Erken seçim, seçim yenilenmesi, 6 Nisan tarihi, meclisin feshedilmesi gibi ifadeler gündemi işgal etmeye başladı. Daha düne kadar seçim tarihi bellidir, seçim zamanında yapılacaktır şeklinde açıklamalarla muhalefetin erken seçim taleplerine karşı duran Cumhur ittifakı bileşenleri yavaş yavaş ‘neden olmasın?’ cümleleriyle nabız yoklamaya başladılar.
Muhalif Analiz / İnanç Uysal
Bu tartışmaların merkezinde ise yeni seçim sistemi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden aday olup olamayacağı tartışmaları yer alıyor. 6 Nisan’dan sonra yapılacak olan bir seçim eski seçim sistemi ile yapılacak, ama sonrasında yeni seçim sistemi geçerli olacak. Muhalefet maç başladıktan sonra kural değiştirerek kendisine avantaj sağlamayı hedefleyen Cumhur ittifakı tarafının bu hamlesi nedeniyle zaten 6 Nisan’dan sonraki bir erken seçimi anlamsız buluyor. Dahası Erdoğan’ın hukuken şüpheli görünen yeniden adaylığını da meşrulaştırmak istemiyor.
Ancak yeni seçim sisteminde sadece MHP için yapıldığı düşünülen barajın yüzde 7’ye çekilmesi hamlesinin de MHP için yetmemesi durumunda yeni sistemin de avantajlarının beklendiği gibi olmayacağı ifade ediliyor. Ankara kulislerine bakılırsa da MHP’nin herhangi bir tarihte yapılacak bir seçimde barajı aşması pek mümkün görünmüyor.
Şu anda iktidar tarafı hem yaptığı Ocak ayı ekonomi hamlelerinin etkisinin kaybolmayacağı bir takvimde seçim yapmak istiyor; hem de bu seçimim büyük partilere avantaj sağlayacak gibi görünen yeni sistemle seçime gitmek istiyor. Üzerine Erdoğan’ın adaylığı üzerinde oluşabilecek bir gölgeyi de kaldırmak niyetinde. Yani iktidar tarafı 6 Nisan’dan sonra mümkün olan en erken tarihte seçim yapmak niyetinde. YSK’nın da seçim takvimini hızlandırarak 45 güne indirme yetkisi var yani iktidarın istediği şartlarda en erken şekilde seçim yapılması söz konusu olursa, Şubat Ayının 20’sinde seçim kararı alınmak zorunda.
Bu arada iktidarın bir başka tarih çıkmazı da Ramazan ayı. AKP içinde birçok kişinin Ramazan’ın biteceği tarih olan 21 Nisan ve üzerine Bayram tatili de düşünülünce en erken seçim tarihi olarak 30 Nisan’ı işaret ettikleri kulislerde konuşuluyor. Ramazan da seçim sandığını halkın önüne koymak konusunda AKP genel olarak isteksiz yani.
Erdoğan’ın adaylığının tartışmaya açılmaması için ise hukukçuların bir bölümüne göre erken seçim kararını meclis almak zorunda. Ancak YSK’nın yorumunun böyle olmayacağı da siyasetin genel kanısı. Erdoğan, meclisi feshederek bir erken seçim kararı alsa dahi YSK’nın Erdoğan’ın adaylığını onaylanacağı düşünülüyor.
Muhalefet tarafı ise yeni yıldaki zamların haziranı görmeden eriyeceğini düşünüyor. Meclis’ten alınacak bir karara ‘can simidi uzatma’ olarak bakıyor. CHP ve İYİ Partili bazı yetkililer AKP’nin Ocak hamleleriyle, yalancı bir bahar havası estirmeye çalıştığını düşünüyorlar. EYT gibi, konut projeleri gibi seçim ekonomisi hamlelerinin etkisinin de Mayıs ayına varıncaya kadar ortadan kalkacağını AKP’nin de bildiğini o yüzden de seçimi erkene alma yolunu seçtiklerini söylüyorlar. “Biz bir yıldan fazladır erken seçim istedik her seferinde bize seçim zamanında yapılacak dediler. Şimdi biz de ya 6 Nisan’dan önce ya da zamanında diyoruz” şeklinde konuşuyorlar.
Son olarak Erdoğan’ın Meclis’i feshetmesi durumunun ciddi bir seçenek olduğu da muhalefet çevrelerinde konuşulmaya devam ediyor. Ancak böyle bir hamlenin Erdoğan’ın karizmasına ciddi bir olumsuzluk olarak yansıyacağı da konuşulanlar arasında yer alıyor.
Yorum Yazın