Pehlivan, karikatürün savaşlarda ölen sıradan insanlara dikkat çekmek amacıyla yapıldığını, dini değerlere hakaret kastı taşımadığını ve yayımlanma onayının derginin Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Akgün’e ait olduğunu belirtti. Tartışmanın kendisine yönelik olmadığını, mesajının barış olduğunu ifade etti. Hakkındaki suçlamayı reddetti.
“Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Akgün'ün onayı olmadan yayımlanmaz”
Pehlivan, “Benim, Leman dergisinde sorumlu olduğum yarım sayfalık bir köşem vardır. Eskiden haftalık yayımlanırken, şu anda 15 günde bir basın-yayın faaliyeti yürütmekteyiz. Her 15 günde bir karikatür çizip dergiye teslim ederim. Bahsi geçen karikatürü yaklaşık bir hafta önce çizdim ve derginin sahibi olan Tuncay Akgün’e gönderdim. Aynı süre içerisinde, derginin grafik tasarım işlerini yapan Cebrail Okçu ve Murat Yücesan’a da ilettim. Karikatürün yayımlanmasında yetkili kişi, Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Akgün’dür. Onun onayı olmadan karikatür yayımlanmaz. Eğer gönderilen karikatürde bahsedildiği gibi bir sorun olsaydı, Tuncay Akgün kesinlikle yayına izin vermezdi.” dedi.
“Günümüzde savaşlarda hayatını kaybeden sıradan insanları kastettim”
Pehlivan, karikatürün içeriğine ilişkin olarak da şu ifadeleri kullandı:
“Filistin katliamından bugüne, İran savaşı da dâhil olmak üzere karşılıklı olarak hayatını kaybeden insanlarla ilgili bu karikatür, aslında barış dolu bir çalışmadır. Karikatürde geçen Muhammed ve Musa isimleri, bu toplumlar içinde çokça kullanılan, popüler isimlerdendir. Muhammed ismi, Müslümanları temsil eden bir isim gibi görünürken; Musa ismi ise Yahudileri temsil eden bir isim olarak algılanabileceğinden dolayı bu iki ismi karikatürde kullandım. Ayrıca, eğer peygamberlerden bahsedilecekse, isimlerinin başında ‘Hz.’ ve sonrasında ‘(s.a.v.)’ gibi ifadeler kullanmamız gerekir ki peygamber oldukları açıkça anlaşılsın. Ancak benim burada kastettiğim, günümüzde savaşlarda hayatını kaybeden sıradan insanlardır.”
“Savaşın anlamsızlığına vurgu yapmak; ruhların birbirleriyle anlaşabileceği mesajı vermek istedim”
Pehlivan, karikatürün zaman ve mekân bakımından günümüzü yansıttığını belirterek şöyle devam etti:
“Karikatüre bakıldığında, çizimdeki kıyafetlerin ve mekânın günümüzü yansıttığı net bir şekilde görülecektir. Bu da anlatılmak istenenin tarihsel değil, tamamen bugüne ait bir durumu temsil ettiğini göstermektedir. Savaşın anlamsızlığına vurgu yapmak; ruhların birbirleriyle anlaşabileceğini fakat bunun fark edilmesi için illa ölmek mi gerektiği sorusunu sormak istedim. Vermek istediğim mesaj yalnızca budur. Başka hiçbir amacım yoktur. Hatta karikatürün oldukça neşeli ve sevgi dolu bir anlatıma sahip olduğunu düşündüm.”
“Meslekte öğrendiğimiz ilk kural, din konularına girmemek ve dinle alay etmemektir”
Son olarak Pehlivan, çiziminin güncel olaylarla ilişkilendirilmesini doğru bulmadığını belirterek şunları söyledi:
“Bu çalışmanın, güncel olaylarla ilişkilendirilmesini hiçbir şekilde doğru bulmuyorum. Konuyu ülke gündemine taşıyıp toplumu galeyana getiren şahıstan şikâyetçiyim. Bu süreçte mağdur olan benim, aynı zamanda toplumdur. Ben bu karikatürde barıştan söz ediyorum, ama bazı kesimler birileri farklı bir tartışma yaratarak, bu tartışmayı benim üzerime yıkmaya çalışıyor. Bu tarz kişilere ‘provokatör’ denildiğini düşünüyorum. Türkiye’de uzun yıllardır çizerek yapıyorum. Bu meslekte öğrendiğimiz ilk kural, din konularına girmemek ve dinle alay etmemektir. Bu ilkeye her zaman bağlı kaldım. Hakkımda yöneltilen suçlamayı kabul etmiyorum.”