İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5171 %-0.02
49,6234 %-0.14
5.748,37 % -0,08
92.326,85 %-1.225
Ara

Bir Emlak Kralının Barış Planı

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Bir Emlak Kralının Barış Planı

                                                          Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu

ABD Dışişleri 18 Kasım'da Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşı sonlandıracak 28 maddelik bir barış planının Ukrayna’ya sunulduğunu ve Trump’ın 27 Kasım Şükran gününe kadar yapılacak değişikliklerle Ukrayna’nın planı kabulünü beklediğini duyurdu. 21 Kasım’da Zelensky halkına bu planla Ukrayna’nın, "ya onurunu veya ABD'nin desteğini kaybetme riskiyle karşı karşıya bırakıldığını”[1] açıklarken ülkesinin bir dayatmayla karşı karşıya bırakılmasının derin üzüntüsü içindeydi. O gün bugündür Cenevre’de görüşmeler sürüyor. Ama önceden danışıldığı itiraf edilen Rusya masada yok. Kararlı tutumunu sürdürürse sonunda bundan kazançlı çıkacağını biliyor. Geçmişte ellerini ceplerine sokup Ukrayna’nın Rusya’ya olan borcunu ödemekten kaçınan, daha da ötesi 2014 yılında Kırım’ın Rusya tarafından ilhakına fazla bir ses çıkaramayan Avrupa, şimdi tam kadro Ukrayna’nın arkasında. Diplomatik, askeri ve ekonomik her türlü yardıma hazır olduğunu ilan edip duruyor. Zelensky ise reddetme lüksü olmadığından önüne konulan planı müzakerelerin temeli olarak kullanmayı kabul etti. Şimdi taraflar görüşmelerde ilerleme kaydedildiğini ve madde sayısının 19 a indirildiğini açıklasa bile, savaş alanında direnen Ukrayna'nın masada kaybetmesi kaçınılmaz. Trump’ın planı, genel hatlarıyla güvenlik garantilerini; Avrupa'nın güvenlik endişelerini; ama asıl ABD'nin Rusya ve Ukrayna ile gelecekteki ilişkilerini gözeten ve Rusya’ya ayrıcalık tanıyan bir plan. Bunun da ötesinde, ağır koşul ve tavizlerden başka, Ukrayna'ya hâlihazırda Rusya'nın elindeki yerlere ilaveten, bazı topraklar vermesini dayatır havada. Emlak kralı Trump için başkasının vatan toprağının önemi yok. Onun için toprak rantı ve yapacağı inşaatlar önemli.

                                       Rusya'nın Maksimalist Talepleri Karşısında Avrupa

Müzakerelerin sürdüğü bir hafta boyunca Ukrayna'nın çatışmayı sonlandırmak için ABD'nin "barış planında" değişiklikler yaptığı ve Rusya'nın bazı maksimalist taleplerini kâğıt üzerinde karaladığı kaldırdığı açıklanırken, Avrupa liderleri herhangi bir anlaşmaya kolay kolay varılamayacağının farkında. Oysa Avrupa Putin’in Kievan Rus ve Novorossiya(Yeni Rusya) planlarını 2000 lerin başından beri anlamalı ve ciddiye almalıydı. Avrupa, Ukrayna’nın dost bellediği bir coğrafya. Hepsi Ukrayna’nın tek parça kalmasını ve toprak bütünlüğünün korunmasını aynı anda savunmaya devam ediyor. Ama asıl arzuları Ukrayna’yı NATO için sınır boylarında kalkan rolü oynayacak bir tampon olarak kullanmak[2].  Artık Ukrayna’nın AB üyeliği belirsiz. Eğer Batı Avrupa 2014 öncesinde Rusya’nın niyetine kulak verip o tarihte Ukrayna’nın Rusya’ya olan ödenmemiş doğal gaz faturalarını ödeseydi, belki böyle büyük bir tehdit ve maliyetle karşı karşıya kalınmazdı. Oysa 2014 de bile başta Almanya olmak üzere Avrupa’nın derdi, Rusya’yla kendi enerji güvenliğini sağlayacak bir anlaşma yapmaktı. “Güvenilir“ bir enerji anlaşmasına o tarihte varmış olsalardı, şimdi Ukrayna’nın arkasında yekpare duran Avrupa, aynı Kırım için olduğu gibi, Doğu Ukrayna’nın kaderini de kendine bırakırdı. Bence Batı Avrupa’yı Putin’in maksimalist heveslerine karşı uyaran Polonya ve Rusya ile netameli sınırları olan Baltık Cumhuriyetleri oldu. Ama gecikildi. Ne yapılırsa yapılsın, kâğıt üzerinde planlar ne kadar değiştirilirse değiştirilsin, gecikmenin hem Ukrayna, hem de Avrupa için bedeli vaktiyle Minsk toplantılarında söz verilip,  özerklik tanınmayan Donbas bölgesinin yakın bir tarihte önce bağımsız olacağı ve Rusya eliyle Kırım ile birleştirileceği gerçeği. Avrupa ve NATO bu gerçekle yüzleşebilecek mi?

 

                                               Ukrayna’nın Makûs Talihi ve Asıl Gerçek 

Zelensky, Vance ile görüşerek müzakere sürecine Avrupa ülkelerinin katılmasını ısrarla istedi. Ayrıca planın kâğıt üzerindeki son halinin daha uzlaşılabilir olduğu açıklandı. Ancak, Witkoff ve Dimitriev[3]  tarafından Rusya’ya danışıklı döğüş hazırlanan 28 maddelik planın bile, Kremlin'in bazı taleplerini karşılamadığı açık. Bu nedenle Putin'in dış politika danışmanı Yuri Ushakov Pazartesi günkü açıklamasında, Moskova'nın, planın bazı kısımlarını yeniden düzenleyeceğini söyledi. Bu da gösteriyor ki, güvenilmesi gereken ne ABD, ne de Batı Avrupa, ortada başından beri coğrafi, ticari, ekonomik ve etnik gerçekler var. O gerçekler hala barış görüşmelerine ve barış sürecine hükmediyor. Tarihin kuzeyin geniş ve verimli topraklarına miras bıraktığı gerçeklerin muhteris siyasi yüzü Putin, 2014 de Kırım’ın Rusya’ya ilhakından itibaren amacına ulaşmaya çalışıyor. Doğu Ukrayna önce kaynıyordu. Şimdi bütünüyle ateş çemberinde ve Rusya’nın acımasız pençesinde. Bu kısmen Rusya’nın Kerç Boğazı[4] üzerine inşa ettirdiği köprüye rağmen, Putin’in yarımadayı doğrudan ana kara bağlantısını tamamlama planından, kısmen de Donetz, Luhansk ve Khrakiv’deki etnik farklılıklardan kaynaklanmakta. 2014 öncesinden itibaren, Ukrayna’nın sağlayamadığı iç barış, önü alınamayan yolsuzluklar, imkânların bölgesel dağılımındaki eşitsizlikler, Ukrayna’yı etnik farklılıkların ve Rusya’nın tarihi hayallerinin pençesine düşürdü. Ama Putin’in amacı esas kabul edilecek olursa, o zaman, Don Nehrinin Doğu’sunda kalan Zaphorizhya’nın da haritalarda Rusya toprağı olarak gösterilmesinin nedeni[5]

                                                         "Uzun Vadeli bir Süreç"

İşte bu kaçınılmaz gerçek, orijinal planda Ukrayna’ ya vermesi için dayatılan toprak tavizi olarak gözüktü. Bunun gerçekleşmesi Ukrayna’nın Don Nehrinden öte toprağının kalmaması demek. Emlak Kralı Trump ve planın mimarları Witkoff’la Dimitriev, Rusya, ABD ile yeni bir “Nadir Toprak Elementleri” anlaşması yapar ve birkaç Trump Tower inşasını kabul ederse, her şeyi sineye çekebilir. AB ve NATO’nun pozisyonuna gelince, bu iki güç ısrarla Rusya'nın askeri olarak ele geçirdiği toprakların kabulünün mümkün olmadığını,  Ukrayna’nın AB ve NATO'ya katılıp katılmama konusunda Kiev'in kendi kararını vermesi gerektiğini tekrarlıyor. Kremlin'in ise bu konuda veto etmek veya koşul koymak isteyeceği açık. Bir masadan kalkıp, öbür masaya oturacak olan uzun vadeli süreç, ömrünü laklakla geçire dursun, Doğu Ukrayna Rus ateşi altında. Zaphorizhya’da bulunan Ukrayna’nın göz bebeği nükleer santral da ya Rusya’ya geçecek veya vurularak bölgeye radyasyon tehlikesi saçacak. AB Komisyonu başkanı Ursula von der Leyen, “Ukrayna’nın topraklarına ve egemenliğine saygı gösterilmelidir. Yalnızca egemen bir ülke olarak Ukrayna, silahlı kuvvetleriyle ilgili kararları alabilir.” dedi de, saygı gösterilmemesi halinde ne gibi adımlar atılacağı ile ilgili bir cümle kurmadı. Öte yandan Alman Şansölyesi, Friedrich Merz’in barış sürecinde Rusya ve Avrupa mutlaka işin içinde yer almalıdır ve "Avrupa’nın çıkarları ile Ukrayna’nın egemenlik haklarını etkileyen konulara mutlaka onay vermeleri” sözü sadece malumun ikrarı oldu. Polonya’nın sesi Tusk ise “kabul edilmeye layık herhangi bir barış anlaşmasının Avrupa’nın güvenliğini zayıflatmak değil, güçlendirmek" için gerekli olduğu ve "saldırganı kayırmaması" gerektiği derken topun ağzındaki ülkesinin endişelerini dile getirse bile Doğu Ukrayna’nın kaderini değiştirecek güçte bir şey söyleyemedi. Zaten söyleyemezdi de. Bu iş açık bir savaş tehdidi altında süreceğe benzer. Ama Zelensky’nin doğduğu toprakların da yer aldığı Donbas artık fiilen Rusya’nın. 

 


 


[1] 25.11.25 tarihli New York Times'a göre, ABD'nin barış planında bulunan Ukrayna'nın toprak vermesi, ordusunu küçültmesi ve NATO üyeliğinden vazgeçmesi maddeleri metinden çıkarıldı. Rusya'nın kabulü belirsiz.

[2] Sema Kalaycıoğlu ( 02 Mar 2015), “ Güvenilmez Dost Düşmandan Beter. Ya Gerçekler?”, bknz Tasam.org

 

[3] Kirill Dmitriev,  Goldman Sachs'ta başlayan yatırım bankacılığı deneyimiyle 2011de Rusya'ya yabancı yatırım çekmek için kurulan egemen varlık fonu “Rusya Doğrudan Yatırım Fonu'nun (RDIF) CEO'su Steve Witkoff ise 2025'ten beri ABD'nin Orta Doğu ve Barış Misyonları özel temsilcisi. Avukat ve gayrimenkul yatırımcısı.

[4] Kerç Boğazı Köprüsü 2018 de tamamlandığında, 19 km'lik uzunluğuyla Avrupa'nın en uzun köprüsü olmuştu.

[5] Sema Kalaycığlu(15 Kas 2014), “Rus Tankları bu defa Doğu Ukrayna’da”, bknz tasam. org

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *