıklı gelmiyor bizlere.

Fotoğraftaki kadın kim?

Yeşilgöz'ün önünde poz verdiği fotoğraf, Ermenistan'ın Karabağ'ı işgali ile ilgili bir mesaj gönderiyor. 1990 yılında Ermenistan'ın Karabağ'ı işgali sırasında, 106 yaşındaki bir Ermeni kadının elinde AK-47 Kalaşnikof tüfekle görüntülendiği kare, Ermenistan'ın Karabağ'daki iddiaları için bir sembole dönüşmüştü.

BUGÜNLERE GELMESİNİ HOLLANDA'NIN İLTİCA POLİTİKASINA BORÇLU

Biz yine de Yeşilgöz’ün Hollanda’daki siyasi duruşuna da bir bakalım.  

Yeşilgöz sağ liberal ve katı göç karşıtı politika izleyen bir partide yer alıyor. Bu açıdan kendisiyle çelişiyor desek yeridir.

Amsterdam Belediye Meclisi üyesi olarak aktif siyasete başlayan Dilan Yeşilgöz, 2017 yılında VVD’den milletvekili seçilmişti. Daha önce Devlet Bakanı olan Yeşilgöz, geçen yıldan bu yana Adalet ve Güvenlik Bakanı olarak görev yapmakta.

"Hollanda iltica politikası olmasaydı, asla burada olmazdım" diyerek şükranlarını sunan Yeşilgöz, iltica ve göç politikasıyla ilgili müzakerelere de liderlik ediyordu.

Diğer koalisyon ortakları, VVD tarafından verilen çatışma bölgelerinden gelen mültecilerin savaş bitince geri dönmesi ve bunlara yönelik aile birleşimi sınırlaması getirilmesi önerisi kabul görmeyince de hükümet düşmüştü.

Genel başkan olması durumunda; yani kendi siyasi görüşüne ters bir partide genel başkan olması durumunda, katı göç politikaları uygulayan bir partide göçmen olarak uygulamak zorunda kalacak.

Benliğine uygun şekilde Türkiye’ye eleştiriler getirirken, benliğini hiçe sayarak yüksek statüde görev yürütecek olan Yeşilgöz’e başarılar dilemek pek yerinde olmayacaktır.

NATO’nun köklü ülkelerinden biri olan Türkiye’nin terör örgütü olarak kabul ettiği PKK’yı terör örgütü olarak nitelendirmeyecek birinin yine köklü bir NATO ülkesinde liderlik koltuğuna oturması oldukça ilginç bir tablo ortaya çıkaracaktır.

Başbakan olması durumunda ise Hollanda’nın alacağı kararlarda ne yönde bir etkisi olacağını bizlere zaman gösterecek... 


Yorum Yazın