Olaylar nasıl başladı? Neler yaşandı? Kimler tepki gösterdi?

Ermeni Lobisi’nin dayatmasıyla Atatürk dizisini yayınlamayacak olan Disney Plus’a tepki büyük!

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Ermeni Lobisi’nin dayatmasıyla Atatürk dizisini yayınlamayacak olan Disney Plus’a tepki büyük!
Abone ol
Ermeni Lobisi’nin çalışmaları sonrasında Disney Plus'ın Atatürk dizisini platformda yayınlamaktan vazgeçtiği belirtilmişti. Bu gelişme sonrasında Disney Plus oldukça fazla tepki gördü; siyasiler, vatandaşlar sert eleştiri içeren paylaşımlarda bulundu. Sonrasında ise boykot kampanyası başlatıldı ve abonelikler iptal edilmeye başlandı. Peki, olay nasıl başladı? Neler yaşandı? Tepki gösterenler kimler oldu?

Muhalif Analiz

Disney Plus tarafından çekilen Atatürk dizisinin platformda yayınlanmayacağı iddiaları gündemdeki en önemli konulardan birisi.

Dizinin lansmanı geçtiğimiz yıl 28 Ekim’de yapılmış, fragmanı da paylaşılmıştı. 

Atatürk dizisiyle ilgili bu detayların ortaya çıkmasından hemen sonra Ermeni lobisi büyük tepki göstermiş ve Disney Plus üzerinde lobi faaliyetlerine başlamıştı. 

Yapımın başlangıçta 6 bölümlük bir dizi olacağı ve 29 Ekim 2023 tarihinde yayınlanacağı belirtilirken diziye ilişkin ciddi bir iddia ortaya atıldı.

Ermeni lobisine yakın sosyal medya hesaplarında dizinin tüm dünyada yayınlanmasından vazgeçildiği ve türünün de filme dönüştüğü belirtildi.

Artık film olan yapımın sadece Türkiye’de ve sinemalarda yayınlanacağı detayı da iddianın diğer önemli kısmı oldu.

29 Haziran tarihinde,

Ermeni lobisi kurumlarından ANCA; Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü Türk diktatör ve elinde milyonlarca kişinin kanı olan bir soykırım katili olarak tanımlarken Disney Plus’a diziyi iptal etme çağrısında bulunuyordu. 

31 Temmuz tarihinde ise,

Başka bir Ermeni sayfası "Disney Plus’ın Atatürk dizisini iptal etme kararı aldığını duyurmaktan mutluluk duyuyoruz." şeklinde bir paylaşımda bulundu.

Paylaşımın geri kalan kısmında, “29 Ekim 2023'te altı bölümlük bir dizi olarak yayınlanmayı planlanlamasına, kadrosunda Emma Watson’ın yer almasına ve 8 Milyon Dolar harcandığı bildirilmesine rağmen platform akıllıca davranarak diziyi yayınlamamayı seçti. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılına ithafen yapımcılığını Disney Plus'ın üstlendiği dizi, sinema filmine dönüştürülerek 3 Kasım'da yalnızca Türk sinemalarında gösterime girecek. 

Platformda yayınlanacak dizinin iptal etme kararının; Ermeni cemaatinden gelen baskı ve Amerika Ermeni Ulusal Komitesi'nin (ANCA) taleplerinden sonra geldiği belirtilmiştir.” ifadelerine yer verildi.

 

Bu iddiaların sonrasında ise RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Disney Plus hakkında inceleme başlatıldığına dair bir paylaşım yaptı:

"Disney + isimli dijital medya hizmet sağlayıcının yerli içerik olan 'Atatürk' dizisini platformunda yayınlamama kararı aldığına dair kamuoyuna yansıyan bilgilerden hareketle kuruluşun savunmasının alınmasına ve inceleme başlatılmasına karar verilmiştir. Türkiye Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk en önemli toplumsal değerimizdir. Basına yansıyan Ermeni lobisi müdahalesi iddiaları titizlikle araştırılmaktadır.”

Siyasi Partilerin tepkisi

Konuya ilişkin birçok siyasi partiden paylaşımlar geldi.

İYİ Parti

İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, "Daha önce gelen haklı tepkiler üzerine yayınlanacağını duyurdukları 'Atatürk' dizisini bu kez Ermeni lobisinin baskı ve yönlendirmesiyle yayından kaldırma kararı aldığı belirtilen dizi/film platformu Disney Plus'ı uyarmak istiyoruz. Mustafa Kemal Atatürk demek Türk Milleti demektir. Türkiye düşmanlarının yalan kampanyasına alet olunmamasını diliyoruz. Böyle bir karar alındığı takdirde söz konusu platforma üye olan tüm vatandaşlarımızı üyeliklerini sonlandırmaya çağırıyoruz" dedi.

AK Parti

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Amerika merkezli bir dizi/film platformunun Ermeni lobisinin baskısına boyun eğerek “Atatürk” dizisini yayınlamadan yayından kaldırması utanç vericidir.

Söz konusu platformun bu tutumu, Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine ve milletimize saygısızlıktır.

Daha önce çeşitli vesilelerle ifade ettiğimiz gibi ABD’deki bu sözde soykırım şebekesi, tarihi olayları yalan siyasetine alet etmektedir. 

Bu lobinin yegane amacı, defalarca görüldüğü üzere Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesine de mani olmaktır.

Bu şebekelerin faaliyetleri, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti karşısında hiç hükmündedir. Bu şebekelere boyun eğenler utansın…” ifadelerine yer verdi.

 

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy da benzer nitelikli paylaşımlarda bulunurken CHP kanadında kurmay pozisyonunda bir isimden paylaşım gelmedi. Paylaşım yapan tek kişi CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül oldu. Atatürk’ün partisi olarak bilinen CHP’den paylaşım gelmemesi sosyal medyada büyük tepkiye neden oldu. 

Sosyal medyada tepki gösterilen tek kitle ise siyasetçiler değildi. Atatürk’e sahip çıkmayan sanat camiası da eleştirilenler kitlelerdendi. Özellikle Disney Plus’ın Türkiye’deki marka elçilerinden paylaşım beklenildi.

Son Recep İvedik filmini Disney Plus’ta yayınlanan Şahan Gökbakar ve Atatürk yapımında başrolde yer alan Aras Bulut İynemli başta olmak üzere; Aslı Enver, Burak Deniz, Cansu Dere, Demet Özdemir, Eda Ece, Engin Akyürek, Gülse Birsel, Halit Ergenç, Hande Erçel ve Pınar Deniz gibi birçok ismin platformla ilişkisi bulunuyor.

Hiçbirinden şu ana dek iddialara yönelik eleştiri paylaşımı gelmedi. Eleştirilerde kullanılan diğer bir argüman ise bu ünlü isimlerin kutlama ve anma günlerinde Atatürk’ü anmaları ancak böyle tavır gerektiren durumlarda sessiz kalmalarıydı.

Halk açısından ise durum daha farklı. Birçok vatandaş sadece tepkisini göstermekle kalmayıp ayrıca platformu boykot çağrısında da bulundular. Atatürk’e yapılan saygısızlığa karşılık olarak Disney Plus aboneliklerini iptal ediyorlar. 

Ermeni Soykırımı iddiası gerçek mi? Kanıtlar var mı?

24 Nisan günü bütün dünyada Ermeni lobisi tarafından soykırım günü olarak ilan edilmiştir. Ancak soykırım iddialarının belgelere dayalı bir gerçekliği bulunmamaktadır. 

Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’nda İtilaf Devletleri’ne karşı Almanya’nın yanında savaşa girmesi; Ermeni komitacıların hedeflediği bağımsız Ermenistan düşüncesi için bir fırsat oluşturmuştu. Savaşa kadar silahlanan Ermeniler, savaş başladığında ise bağımsız Ermenistan’ı kurmak için vatandaşı olduğu Osmanlı Devleti’ne karşı kendi savaşlarını vermişlerdi. Osmanlı’nın Sarıkamış’ta aldığı yenilgi ve sonrasında İngiltere ve Fransa’nın Çanakkale’ye saldırmasına eş zamanlı olarak Ermeni komitecileri doğuda zayıf kalmış Osmanlı ordularını çökertmek için harekete geçmiş ve silahlı isyanlar baş göstermiştir. Ayrıca I. Dünya Savaşı’nın daha ilk dönemlerinde Ermeniler Rus ordusuna dahil olarak Osmanlı’ya karşı da savaş vermişlerdir. Belgelere göre bu bölgede (Doğu Anadolu Bölgesi) Müslümanlara karşı toplu katliamlar da gerçekleştirilmiştir. (Ermeniler Tarafından Yapılan Katliam Belgeleri, 2001; Karacakaya, 2005, s. 237-248)

Yine belgeler ve deliller üzerinden gitmek gerekirse Eski Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu da Ermeni soykırımı iddialarının tarihi belgelerle yalanlandığını ifade etmiştir. 

Halaçoğlu, Ermeniler’in konuya bilimsel olarak değil siyasi bir malzeme olarak baktığını şu cümlelerle izah ediyor: "İlmi araştırmaları bir kenara bırakıp sadece siyasi düşüncelerle hareket eden bir propagandist hareketin sonucu Ermeniler, kendilerinin 1915 yılında soykırıma tabi tutulduğunu, bazıları 1,5 milyon bazıları 2 milyon Ermeni'nin katledildiği gibi iddialarla ortaya çıkıyorlar. Bir iddia var, bunun yanında bir de gerçekler var. Bu gerçekleri görmezden gelen, tamamen siyaset yapmaktalar."

Halaçoğlu tehcirle ilgili olarak Türk Tarih Kurumunun detaylı araştırmalar ve arşiv çalışmaları yaparak gerçekleri belgeleriyle ortaya koyduğunu belirterek şunları söylüyor:

"Başta ABD olmak üzere İngiltere, Fransa, Almanya, Milletler Cemiyeti arşivi, Rusya ve İran arşivlerinin tümünü baştan aşağıya taradık. 100 bin sayfadan fazla belge topladık bu bölgelerden. Elde ettiğimiz sonuçlar hiç de iddia edildiği gibi Ermenilerin katledilmiş olduğunu ortaya koymuyordu veya devlet eliyle bunun yapıldığını ortaya koymuyordu. Osmanlı yetkilileri, yollarda Ermenilere saldıran, mallarını gasp eden ve onları katledenleri de cezalandırmıştır. 1915'te 1673 kişi mahkemeye verilmiştir."

Yani Ermeni tarafından belgeli olarak bir kanıt bekleniyor. Ancak karşılığında alınan cevap ise ısrarla Ermeni Soykırımı’nın dayatılması oluyor. 


Yorum Yazın