Hayatını kadın hakları mücadelesine adamış

Fatma Çiğdem Aydın'a saygıyla

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Fatma Çiğdem Aydın'a saygıyla
Abone ol
Ömrü boyunca kadın hakları için mücadele etmiş Muhalif. Yayın Kurulu Üyesi Fatma Çiğdem Aydın'ı saygıyla anıyoruz.

Yayın Kurulu Üyemiz Fatma Çiğdem Aydın'ın 8 Mart 2021'de kaleme aldığı yazı şöyle:

Yaşasın 8 Mart

Geçtiğimiz yıllarda makam sahibi erkeklerin büyük bir kısmı 8 Mart’ta “kadınlarımıza” çiçek dağıtır, konserler, gösteriler ve türlü çeşitli ama illaki neşeli kutlamalar organize ederlerdi. Kadın örgütlerinin 8 Mart’ı kadın sorunlarını anma ve anlatma günü olarak görme kararlılığı, pandemi ve yasaklar bir araya gelince yavaş yavaş bu tuhaf kutlamalardan kurtulmaya, son iki yıldır 8 Mart’ı biraz daha anlamına yakın etkinliklerle geçirmeye başladık.8 Mart’ta kadın çalışanlarını idari izinli sayan belediye sayısı (Silopi, Diyarbakır, Kadıköy, Antalya vb.) şimdilik pek az olmakla beraber bunun gibi umut verici gelişmeler var. 

Örneğin bu yıl birçok CHP’li belediye, 8 Mart’a ve kadınların taleplerine yer veren afişler, billboardlar hazırlayıp astılar. 

Kadın örgütleri ise bu yıl, hem neredeyse bütün illerde 8 Mart yürüyüşü yapacak hem de hazırladıkları etkinlikleri aynı gün canlı yayına bağlanarak tüm Türkiye ile paylaşacaklar. Saat 17.00 de başlayacak canlı yayının 20.00’ye kadar sürmesi planlanıyor. Youtube üzerinden izlenebilecek yayına katılacak illerden bazıları Sinop, Balıkesir, Edirne, Kocaeli, Mersin, Antalya, Ankara, Eskişehir… Ayrıca Fethiye ve Bodrum gibi ilçeler de yayında olacak. Yayını https://youtube.com/c/eşitlikiçinkadınplatformu adresinden izleyebilirsiniz.
8 Mart için kullanılan Dünya Emekçi Kadınlar Günü ifadesi için kısa bir hatırlatma yapmak istiyorum. 1910’da Clara Zetkin ve arkadaşlarının tarihi kesin olmayan bir günün her yıl Dünya Kadınlar Günü olarak anılması önerileri kabul edilmişti. 1921 yılında, Uluslararası Komünist Kadınlar Konferansı’nda Dünya Emekçi Kadınlar Günü adı benimsendi ve ondan sonra genellikle sol, sosyalist ve komünist partiler bu adı kullandılar. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 16 Aralık 1977’de 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılmasını kabul etti. BM’nin “emekçi” vurgusundan vaz geçmesinin nedeni “tüm kadınların emekçi olması” yönündeki görüştü. Bugün “emekçi” vurgusu yine çoğunlukla sol, sosyalist ve komünist partilerce tercih ediliyor ama aslında bütün kadınların emekçi olduğu bir gerçek. Çalışmayan (emekçi olmayan, yaptığı işler sırasında ter akıtmayan – bildiğiniz gibi emekçinin bir tanımı da bu- ter akıtmak) kadın var mı ben bilmiyorum.

2021 yılının 8 Mart günü Türkiye’deki kadınların durumu nasıl diye sorarsanız… 

Kadına yönelik şiddet nedeniyle her gün en az üç kadın öldürülüyor

Hayatımız hakkındaki kararların alındığı Meclisimizde 102 kadın, 487 erkek (kadınların dört katı!) vekil var

Kazanç Kapısı Araştırmasına göre 2018 yılında yıllık ortalama kazanca bakıldığında erkeklerin aynı işi yapan kadınlara göre 4 bin lira fazla kazandığı görülüyor…

Erkeklerin sağlıklı yaşam süresinin kadınlardan 3 yıl 1 ay daha uzun olduğu ortaya çıktı… (Acaba hiç ev işi yapmadıkları, temizlik malzemelerinin kimyasallarına ve ev kazalarına maruz kalmadıkları için olabilir mi?)

2018 yılında en az üniversite mezunu olan kişilerin toplam nüfus içindeki oranına bakıldığında erkeklerin yüzde 22,4 kadınların yüzde 17,5 olduğu görüldü.

İmam Hatip Ortaokulu sayısı 2006-2017 döneminde yüzde 510, toplam öğrenci sayısı yüzde 444, kız öğrenci sayısı yüzde 459 arttı. Eğitimli ama meslek sahibi olmayan, hayatını ev ve aile işlerini üstlenerek geçirmeye aday yüzbinlerce kız çocuğu için iyi bir gelecek sağlayacak politikalar üretilmesi gerekiyor. 

Ne okulda ne işte olan 15-19 yaş arasındaki kız çocuk sayısı 643 bin, 20-24 yaş arasında ise sayıları 1 milyon 312… Eğitimine devam etmeyen/edemeyen ve bir işte çalışmayan yaklaşık iki milyon genç kadın için de yine güvenlik, sağlık istihdam alanları başta olmak üzere kapsayıcı politikalara ihtiyaç var.

Türkiye’de kadınların ve kadın haklarının durumu hiç iç açıcı değil. Ama kadınlar olarak bunu biliyor ve mücadele azmimizi hiç bırakmadan, dayanışmayla, omuz omuza kadın sorunlarının çözümü için uğraşıyoruz. Tüm dünyadaki kız kardeşlerimiz gibi. Dayanışa dayanışa kazanacağız!
Yaşasın 8 Mart! 


Yorum Yazın