Dalga ve sörf
Kariyer yolculuğunda artık kendi seçimleri ve buna bağlı olarak “özgün olma” özelliğini kaybetmeden, devam eden Oscar ödüllü Nicolas Cage, Cannes Film Festivali resmi seçkisinde yer alan 'Sörfçü' filmi ile vizyona girdi.
Avustralya yapımı ve Avustralya'da, Luna Tepesi'ndeki ev de yaşanan bir aile dramını.
Yerel halkın dışarıya kapalı dünyalarında, kendilerine “ Körfez Çocukları” diyerek adeta bir mürit oluşturma halini, Yönetmen, Lorcan Finnegan’n,
filminin açılış karesi ve yer yer içe serpiştirerek kullandığı, tüm sürüngenler içerisinden; fare, kertenkele,yılan ve ilave olarak örümcek ile açarak, doğanın bütünlüğünde ıssız bir adaya düşseniz, yanınıza ne alırsınız,sorusunu içsel bir yolculuk yaptırarak ana karakter üzerinden sorgulatıyor.
Robinson ve dünyanın her şekilde istila edip. Kendi hâkimiyetini kurmaya çalışan sözde insanlığın “medenileşememe” halinin, geliştirilmiş ve günümüz yansıması ile kurgulanmış.
Babasından kalan evi ve çocukluğunda yaşadığı sörf tutkusunu, henüz filmin başında dış ses olarak sunuyor:
'Dalga saftır ve kırılma anı vardır.
Ya üstüne gidecek, ya silineceksin'
İşgalci durumdaki çete/mürit grubuna dahil olmadan, baba evini alabilmek için kendi kişisel mücadelesini verirken, ailesinden gelen sorunlar nedeni ile bedel ödeme halini, hayatta omurga sahibi olmanın, dış dünyada -kılık,kıyafet,araç-gibi sözde değerler ile itibarlaştırıldığını.Eşitlendirilmeye çalışıldığını. Hayatta inancı kırılmış insanların karşısına muhakkak bunu kendi çıkarları için kullanabilecek, sömürü güdüsünde gösterir. Üstelik bunun kaçınılmaz olduğunu. Direnmenin birey için kayıp mı yoksa bir kazanç mı olduğunu, seyirciye bırakıyor.
Sömüren, sürüngen olmazsan meczup olacağını,
Senaryosunu ustaca kaleme alan, Thomas Martin 'n, girift halde Baba-Oğul/ Oğul-Baba/ Dede-Torun ilişkisini sürekli yer değiştirerek sunmasında buluruz.
Yönetmenin izleyicide, yaşananlar bir sanrı mı, yoksa halüsinasyon dışında olabilecek / olma ihtimali olan yaşananların-gerçekliklerin, bilinç altı kayıtların tezahürümü olduğunu seyirciye bırakıyor.
Doğal Avustralya'da, aslen Avustralya’lı ve maalesef artık hayatta olmayan, hayata kattığı son film olan Julian Dana William Mcmahon’u(Scally) hem özlemiş ama son kez izlemiş olmanın burukluğunu hissettirecek olması ayrı konu.
Hayranları iyi bilir, bir dönem çoğumuzu ekrana kitleyen, Nip/Tuck’da ki karakteri ile gönlümüzde yer etmişti.
Avustralya yapımı psikolojik gerilim filmi, içinde elbette Nicolas Cage’i bulundurması sebebi ile izlenir olmayı, baştan hak ediyor.
Ve bir kez daha ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu, sinemaseverlere sunuyor.
SaturnFilms yapımı ve Türkiye’de BirFilm ile vizyona giren “Sörfçü”
Aidiyet, Aile, Değerler, Ailelerin çocuklarına değerleri öğretme ve yansıtma biçimi, doğaya karşı insanın sorumluluğunu “Kuş gözlemcisi” ve “Bir dönem yazarlık” yapan, The Surfer /Sörfçü –Nicolas Cage üzerinden izleme sahip olacaksınız.
Sörfçü Filmi, sıradan, memleketi (Avustralya)ne dönen bir adamın hikayesini anlatmıyor. Tüm insanlığın kendi yarattığı açmazlığın yansımalarını gözler önüne seriyor.