İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5352 %0.05
49,6395 %0.02
5.778,77 % 0,45
92.050,74 %-1.076
Ara
Muhalif. GÜNDEM Türkiye’de nüfus alarmı: Doğurganlık oranı tarihin en düşük seviyesinde

Türkiye’de nüfus alarmı: Doğurganlık oranı tarihin en düşük seviyesinde

Türkiye, tarihinin en düşük doğurganlık oranlarıyla karşı karşıya. Uzmanlara göre bu durum, ülkenin geleceği açısından ciddi tehditler barındırıyor. Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, doğurganlık oranındaki düşüşün, “kafamıza atom bombası yemekten daha tehlikeli” olduğunu vurguladı.

Okunma Süresi: 2 dk

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre ülkedeki toplam doğurganlık hızı 1,48’e kadar geriledi. Bu oran, nüfusun kendini yenileyebilmesi için gerekli olan 2,1’in çok altında. 1960’lı yıllarda 6,9 olan doğurganlık oranındaki bu dramatik düşüş, uzmanları alarma geçirdi.

CNN Türk'e konuşan Prof. Dr. Erhan Afyoncu, “Eğer mevcut gidişat devam ederse, Türkiye’nin nüfusu 10 yıl içinde 10 milyon azalabilir. Bu, ülkemizin geleceği için büyük bir tehdit. Bu sürecin sonuçları, atom bombası etkisinden bile daha yıkıcı olabilir,” dedi.

Evlenme Yaşı Artıyor, Çocuk Sayısı Azalıyor

Uzmanlar, doğurganlık oranındaki düşüşün başlıca nedenleri arasında uzayan eğitim süresini ve artan evlenme yaşını gösteriyor. Türkiye’de evlenme yaşı ortalama olarak erkeklerde 28’e, kadınlarda ise 25’e yükselmiş durumda. Bu durum, çocuk sahibi olma süresini kısaltarak doğurganlık üzerinde olumsuz bir etki yaratıyor.

Prof. Dr. Afyoncu, 16 yıla varan eğitim süresinin gençleri iş yaşamına ve aile kurmaya geç dahil ettiğini belirterek, “Gençler üniversite okumak istiyor ama bu süreçte zanaat mesleklerinden uzaklaşıyorlar. Oysa üretim ve istihdam açısından bu alanlar hayati öneme sahip” ifadelerini kullandı.

Kırsala Dönüş ve Medya Desteği Önerisi

Türkiye’nin demografik yapısındaki bozulmanın yalnızca sosyoekonomik değil, ulusal güvenlik açısından da bir tehdit olduğunu belirten Afyoncu, çözüm önerilerini de paylaştı. Aile yapısını ve çocuk sahibi olmayı teşvik eden dizilerin televizyonlarda yer alması gerektiğini belirten Afyoncu, aynı zamanda kırsal yaşamın desteklenmesi ve Anadolu’daki nüfusun korunması gerektiğini ifade etti.

Uzmanlar Uyarıyor: Gelecek Nesiller Tehlikede

Demografik göstergeler, sadece bugünü değil, gelecek kuşakların sağlığını, refahını ve güvenliğini de doğrudan etkiliyor. Uzmanlara göre gerekli adımlar atılmazsa, Türkiye yakın gelecekte yaşlanan nüfus, azalan işgücü ve artan sosyal güvenlik yüküyle karşı karşıya kalabilir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *