İYİ Parti Siyasi İşler Başkanı Oktay Vural Muhalif’e konuştu:

Akşener 26 Ağustos’ta ne açıklayacak? İYİ Parti ittifaka girecek mi?

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Akşener 26 Ağustos’ta ne açıklayacak? İYİ Parti ittifaka girecek mi?
Abone ol
Muhalif’e konuşan İYİ Parti Siyasi İşler Başkanı Oktay Vural, 26 Ağustos konusuyla ilgili “Akşener’in 26 Ağustos’ta siyasi vasiyet açıklayacağı iddiası dedi kodu bile değildir” derken ittifak tartışmaları içinse “Bir ittifak talebimiz de beklentimiz de yok” şeklinde konuştu.

İnanç Uysal - Muhalif Röportaj

İYİ Parti Siyasi İşlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural İYİ Parti'nin kendi siyasi zemininde millet buluşmak için hareket geçtiğini belirtti. Vural, “İYİ kurulduğu günden beri iktidar olmak hedefi ile hareket eden bir parti. Şu ana kadar olmadı ama bundan sonra olması için gayret etmek adına toplumla buluşmak amacındayız. Aldığımız oydan mutlu değiliz. Bulunduğumuz noktadan yeniden yola çıkıyoruz, bulunduğumuz noktayı yeterli bulmuyoruz ve bu konuda da sorunu millette görmüyoruz, demek ki anlatamadık daha iyi anlatacağız. 5 yıllık süreç içinde yapılanlar, fikirler bunları iletme usulleri, yapılanma değişiklikleri ne gerekiyorsa yapılacak” dedi 

İYİ Partinin siyasetinin kimseye güdümlü olmadığını belirten Oktay Vural,” kendi siyaseti, kendi fikri, kendi seçmeni, kendi teşkilatları var, kendi yolunu kendisi çizer. Gerektiğinde kendisini ve milletini güçlendirecek adımları da atar. Bir siyasi parti olarak kimseye de bağımlı olarak hareket etmez. Kimseyle göbek bağımız da yok, kimsenin kuyruğuna da takılmadık. Dolayısıyla kendi irademizle toplumla buluşacak hamleleri yapacağız” diye konuştu

Vural muhalefetin halkın değişim talebine neden yeterli cevabı vermediği üzerine kafa yorması gerektiğini söyleyerek şu değerlendirmelerde bulundu: “Türkiye’nin toplumsal değişim talebi hala çok fazla. Bugün iktidara oy verenlerin de değişim talepleri var ve seçimden önce de vardı. Önemli olan bu değişim talebini muhalefetin kendisine neden yönlendiremediği sorusudur. Kimse bu ekonomik durumdan, tek adam yönetiminden, otoriterleşmeden, ister milliyetçi ister muhafazakar olsun kalabalıkların rahatsız olmadığını söyleyemez. Böyle bir gerçeklikte bu kadar rahatsızlığın olduğu bir durumda halkın oylarını neden muhalefete yönlendiremediğimiz konusu üzerinde durmamız gerekir.

İYİ PARTİ BÜYÜK POTANSİYELE YÜRÜYECEK 

Bir şeyi nerede kaybettiyseniz orada bulursunuz, halkın iradesini kaybettiyseniz bunu geri kazanacağınız yer halktır. Otel lobilerinde ya da siyasi parti merkezlerinde aranmaz bu, milletin içinde aranır. Neticede hiçbir siyasi parti Türkiye’nin geleceğini milli egemenliğin dışında arayamaz. Biz bu anlamda Türkiye’nin meselesinin siyasal olduğunu düşünüyoruz ve kendi siyasetimizle Türkiye’yi buluşturmak gerektiğini düşünüyoruz, böyle yapacağız, milletin gönlüne gideceğiz, neticede ülkeyi yönetmek istiyoruz. Kimseden makam mevki talep etmek için oluşmuş bir siyasi hareket değil İYİ Parti. Bu kadar büyük sorunlar varken de yapılması gereken bu seçmene güven verebilecek bir siyaset zemini oluşturmak. Sahip olduğumuz büyük potansiyele ulaşmak için gerekeni yapmaya odaklanıyoruz”

İYİ Partinin sahip olduğu potansiyelin çok daha yüksek olduğuna dikkat çeken Vural, “Bakın son seçimde oyunu sayısal olarak da olsa artıran tek parti İYİ Partidir, başka hiçbir parti oyunu artıramamışken İYİ Parti 300 bin oy artırmıştır. Bu da İYİ Partinin siyaset zemininin olduğunu ama halkın bu zemine gelmesini engelleyen bariyerler ve algılar olduğunu gösteriyor, dolayısıyla bunlarla kapsamlı bir mücadele sürdürmek durumundayız. Türkiye’nin asıl meseleleri üzerine çul serenlerin çullarını kaldıracağız, korku, tehdit ve algıyla seçmenin İYİ Partiye yönelmesini engellemeye çalışanların bu amaçlarını boşa çıkaracağız. Zaten Sayın Genel Başkan da bunu söyledi yeni bir siyaset anlayışı ile özümüze, milletimize gideceğiz dedi.” İfadelerini kullandı

26 AĞUSTOS SİYASİ VASİYET İDDİASI DEDİ KODU BİLE DEĞİL  

26 Ağustos’ta Akşener’in Afyonda siyasi vasiyetini açıklayacağı iddialarına da değinen Vural ittifaklar konusunda da beklenti ve tekliflerinin olmadığını söyledi. Vural, “26 Ağustos’ta Genel Başkanın ne konuşacağını bilemem çünkü şu anda o konudaki istişareler ve değerlendirmeler de devam ediyor.  Ama milletimize dönerek yeni bir siyaset zemini oluşturma söylemi 26 Ağustos’un da ruhuna gayet uygun tabi. Siyasi vasiyetini açıklayacak şeklindeki haberler dedi kodu bile değil sadece kodu. Bu konuyla ilgili hala koşuyoruz, başkanlık divanında konuşuluyor, Sayın Genel Başkan teşkilatları ziyaret ediyor oralarda konuşuluyor. Teşkilat işleri, yerel yönetimler başkanları dolaşıyor bununla ilgili ciddi bilgiler toplanıyor. Şunu net olarak söyleyebiliriz ki şu aşamada İYİ Parti’nin tek bir hedefi vardır toplumla kucaklaşmak. Ne bir ittifak beklentimiz var ne de teklifimiz var. Şu anda gündemimiz de arayışımız da tek, herkes gibi biz de insanlarımıza ulaşmayı hedefliyoruz sadece. Bunun dışında bir beklenti ve arayışa şu aşamada girmeyi de Türk siyasetinin onuru açısından yanlış görürüm. 

Şu aşamada zaten bu tarz konularda fikir beyan etmenin de anlamı yok. Cumhur ittifakında şu anda bir ittifak mı var yok. Ama elbette tabi olarak yerelin yapısı gereği tabiatıyla işbirlikleri oluyor, bunlar demokrasinin kılcal damarları bunları yeşil tutmak lazım. Bunları çok sündürmemek lazım. Yerel de aday da çok önemlidir, siz yapmadan yörenin ve adayın özelliklerine göre bazen seçmen kendisi de o iş birliğini hayata geçirebilir” değerlendirmesinde bulundu.

“Asıl mesele Türk siyasetini mecburiyet ve mahkumiyet ikileminden çıkarmak gerekliliğidir. Egemen bir millet mecbur da olmamalı mahkum da olmamalı. 50 artı bir hem belli iş birliklerine mecbur bıraktı ülkeyi hem de ayrışmayı teşvik etti. Herkes artı bir olmak için uğraşıyor, artı bir olunca daha kıymetli oluyor, özel görüşmeler yapılıyor, özel talepler oluyor, bu şekilde Türk siyasetine güven nasıl sağlanır” diyerek seçim pazarlıklarından duydukları rahatsızlıkları işaret etti. 

Vural, Türkiye’nin menfaatleri gerektirdiğinde gereken iş birliklerinin, gerekli görüşmelerin açık şekilde şeffaf şekilde yapılabileceğini. Ancak 50 artı bir için bunların önceden yapılmasının denenmesinin sonuçlarının da ortada olduğunu söyledi. 

YEŞİL SOL PARTİ ALGISI

Yeşil sol partinin ittifak dışında olmasına rağmen ilk turda aday çıkarmayarak ittifaka eklemlenmiş görüntüsü vermesi, toplumsal çoğunluğa ulaşmayı engelleyen bariyerlerden biridir diyen Vural, “Sayın Genel Başkanımız da bu konudan duyduğu rahatsızlığı her fırsatta dile getirdi zaten. Bu konuda da ciddi bir dezenformasyonla Cumhur ittifakından en çok seçmen çekebilecek İYİ Parti üzerinden de tezvirat yürütüldü elbette” şeklinde konuştu. 

İYİ PARTİNİN SİYASİ EKSENİ 

Oktay Vural yükselen Türk Milliyetçiliği üzerine de konuşarak, Milliyetçiliğin her zaman halkın kalbindeki şekliyle yükselişte olduğunu önemli olanın da halkın kalbindeki şekli ile siyasi bir zemine oturtulması olduğunu belirterek, “Milliyetçilik bütün Türk milletini kültürel olarak kapsayan bir anlayıştır. Milletin aşıyla işiyle kültürüyle kapsayıcı bir şekilde ilgilenmek fikridir bunu topluma gerektiği gibi anlatamadıysak bunun sorumluluğu da bizdedir. Milletin dertlerinden kopuk bir milliyetçilik olmaz, Orhun Abideleri’nde diyor ki ey millet doğrusuz hakanlar ve danışmanlar edindin ve bittin diyor.  Yusuf Hacib de diyor ki millet üç katmandan oluşur, zenginler, orta halliler ve fakirler zenginlerin yükü orta hallilere yüklenilmemeli, o zaman onlar da fakirleşir, herkesi zengin kıldığında bir kılmış olursun diyor. Bunun gibi bugün yaşadığımız sıkıntılara ekonomik ve sosyolojik her türlü konuda milliyetçiliğin verebileceği yeterli mesaj vardır. Milliyetçilik zenginleşmiş bir toplum hedefi de ortaya koyar. Gazi Mustafa Kemal de diyor ki parlamentoda liyakat sahibi insanlar olup onlar da adalet üzere hükmederlerse Türkiye zenginleşir” dedi.

İYİ Partinin de bu anlamda milliyetçi olduğunu söyleyen Oktay Vural kamuoyundaki siyasi eksen tartışmalarını da değerlendirdi, Vural “siyasi ekseni de bu topraklarda yaşayan herkesin geleceğini ve bugününü maddi ve manevi açılardan kavrayan bir anlayıştır. Etnisite ve mezhep gibi ayrımlara asla taviz vermeden. Toplumsal değerlerin tamamını toplumu bir araya getiren değerleri kapsayan ve kavrayan marjinalitenin dışında toplumun ortak değerlerini makul dediğimiz çizgide temsil etme çizgisindeyiz” şeklide partisinin siyasi eksenini tanımladı. 


Yorum Yazın