Cumhuriyetin 100. Yılında, tek kutlama etkinliğimiz tuvalet kağıdı indirimi

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Cumhuriyetin 100. Yılında, tek kutlama etkinliğimiz tuvalet kağıdı indirimi
Abone ol
Türkiye Cumhuriyeti koca bir asrı devirmek üzere ve büyük bir coşku içerisinde olmamız gerekirken herkeste bir sükunet hakim...

Bu belki de bilinçaltımızdaki mahcubiyetten kaynaklı. Atatürk’ün; açtığı yolda, gösterdiği hedefe durmadan yürüyemediğimizi biliyoruz aslında.

Oysa Atatürk 10. Yıl Nutku’nda ne kadar umutluydu halkından;

“Büyük Türk milletinin bir ferdi olarak bu kutlu güne kavuşmanın en derin sevinci ve heyecanı içinde”ydi.

Atatürk “Az zamanda çok ve büyük işler yaptık, fakat yaptıklarımızı asla kafi göremeyiz. Çünkü daha çok ve daha büyük işler mecburiyetinde ve azmindeyiz” diyordu. Biz ise sonraki 90 yılda üzerine neredeyse hiçbir şey katamayacaktık.

Kültürümüzü muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmamız gerektiğini belirten Atamız ayrıca “Zaman ölçüsü geçmiş asırların gevşetici zihniyetine göre değil, asrımızın sürat ve hareket mefhumuna göre düşünülmelidir” diyordu.

Atatürk bunu tam 90 yıl önce söylüyor. Bizim o güne göre ilerde olmamız bile bir şey ifade etmemeli aslında. Bugünün en ilerici düşüncelerine sahip olmalıyız. Ama vaziyete baktığımız zaman, Cumhuriyetin kuruluş yıllarında bile daha çağdaş bir yapı olduğunu görüyoruz. Bugün daha geride olduğumuzu anlatmak için en basitinden şöyle bir örnek verelim.

Fethullah Gülen denilen zat tarafından kurulan dini yapılanma diğer adıyla cemaat birkaç yıl önce darbe kalkışmasında bulundu. Atatürk’ün kurduğu cumhuriyette her bir fert görevini layıkıyla yapıp, ülkeyi ileri daha ileri taşıması gerekirken; o devletin her bir yerine bir cemaat yapılanmasının müridleri doldurulmuş ve ülkeyi daha gerici bir sisteme çevirmek için darbe yapma çabasındaydılar. FETÖ denilen örgütün asıl hedefi Türkiye Cumhuriyeti’ni ele geçirerek, İslam hükümlerini egemen kılan teokratik bir İslam diktatörlüğü kurmaktı. Cumhuriyetin 93. yılında yaşanan durum buydu ve yaşananlar da ülkenin zihniyet olarak nasıl bir durum içerisinde olduğunu az çok anlatıyor.

Ulu Önder’in Nutkun geri kalanında vurguladığı iki yol var. Bunlardan birisi ilim, diğeri de güzel sanatlar. Belirtilen alanlarda da Atatürk’ü gururlandırdığımız pek söylenemez. Belli başlı bilim insanları ve sanatçılar çıkarabilsek de; bunlar devletin olanak sağlamasından çok kişisel gayretler üzerinden gerçekleşti.

Atatürk’ün 10. Yıl Nutku’nda yer alan Türk halkından beklentilerini karşılamadığımızı söylemek doğru olacaktır. Şu an için sadece kalbimizde yoğun bir Atatürk sevgisi var. Bu sevgiyle de yapabileceğimiz coşkuyla bir kutlama gerçekleştirmekti.

Mevcut siyasi yönetimden insanların zaten bir beklentisi yok ama halkın kendisinde de pek bir heyecan görülmüyor.

Gördüğüm tek kutlama haberi ise bir market zincirinin kampanyasıydı. Şok isimli market, Cumhuriyetin 100. Yılını kutlamak için tuvalet kağıdında indirim yaptığını bizlerle paylaşıyordu. Farklı reklamlarda farklı ürünlere de yer verilmişti. Tabii hiçbirinin milli kutlamaya mantıklı bir katkısı yoktu.

Ancak insan, dünyanın en büyük lideri tarafından bırakılan ülkenin bir asrı devirirken ki kutlamasını tuvalet kağıdı indirimiyle de yapmak istemiyor…

 


Yorum Yazın