Bütçe Komisyonu’nun ilk toplantısından notlar:

CHP, canlı yayına işaret etti, MHP’de muhalefetle ‘torba’ yasa uygulamasına karşı çıktı

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
CHP, canlı yayına işaret etti, MHP’de muhalefetle ‘torba’ yasa uygulamasına karşı çıktı
Abone ol
28. yasama dönemi ilk toplantısının ‘Torba’ düzenlemeyle açıldığı Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, daha önceki yasama dönemlerinde sonuç alınamayan toplantıların canlı yayını ya da buna benzer bir yöntemle kamuoyuna açılması talebini yineledi. Toplantıda, muhalefetin Torba yasa itirazlarına, geçmişte, “Torbadaki Hukuk" kitabını yazan bir parti olduklarını söyleyen MHP’den destek gelmesi dikkat çekti.

Hülya Özmen- Muhalif 

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, memur maaşı ve emekli aylıkları, vergi artışlarının da içinde olduğu Torba kanun teklifiyle ilk toplantısını yaptı. Dün saat 14.00’de başlayan toplantı gecenin ilerleyen saati 01.22’de tamamlandı. Komisyonun CHP’li sözcüsü, İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, daha önceki yasama döneminde sonuç alınamamış önerilerden toplantıların canlı yayınlanması ya da buna benzer bir yöntemle kamuoyuna açılmasına ilişkin yeni bir talebi gündeme getirdi. Türeli, “Burada görüntü almaya, bir televizyon sisteminin kurulmasına ihtiyaç var. Ya basının burada kalması ya da belki Meclis televizyonuyla anlaşılabilir, bir biçimde burada konuşulanların kayıt içine alınması ve toplumun da bunları izlemesinin çok doğru olacağını düşünüyorum” dedi. Torba kanun düzenlemesine itirazlar ise sadece muhalefetle sınırlı kalmadı.  Yeşil Sol’dan Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, “Adalet ve Kalkınma Partisinin torba yasa yapma yönteminden vazgeçmeyeceği anlaşılıyor. Öyle anlaşılıyor ki bu eğer 2023'den 2028'e kadar devam ederse bir beş yıl daha Meclis torba yasayla devam edecek” derken, muhalefete destek MHP kanadından geldi.  MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, parti olarak öteden beri torba düzenlemelere karşı çıktıklarını belirtti ve “Çok arızi durumlarda olması gereken bir düzenlemedir, hatta geçmişte "Torbadaki Hukuk" diye bunun kitabını dahi yazan bir partiyiz. Ben inanıyorum ki Sayın Başkanımızın da bu konudaki duruşuyla önümüzdeki süreçte torba kanunlar ancak zaruri hâllerde, arızi durumlarda gelir diye umut ediyorum” dedi. 

SİZ AMERİKAN YERLİSİ MİSİNİZ Kİ?

Yeşil Sol’dan Muş Milletvekili Sezai Temelli iktidara, “Şimdi, dünyanın neresinde görülmüştür ki bir ülke parasını yabancı bir paraya endeksler? Şimdi, paramız yerli. Siz Amerikan yerlisi misiniz ki gittiniz, dolara endekslediniz bunu’ dedi. 

KOMİSYONRAN BAZI KONUŞMALAR ŞÖYLE: 

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir): burada görüntü almaya, bir televizyon sisteminin kurulmasına ihtiyaç var. Ya basının burada kalması ya da belki Meclis televizyonuyla anlaşılabilir, bir biçimde burada konuşulanların kayıt içine alınması ve toplumun da bunları izlemesinin çok doğru olacağını düşünüyorum. Böyle bir yöntemi yapalım çünkü sonuçta kamuoyu çok... Meclis TV'yle konuşularak bunların kayıt altına alınacağı ve vatandaşın da bunları izleyeceği, görüşlerimizi açık ve net biçimde bileceği bir çalışma sisteminin oluşturulması gerektiğini düşünüyorum.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir): Burada şöyle bir problem var: Bu geçmişten beri aslında Meclisin en önemli sıkıntılarından biri, bu torba kanun hikâyesi. Bu torba kanunun görüşülmesi Mecliste en önemli problemlerden biri. 

"BEN TORBA KANUNA KARŞIYIM." DİYOR, FAKAT NE HİKMETTİR, NEDİR, TEKRAR TEKRAR

Bir de şunu söyleyeyim, çok açık ve net olarak, samimiyetle de söylemek isterim: Konuştuğumuz zaman arkadaşlarla, sadece bizim partimiz değil, diğer siyasi parti, iktidar mensubu milletvekillerimizle herkes "Ben torba kanuna karşıyım." diyor, fakat ne hikmettir, nedir, tekrar tekrar önümüze torba kanun geliyor. Burası Plan ve Bütçe Komisyonu, önemli bir Komisyon, her şeyi görüşürüz tabii ki ama olabildiği kadar, hani şimdi bir zorunluluktu, belki bir kısım gerçekten birikmiş, sonrasında da Meclis tatile çıkacak, yani bu sefer böyle bir şey söz konusu olabilir belki ama Sayın Başkan, yani bunun, torba kanun görüşülme sisteminin Plan Bütçe Komisyonunda yani çok gerekirse, çok istisnai hâllerde ancak yapılmasının önemli olduğunu düşünüyorum. 

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI İLE YAŞLI SAĞLIĞI HİZMETLERİNİN KOMİSYONLA NE İLGİSİ OLABİLİR 

MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) -Birinci mesele şu: Adalet ve Kalkınma Partisinin torba yasa yapma yönteminden vazgeçmeyeceği anlaşılıyor. Öyle anlaşılıyor ki bu eğer 2023'den 2028'e kadar devam ederse bir beş yıl daha Meclis torba yasayla devam edecek. Şimdi, muhtemelen çokça söylendi ama meşhur bir söz: Özgün bir metin hazırlayarak yasa yapmanın bir sanat olduğu kabul ediliyor; torba yasa yapmak ise yasa yapma sanatının ölümü anlamına geliyor. Çünkü, gerçekten geleneksel olarak bir yasanın sadece ismine baktığınızda bile neyi düzenlediğini anlarsınız;

MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) - Ya, birisi bizi bilgilendirse çok seviniriz yani ağız ve diş sağlığı ile yaşlı sağlığı hizmetlerinin aynı yerde sunulmasının mantığı ne olabilir? Toplum sağlığı merkezi ile yaşlı sağlığı değil de niye ağız diş sağlığı ile yaşlı sağlığı, ikisini bir arada yapıyorsunuz?

MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) - Ya, Başkan, kayıtlara geçsin diye sadece söz aldım.
3 tane teklifin Plan Bütçe Komisyonuyla gerçekten yakın uzak ilgisi yok yani yabancı devlet harp okullarında gönderilecek öğrencilerin kaç yıl okuyacakları, kaç yıl okuduktan sonra Türkiye'deki harp okullarına kabul edileceği; yani Plan Bütçe Komisyonuyla ne ilgili olabilir? Millî Savunma Bakanlığıyla ilgili bir düzenleme. Bir sonraki Aile Hekimliği Kanunu'yla ilgili bir teklif yani bunun da Plan Bütçe Komisyonuyla gerçekten yakın uzak ilgilisi yok. Ardından gelen teklif de ağız, diş sağlığı ile yaşlı sağlığı hizmetleri ve bunların da ikisi sanırım disiplin hükümlerine ilişkin olarak getirilmiş düzenlemeler. Hiçbir tanesinin yakın uzak bu Komisyonla alakası yok.

"TORBADAKİ HUKUK" DİYE BUNUN KİTABINI DAHİ YAZAN BİR PARTİYİZ.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri, kamu kuruluşlarımızın, basınımızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın değerli temsilcileri; öncelikle hepinizi hürmetle selamlıyorum. Bu dönemki ilk kanun teklifimizi görüşüyoruz, inşallah hayırlı sonuçlara vesile oluruz.
Evet, kanun teklifi bir anlamda geçmişten beri "torba" diye nitelendirilen şekilde. Tabii ki Milliyetçi Hareket Partisi olarak öteden beri torba düzenlemelere hep karşı çıkmışızdır. Çok arızi durumlarda olması gereken bir düzenlemedir, hatta geçmişte "Torbadaki Hukuk" diye bunun kitabını dahi yazan bir partiyiz. Ben inanıyorum ki Sayın Başkanımızın da bu konudaki duruşuyla önümüzdeki süreçte torba kanunlar ancak zaruri hâllerde, arızi durumlarda gelir diye umut ediyorum.

BÜTÇESİNİN NEREDEYSE YÜZDE 50'Sİ KADAR BORÇLANMA YETKİSİ VERİYORUZ.

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, şimdi kanun metnini okuduğumuzda "...net borç kullanımı tutarı 2023 yılı için, 1/1/2023 tarihinden geçerli olmak üzere, Bakan ve Cumhurbaşkanı tarafından artırılan net borç kullanım tutarının üç katı olarak uygulanır." şeklinde bir ifade var. Şimdi, burada öğrenmek istediğim konu şu, bu cümleden yola çıkarsak yani bu teklifteki ifadeden yola çıkarsak 2023 yılı bütçesinde ilk bütçe yapılırken 661 milyarlık borçlanma limiti var, yüzde 5 Bakan, yüzde 5'de Cumhurbaşkanı tarafından artırılabiliyor. Şimdi, bu cümleden yola çıkarsak biz Bakan ve Cumhurbaşkanı tarafından artırılan miktarın 3 katı diye anlamak durumundayız yani cümlenin yazılışı böyle. Ama siz 2 trilyon 186 milyar liraya çıkarılacağına dair bir ifadede bulundunuz. Bu durumda ise ilk borçlanma yani bütçe yapılırken ifade edilen ve bu Komisyonda görüşülen, Genel Kurulda oylanan, sonuçta da bütçe yapılırken kanuna bağlanan bu borçlanma için Sayın Kalaycı -daha doğrusu- bütçeyle direkt ilgisi yoktur anlamında, benzer bir ifade kullandı. Sonuçta biz, bütçede yaptık bunu, o bütçe görüşmelerinde karara bağlandı. Dolayısıyla bu direkt bütçeyi ilgilendiren bir konu ve sonuç itibarıyla da Cumhurbaşkanlığını toplam bütçeye baktığımızda bakın, 2023 yılı toplam bütçesi; gider bütçesi 4 trilyon 423 milyar, gelir bütçesi 3 trilyon 762 milyar. Biz şimdi, 2 trilyon 186 milyar lirayla gider bütçesinin neredeyse yüzde 50'si kadar borçlanma yetkisi veriyoruz. Bunun genel bütçe mantığı içerisinde, Bütçe Kanunu içerisinde doğru bir uygulama olmayacağı ve sonuçta Meclisin asli yetkisi olan bütçe yapma yetkisinin bir anlamda Cumhurbaşkanına devri anlamını taşıyacaktır. Sonuç itibarıyla bu uygulama doğru bir uygulama değildir.

CEVDET AKAY (Karabük) Kuruluşumuzdan bu yana yüz yıllık süre içerisinde, borç stokumuzun aşağı yukarı yüzde 46'lık bir kısmında Cumhurbaşkanımıza yetki veren bir kanun teklifi şeklinde görüyorum. Burada tabii ki devlet bütçesi içerisinde belirli borçlanmalar yapılacaktır ama bu borçların nereye kullanıldığının takibi çok çok önemli; burada önemli olan net borçlanma hasılatı yaratıyor olmamız yani kullanılan dış kaynakla, yabancı kaynakla bunların anapara, artı, faizden ödemeler yapılarak” dedi.
 


Yorum Yazın