Bütçe teklifine şerh düştü

CHP: Demokratik hukuk devleti savunucuları için 2023 seçimleri, bir tür anayasa oylaması niteliğini de taşıyor

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
CHP: Demokratik hukuk devleti savunucuları için 2023 seçimleri, bir tür anayasa oylaması niteliğini de taşıyor
Abone ol
CHP, Meclis Genel Kurulu’nda 5 Aralık günü başlayacak bütçe kanun teklifinin Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçen raporuna muhalefet şerhi koydu. Cumhuriyet’in İkinci Yüz Yıla Girerken Demokratik Hukuk Devleti vurgusu kapsamında 6’lı masanın Anayasa çalışmasının önemine dikkat çeken CHP, 2023 seçimlerinin bir tür anayasa oylaması niteliği taşıdığını belirtti.  

Muhalif. Ankara- Hülya Özmen 


CHP, Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeleri 5 Aralık günü başlayacak bütçe kanun teklifinin Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçen raporuna muhalefet şerhi koydu. Cumhuriyet’in İkinci Yüz Yıla Girerken Demokratik Hukuk Devleti vurgusu kapsamında 6’lı masanın Anayasa çalışmasına  dikkat çeken CHP, “Demokratik hukuk devleti savunucuları için 2023 seçimleri, bir tür anayasa oylaması niteliğini de taşımakta; çünkü anayasal hedef, TBMM ve Cumhurbaşkanı seçimlerinde tercih ölçütü olacaktır” dedi. 
Sayıştay raporlarında öne sürülen bulgular dahi cevaplanmamıştır” denildi. 
Bu yılki bütçe görüşmelerinde bazı atanmış bakanların komisyon üyelerine ve siyasi parti liderlerine hakaretlerine yer verilen şerh yazısında, “ Birçok eleştirimiz ilgili bakanlarca ne komisyon görüşmelerinde sözlü ne de sonrası komisyon başkanınca kendilerine verilen süre içerisinde yazılı olarak cevaplanmamıştır. Hatta Sayıştay raporlarında öne sürülen bulgular dahi cevaplanmamıştır” denildi.  
 Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nun CHP’li üyeleri, Bülent Kuşoğlu, Abdüllatif Şener             Mehmet Bekaroğlu, Kamil Okyay Sındır    ,Emine Gülizar Emecan, Cavit Arı, Süleyman Girgin, 2021 yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi ve 2023 yılı merkezi Yönetim Bütçe Kanun teklifine muhalefet şerhi düştü. CHP’nin komisyondan geçen rapora karşı oy yazısında, “2017 Anayasa Değişikliği ve uygulamasının ortaya çıkardığı siyasal ve anayasal düzen, çoğulcu siyasal rejimler yelpazesinin dışında yer almaktadır” denildi. Karşı oy yazısından bazı bölümler şöyle:  
Yasama ve Yürütme Arasında Denge ve Denetim Düzeneği Bulunmamaktadır  
2017 Anayasa değişikliği, devleti temsil ve yürütme yetkilerini tek başına Cumhurbaşkanı’na verdiği halde, milletvekillerinin Cumhurbaşkanı’na soru soramaması, bakanların ise yanıt vermemesi, TBMM’yi itibarsızlaştırmaktadır. TBMM’nin, bütçe sunumunu bile yapmayan Cumhurbaşkanı’na soru sorma olanağı dahi bulunmamaktadır. Dahası Cumhurbaşkanı, TBMM önünde bütçe sunma görevini yerine getirmemesi TBMM’nin, demokrasinin doğuşunda kilit önemde olan bütçe hakkını kaybetmesi anlamına gelmektedir. 
Yasama Faaliyeti Cumhurbaşkanının Güdümü Altına Girmiştir. 
Bununla birlikte, parti başkanı olması nedeniyle yasama faaliyeti Cumhurbaşkanı’nın güdümü altına girdiği için, TBMM, aynı değişiklik metninin kendisine açıkça tanıdığı Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri (CBK) üzerinde denetim yetkisini kullanmaktan kaçınmaktadır. TBMM’nin bu denetimden kaçınması, Anayasa’ya aykırılığının yanında CBK İzleme ve İnceleme Komisyonu kurulmasına ilişkin önergeyi bile reddetmişti. 27. Dönemde “gerekçesiz” yürürlüğe konulan 2736 maddeden oluşan 114 Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin çoğu, yasama yetkisi alanına girdikleri ve yasama yetkisinin devredilmezlik ilkesini ihlal ettikleri için, Anayasa’ya aykırıdır. Ayrıca, torba kararnameler ile torba yasa benzeri düzenlemelere de gidilmiştir. Böylece, 63 kararnameden oluşan 848 madde, torba şeklinde ve yine gerekçesiz şekilde yürürlüğe konulmuştur. 
Ne yazık ki, yasama organını yürütmeyi denetleyemez hale getirilmesi ve TBMM kendini ancak 3/5 gibi yüksek bir çoğunlukla yenileyebilirken; Cumhurbaşkanı’nın dilediği zaman yenileme kararı verebileceği kuralıyla, TBMM’nin kaderi, tek kişinin iradesine bırakılmıştır.  
Bütçe Hakkı ve Yürütme’siz Bütçe 
Anayasacılık hareketleri açısından önemli bir kırılmadır. İlk anayasal belge olarak ifade edilen Magna Carta’dan bu yana “bütçe hakkı” halk adına, halkın temsilcileri tarafından kullanılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren de bu yetki TBMM’nin yetkisindeydi. Fakat 2017 Anayasa değişikliği ile “bütçe hakkı” da ihlal edilmiştir. 
 
Cumhuriyet’in İkinci Yüz Yıla Girerken Demokratik Hukuk Devleti İçin: 
Bütün bu nedenler, PBDBY kurgusunun beşinci yılında demokratik anayasa ereğindeki çalışmaların meşruluğunu, haklılığını ve ivediliğini teyit etmiş bulunuyor. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem adıyla 6 siyasal parti tarafından yürütülen anayasa çalışması, demokratik hukuk devleti ekseninde şekillenmektedir. 
Cumhur İttifakı, 7393 sayılı yasa ile Nisan 2022’de seçimlere yönelik bir düzenleme yapmıştır; Mart 2018’de de uyum yasaları yerine seçim yasası değişikliğine öncelik tanımıştı. Böyle bir düzenleme, siyasal iktidarın el değiştirmesini yasa yoluyla önleme iradesi şeklinde de okunabilir. 
Bu nedenle, demokratik parlamenter rejim ereğinde yürütülmekte olan çalışmalara geniş ufuklu ve uzun erimli bakma gereği var. Bunlara, sivil toplum örgütlerini, hatta gençleri de katmak gerekir. 
,Demokratik hukuk devleti savunucuları için 2023 seçimleri, bir tür anayasa oylaması niteliğini de taşımakta; çünkü anayasal hedef, TBMM ve Cumhurbaşkanı seçimlerinde tercih ölçütü olacaktır. 
150 yıllık Anayasa geleneğimizde yeni bir sayfa açmanın gerekliliğine; Türkiye’de yönetimde keyfiliğe yol açan, anayasal hak ve hürriyetleri güvencesiz bırakan, hukuk devleti mekanizmalarının tamamını aşındıran Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini yürürlükten kaldırmak ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçmenin zamanının geldiğine inanıyoruz. 
 


Yorum Yazın