İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,7031 %0.23
50,1678 %0.06
5.902,25 % 0,77
90.311,12 %-2.577
Ara

Sıradışı ilişki

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Sıradışı ilişki

ABD’nin kaçık Başkanı Donald Trump bir kaç gün önce Politico dergisine bir demeç verdi ki evlere şenlik. Trump, NATO’nun bizim AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la bir sorunu olduğunda Erdoğan’la “başa çıkmakta zorlandığı” için kendisinin devreye girdiğine işaret ederek, “Onu ben arıyorum. Böylece sorunu hızlı biçimde çözüyoruz,” dedi.

Trump’ı “Avrupa’yı şekillendiren en etkili kişi” seçen Politico dergisinin Trump’la yaptığı söyleşiden öne çıkanlar şöyle:

“Sizce NATO’da olmaması gereken ülkeler var mı? Örneğin İsveç...” sorusuna Trump’ın verdiği yanıt şöyle:

“Bence NATO için zor olan ülkeler var. Olmaması gerektiğini söylemiyorum. Bence onların (NATO’da) olmaları iyi bir şey. Türkiye buna örnek.”

Trump ne demek istediğini şu cümlelerle daha da açtı:

“Erdoğan benim arkadaşım. Ne zaman Erdoğan’la bir sorun yaşasalar onu benim aramamı istiyorlar. Çünkü onunla konuşamıyorlar. (Erdoğan) Çetin ceviz.”

Bundan sonra Erdoğan’ı çok sevdiğini söyleyen Trump,”Bence güçlü bir ülke, güçlü bir ordu kurdu. Ama onunla başa çıkmakta zorlanıyorlar ve benim aramamı istiyorlar. Ben de arıyorum. Her zaman da sorunları çözüyoruz. O ve ben gerçekten çok hızlı bir şekilde çözüyoruz.”

Trump Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayarak ondan ttuklu olan bazı kişileri serbest bırakmasını istediğini, Erdoğan’ın da bu isteği yerine getirdiğini söyledi. Trump şöyle devam etti:

“Yıllarca süren davaları ve başka şeyleri yaşayan insanları serbest bıraktı. Dedim ki, onları serbest bırakmalısın. O da yaptı.”

Trump bu sözlerinden kimleri kastettiğine açıklık getirmedi.

Trump bunun ardından Ukrayna’yla Rusya arasındaki savaş ve tarafların müzakere ettiği barış planıyla ilgili soruya şu yanıtı verdi:

“Bu savaş açıkçası Üçüncü Dünya Savaşı’na dönüşebilirdi. Muhtemelen bundan sonra çıkmaz. Bence ben Başkan olmasaydım Üçüncü Dünya Savaşı çıkabilirdi.

“Şu anda Avrupa için büyük bir sorun. Ama onlar (Avrupalılar) bunu iyi yönetemiyorlar.”

Söyleşi bu minvalde uzayıp gidiyor. Bunu yazarken aklıma daha önce Trump’ın Ankara’ya atadığı Büyükelçi Tom Barrack’ın Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki bir toplantıda yaptığı konuşma geldi. Bizde “dil ameli” diye bir deyim var. Barrack da dil ameli olmuşçasına her fırsatta gevezelik etmeyi marifet sanıyor; gaf üstüne gaf yapıyor. Barrack o toplantıda, ABD’yle Türkiye arasında CAATSA yaptırımlarının kaldırılması ve Türkiye’nin yeniden F-35 savaş uçakları programına dahil edilmesi konusunda şunları söylemişti:

“Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında sağlam bir dostluk var. İki lider sıradışı bir ilişkiyle bu bağı kurdu.

“Türkiye’nin AB’den sonra en büyük NATO müttefikimiz olduğunu her zaman söyleriz ki öyle. Ancak Ankara Avrupa tarafından pek saygı görmüyor ve AB’ye alınmak istenmiyor.”

Gerek Trump gerekse Barrack’ın sözlerinin neresinden tutalım? Trump diyor ki:” Ben Erdoğan’a her zaman istediğimi yaptırırım. Benim sözümden çıkmaz. Sorunlu olduğu liderlerle de arayı ben bulur, sorunu şipşak çözerim.”

Bir başka cümlesi de Türkiye’nin NATO içinde sorunlu ülke olduğunu ima etmesi. Trump,” Türkiye sorunlu ama şimdilik buna göz yumuyoruz,” demeye getirip aba altından sopa gösteriyor.

Barrack da Trump’la Erdoğan arasındaki “sıradışı ilişki”den söz ediyor. Bu “sıradışı ilişki “ ne ola ki? Bütün bunları okurken benim midem bulandı. Bunlar nasıl kendini bilmez insanlar? Devlet adamlığı adabından bir nebze nasiplerini almamışlar. Egemen bir ülkenin Cumhurbaşkanı hakkında bunlar nasıl sözler? Sıradan vatandaşlar olarak bizler bu konuşmalara infial gösteriyoruz da Ankara hiç bir şey olmamış, her şey normal seyrinde gidiyormuş gibi davranıyor. Birisi söylese de anlasak. Daha önce de sormuştum. Türkiye ABD’nin mandası mı?

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *