Uzun süreli stres kalp krizini tetikleyebilir!

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Uzun süreli stres kalp krizini tetikleyebilir!
Abone ol
Hayatın koşullarıyla mücadele edip de duygusal dalgalanmalar yaşamayan insan neredeyse yoktur.

Çarpıntı veya göğüs ağrısı şikayeti ile doktora başvuran hastalarda sıklıkla altta yatan sebebin stres olduğunu görebiliyoruz. Bu durumu anlayabilmek için önce stresin vücuttaki etkilerini anlamamız gereklidir.

Stres durumunda vücudumuzda ‘savaş veya kaç’ hormonu olarak da bilinen kortizol ve adrenalin yükselmektedir. Bu hormonlar yükselince kalp hızı artar, kan basıncı artar, kan şekeri yükselir. Çarpıntı başlar ve kalbimiz sıkışır. Aslında stresin vücutta yarattığı etkiler iki şekilde ortaya çıkar; ani stres veya uzun dönem stres. Ani stresin ani kalp krizlerine sebep olabildiği biliniyor, ayrıca uzun süren stres de kalp krizini tetikleyebilir. Çünkü stres süreci uzadığında kalp damarlarında kolesterol plakları birikmesi ve pıhtılaşmalar olur, damarlarda büzülmeler yani spazmalar artar. Hatta, kalp damarlarında kolesterol plak birikimi olmasa da sadece damar spazmı bile kalp krizine varan göğüs ağrılarına neden olabilmektedir.

Kanda kortizol düzeyleri yüksek olduğunda kalp krizi riskinde yaklaşık 5 kat artış olmaktadır. Güncel yaklaşımda vücutta kortizol seviyesi rutin ölçülmemektedir, bu konuda henüz bir öneri yoktur ancak kesin olan bilgi; yüksek kortizol seviyesi yüksek tansiyon ve kalp kriziyle ilişkilidir.

Stresle baş etmek için mutlaka yapmamız gereken yaşam tarzı düzenlemeleri bulunmaktadır. Ruhumuzu dengelemek için gerekli olan sadece ilaçlar değildir. Sigarayı bırakmak, egzersiz yapmak ve sağlıklı beslenmek stres döngüsünü kırmada çoğu zaman ilk adımlardır. Bunlar herkesin bildiği klasik bilgiler gibi düşünülse de aslında burada önemli olan nokta kısır döngüyü kıracak ilk adımı atmaktır. Sadece egzersize başlamaya kesin ve net bir tutumla karar vermek bile stres girdabını kırmaktadır. Stresle vücutta azalan serotonin egzersiz ile yükselişe geçer. Serotonin artınca depresyon belirtileri azalır. Çoğu insanın severek yaptırdığı masaj vücuttaki serotonin seviyesini %28 arttırır, insanı rahatlatır ve mutlu eder. Kahvenin anti-depresan etkileri üzerinde değişik görüşler olsa da fareler üzerinde yapılan deneylerde beyinde serotonin seviyesini arttırdığının gösterilmesiyle anti-depresan etkileri olduğu desteklenmiştir. Ancak kanıtı olsun ya da olmasın herkes için ortak olan his kahvenin kokusu da, içmesi de, muhabbeti de insanın stresini yatıştırıcı özellik gösterir.

Meditasyon ve nefes terapisi insan bedenini rahatlatan, vücuttaki stres düzeyini düşüren belki de en kolay ve en etkili yollardandır. Her gün birkaç dakikalığına kendimize ayıracağımız süre ile ruhumuzu stresten, kaygıdan arındırabiliriz. Doğru nefes alıp vermek dengeye gelmemizi sağlar. Bitkilerden kediotu kökü çayı veya tabletleri vücuttaki stres hormonlarının olumsuz etkilerini azaltmada çok etkili olan, insanı dinginleştiren şifalı bir doğal üründür. Yine de doktorunuza danışarak kullanmanızda fayda var.


Yorum Yazın