“Cahilin İzlencesi”, kültür sanattan ekonomiye, siyasetten yaşama kadar, bir cahilin el yordamıyla hayatı anlama çabasını kaleme alacak. Bugünkü konu sinemaseverler için, bilimkurgu hayranlarının merakla beklediği “Dune”.
Muhalif özel
Latince’den Arapça’ya, İbranice’den, Aramice’ye, Kabala’dan, İncil’e ve Kur’an’a kadar ki kadim kültürleri harmanlayan, Dune tüm bu kadim kültür ve dilleri gözünüze sokmadan, büyük bir doğallıkla anlatıyor.
Sinema yazarlığının devleriyle film izleyince, eleştirinizi ancak bir “cahilin izlencesi” kadar yansıtabiliyorsunuz. Bundan sonra, “muhalif”te kültür sanattan ekonomiye, siyasetten yaşama kadar ki konularda, bir cahilin el yordamıyla hayatı anlama çabasına tanıklık edeceksiniz.
Frank Herbert'in 1965 yılında yazdığı "Dune" romanından beyaz perde haklarını satın alan Legendary Entertainment’ın yeniden uyarlaması, Dune/ Çöl Gezegeni çıtayı o kadar yukarı taşımış ki, baş döndürüyor.
ELEŞTİRMENLİK KOLTUĞUNDA Z KUŞAĞI VAR!
Filmin neden sinemada izlenmesi gerektiğine yanıt verircesine basın gösterimini 3D- IMAX izlerken, aynı tadı sinema dışında alamayacağınızı anlıyorsunuz!
Pandemiyle uzun süreli sessiz kalan 7. Sanat, Dune ile çıkışını yaparken, yeni dünya düzenine uyum sağladığını da somut bir biçimde ortaya koyuyor. Öncelikle, sinema eleştirmenliği koltuğunda, artık 20’li yaşlarda çok sayıda “YouTuber” var. Z kuşağının beklentileriyle yoğrulan film endüstrisine, Türkiye’de ayak uydurmuş, hatta büyük film şirketlerinden birinin basınla ilişkilerini de yine bu genç youteberlardan biri yürütüyor.
VILLENEUVE İLE SİNEMANIN SIÇRAMASI
Yönetmen koltuğunda Arrival, Sicario ve Blade Runner 2049 ile son yıllara damgasını vuran Oscar adayı yönetmen Denis Villeneuve oturuyor. Eric Roth'un senaryosunu üstlendiği filmin yapımcılığını Thomas Tull, Mary Parent ve Cale Boyter yapıyor. Timothée Chalamet, Rebecca Ferguson, Oscar Isaac’in oyunculuğu ise kitaptaki ambiyansla uyumlu.
LİSAN-I GAİP!
“Lisan-ı Gaip”, filmde dışarıdan gelenin sesi diye çevrilse de, Aramice terimin karşılığı, “bilinmeyenin sesi!”
M.Ö. 1512'de Sina Çölü’ne inen Tevrat’ın seçilmişlik kavramına, 3633 yıl sonra ve 2121’in Çöl Gezegeni’ndeki distopik dünyanın “Kabala”sıyla film hem bir soru sormuş, hem de her izleyenin kendi yanıtını aramasını istemiş. Kötü olduğunu bildiğiniz egemen gücün yanındaki konforlu alandansa, doğrunun, dar, engebeli ve dik yokuşunda yürümek arasındaki tercihi gösterip, “ne zaman?” diye sormuş.
Tevrat’ın Mısır’dan çıkış bölümünün 25 ayetinde geçen, “Güzel kokulu buhur için baharat” ve tümcenin sonundaki, “Aralarında yaşamam için bana kutsal bir yer yapsınlar.” ifadelerini, Dune (Çöl Gezegeni) gezegenler arası seyahat için, baharatı olmazsa olmaz ve İslam’ın Lisan-ı Gaip/ seçilmiş kişisinin aristokrasiden, halkın arasında gerçek asaleti bulmasıyla anlatmış.
156 dakikalık bilim kurgunun birinci bölümünde, zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. İkinci bölümün vizyon tarihi ise şimdilik sır gibi saklanıyor!
Yorum Yazın