Birleşe birleşe olmaya da biliyor

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Birleşe birleşe olmaya da biliyor
Abone ol
Birkaç soruyla başlayalım, muhalefetin tek aday altında birleşmesi ve oyların bölünmemesi gerekliliği konusundaki ısrar nereden kaynaklandı?

Muhalif Analiz - İnanç Uysal

Mesela anketler vasıtasıyla oluşturulan, ilk turda muhalefetin seçimi kazanmasının çok mümkün olduğu inancından. Dahası; ikinci tura kalırsa o arada yaşanabilecek gerginliklerin olabileceği, hatta seçim sonuçlarının kabul edilemeyeceği şeklindeki söylentilerden.  

Muhalefet bütün unsurları ile bir arada olursa bunun psikolojik etkisiyle oluşabilecek sinerjiye duyulan güvenden.  

Oysa bu durumun benzemezlerin ittifakının zorluğunu barındırdığını ve psikolojik etkisinin tamamen tersine tezahür edebileceği görmezden gelindi.  

İkinci soruya geçmeden seçim sonuçlarını henüz analiz edemesek de tersinde basitçe şöyle okuyabiliriz aslında Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasını istemeyenler yüzde 48 Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı olmasını istemeyenler ise yüzde 52.  

Çünkü bu iki lidere oy veren herkes o lideri istediği için oy vermedi. Belli bir kesim tercihini mecburiyet hissiyle ve diğerini istemediği için böyle kullandı. Bu emin olun Kılıçdaroğlu tarafında daha yüksek. Çünkü Erdoğan'ın partisinin oyu Kılıçdaroğlu'nun partisinin oyundan yaklaşık 10 puan daha fazla. Başka parametreler de sıralanabilir ama kesin olan kendi partililerinin adaylara kesin olarak isteyerek oy verdiklerini kabul etmek en kolay yöntem şu an.  

Buradan ikinci soruya geçelim, Millet İttifakı’nın yine tek adayla seçime girdiği meri durum üzerinden bir soru: Eğer YSP(HDP) ilk turda kendi adayını çıkarsa ne olurdu. Böyle bir durumda Kandil'deki teröristler Kılıçdaroğlu'na destek mesajları açıklayabilirler miydi? Bu minvalde açıklama yapsalar da bu açıklamalar ciddiye alınır ve Cumhur ittifakı tarafından malzeme yapılabilir miydi?  

Özellikle İYİ Parti seçmeni böyle bir durumda partisine ve Millet İttifakı adayına endişe ile bakar mıydı? Orta Anadolu ve Karadeniz seçmeni üzerindeki beka temalı propaganda bu kadar etkili olur muydu? İkinci turda ise HDP seçmeninin kime oy vereceği üzerinden politika yürütmek bu kadar kolay olabilir miydi? Kaldı ki bu senaryoda muhtemelen meclis dağılımı da çok farklı olabilirdi. Tek açık nokta ise Kandil'deki hain teröristlerin ikinci turda da açıklama yapmaları kalırdı.  

Yani özetle Türkiye gibi ülkelerde birleşe birleşe kazanmak çok da mümkün değil. Birleşenlerin kimyası son derece önemli çünkü.  

Bu iki soruyu 29 Mayıs sabahı için buraya bırakayım, ancak konu bu kadar basit değil. Çok daha önemli stratejiler gerektiriyor. Dil bu stratejilerin en önemlisi. Deprem bölgesinde alınamayan oyların analizi çok ama çok önemli, ilk günlerin kızgınlığının ardından orada yaşayan insanların kendilerine ulaşan devlet kurumlarını hükümet kurumu gibi görmelerini sağlayan stratejilerin karşısına ne konacağı çok önemli.  

Şimdi aslında muhalefet önemli bir kayıp yaşadı ama ekonomi onların söylediği gibi ilerlerse bu kayıplarına rağmen fazla dinlenme şansları olmayacak. Bu sebeple yarından itibaren son derece hızla ama son derece gerçekçi bir yeni ve detaylı strateji üzerinde çalışmaya başlanması gerekiyor.

Sonuçların analizini yapmaya devam edeceğiz elbette, ancak başlangıç için yukarıdaki soruların cevaplandırılmasının önemli olduğunu ve bu soruların bir nevi samimiyet testi olduğunu da söylemeden edemeyeceğim. 


Yorum Yazın