James Webb Uzay Teleskobu (JWST) tarafından yapılan gözlemler, Uranüs etrafında daha önce fark edilmemiş bir uydunun varlığını ortaya koydu. Bu keşifle birlikte Uranüs’ün bilinen uydu sayısı 29’a ulaştı.
Uranüs uydularının keşif süreci
Uranüs’ün uydularıyla ilgili çalışmalar 18. yüzyıla kadar uzanıyor. William Herschel, gezegenin keşfinden sadece 6 yıl sonra ilk iki uydusunu gözlemledi. Ancak sonraki büyük keşif, 1986’da Voyager 2 uzay aracının Uranüs’ün yanından geçmesiyle yaşandı. Voyager sayesinde 10 yeni uydu birden keşfedildi ve toplam sayı 15’e yükseldi. Sonraki yıllarda yer teleskopları ve Hubble Uzay Teleskobu katkısıyla bu sayı 27’ye çıktı. 21 yıllık aranın ardından 2024’te 28. uydu bulunmuştu. Şimdi ise James Webb’in gözlemleriyle sayı 29 oldu.
Yeni uydunun özellikleri
Uranüs’ün yeni keşfedilen uydusu, gezegenden yaklaşık 56.000 kilometre uzaklıkta, Ophelia ile Bianca’nın yörüngeleri arasında bulunuyor. Bu konumuyla Uranüs’e en yakın üçüncü uydu olarak dikkat çekiyor. Çapının yaklaşık 10 kilometre olduğu tahmin edilen uydu, Voyager 2 tarafından düşük parlaklığı nedeniyle gözlemlenememiş olabilir.
Bilim insanlarının değerlendirmeleri
SETI Enstitüsü’nden Dr. Matthew Tiscareno, Uranüs’ün olağanüstü sayıda iç uyduya sahip olduğunu ve bunların gezegenin halkalarıyla güçlü etkileşimler gösterdiğini belirtiyor. NASA’dan Dr. Maryame El Moutamid ise James Webb’in Şubat ayında aldığı 40 dakikalık gözlemler sırasında bir noktanın hareket ettiğinin net şekilde saptandığını, bunun da güçlü bir kanıt olduğunu söylüyor. Her ne kadar keşif henüz hakem sürecinden geçmemiş olsa da, ciddiye alınması gereken bir bulgu olarak değerlendiriliyor.
İsim geleneği devam edecek mi?
Uranüs’ün bilinen uydularına şimdiye kadar Shakespeare’in oyun karakterleri ve Alexander Pope’un eserlerindeki figürlerin isimleri verilmişti. Yeni uydunun da bu geleneği sürdürmesi bekleniyor. Ancak bazı bilim insanları, esprili bir şekilde bu kez Tolkien karakterlerinden birinin adının tercih edilebileceğini dile getiriyor.