Sedat Peker: Arşiv bana geçti

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Sedat Peker: Arşiv bana geçti
Abone ol
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, Kıbrıslı siyasetçilere seslenerek “Hepiniz yandınız. Arşiv bana geçti” dedi.

Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) bulunan organize suç örgütü lideri Sedat Peker, örgütüne yönelik operasyonların ardından video çekip paylaşmaya başlamıştı. Tweet atarak iktidar hakkında yeni iddialar ortaya atmayı sürdüren örgüt lideri, bir süredir yeni video atmıyor.

Gazeteci Erk Acarer, dün KKTC’de tutuklanan kumarhane sahibi Halil Falyalı’nın, "siyasilere şantaj yapmak için" kullandığı öne sürülen kasetlerin, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in yakınlarının eline geçtiğine ilişkin iddiayı paylaşmış; KKTC Başbakanı Ersan Saner’in "videosunu" izlediğini iddia etmişti.

Başbakan Ersan Saner ise iddiaları şu ifadelerle reddetmişti: “Konu sadece ben değilim. Saldırıya uğrayan ben, ailem, partim ve siyaset kurumumuzdur. Teknolojik olanaklardan alabildiğince yararlanılarak kurgulanan bu video ile çok çirkin bir itibar suikastının hedefi oldum.”

Peker, bugünkü Twitter paylaşımında şunları kaydetti: “Kıbrıslı siyasiler; uyuşturucu baronlarıyla, yasadışı bahisçilerle birlik olup Türkiye’de bana karşı kurulan komploya destek verirsiniz he. Hepiniz yandınız. Arşiv bana geçti. Siz kaşındınız. Sizi de rezil edeceğim. Utanma duygusu olan, istifa edip gitsin.”

Acarer: Skandal hükümetin ortağı Demokrat Parti’ye ulaştı

Erk Acarer, bugünkü Twitter paylaşımında "KKTC’deki skandalın hükümet ortağı Demokrat Parti’ye ulaştığını" iddia etti.

Acarer, şunları kaydetti: "Kıbrıs kamuoyu ve basını çalkalanıyor. Benzer iddiaların gündeminde şimdi de DP Genel Başkan yardımcısı Tözün Tunalı var! Bir skandal da DP cephesinden, sızdırılan görüntüler aynı! Peker iddialarıyla gündeme gelen Erkam Yıldırım ve Soylu’ya yakın olduğu bilinen, uyuşturucu ve yasa dışı bahis işleriye ilgilenen Halil Falyalı’nın arşivinden çıkanlar sadece Ada’da siyasi çatlak yaratmayacak gibi.

Türkiye’de siyaset ve bürokrasinin de bazı isimlerin karışması ihtimali ve karmakarışık ilişkiler nedeniyle ciddi yara alacağa benziyor. Bakalım iddialar nereye uzanacak? Özellikle Kıbrıs’ta bu konuya ilişkin ilginç tartışmalar var: ‘O siyasiler kendini biliyor, koltuklarında kalmaları, rezilliği daha da büyütür.’Muhalifler ve gazeteciler, basit bir Kıbrıs muhasebesi yapıyor: ‘AKP ve Erdoğan müdahale etmeden Kıbrıs yaşanacak bir yerdi. Anlaşılan tıpkı eski Türkiye gibi eski Kıbrıs da özleniyor.’"

Ersan Sener istifasını veriyor

KKTC Başbakanı Ersan Saner'le ilgili dün ortaya çıkan bir video, ülkede gündem yarattı. Uygunsuz görüntülerin olduğu öne sürülen video sonrasında Saner'in istifasını vereceği iddia edildi. Kaset haberlerinden sonra bir açıklama yapan Saner, açıklamasında "Genel Başkanlık yarışının son 10 gününe girilirken Güney Kıbrıs'tan satın alınan bir telefondan kurgulanmış bir video gönderildi." ifadelerini kullandı.

Ersan Saner’in bugün itibarı ile kurultaydan çekildiği, parti başkanlığından da istifa edeceği öğrenildi. Başbakanlıktan ise hukuki sorun nedeniyle izne ayrılacak olan Saner’in yerine Nazım Çavuşoğlu veya Ünal Üstel’in vekalet edeceği konuşuluyor. Bugün öğleden sonra bakanlar bir araya gelerek yol haritası belirleyecek. Kurultayın çok adaylı yapılma süreci aynen devam ederken, başbakanlığa vekalet edecek ismin önceliğinin ülkeyi sorunsuz erken seçime götürmek olduğu söylendi.

Gazeteci Erk Acarer dün akşam saatlerinde sosyal medya hesabı üzerinden bir dizi paylaşım yaptı. Acarer, Halil Falyalı’nın Saner’in videosunu çektiği ve bu kasedi suç örgütü lideri Sedat Peker’e ulaştırdığını iddia etti. Peker’in danışmanı Emre Olur da bunu kabul etti.

Gündeme bomba gibi düşen video skandalı sonrasında Saner'in siyasetten çekilme kararı aldığı öne sürüldü. Kıbrıs Gazetesi'nin haberine göre istifa yazısı hazırlanan Ersan Saner'in bugün itibarı ile kurultaydan çekildiği, parti başkanlığından da istifa edeceği öğrenildi. Başbakanlıktan ise hukuki sorun nedeniyle izne ayrılacak olan Saner'in yerine Nazım Çavuşoğlu veya Ünal Üstel'in vekalet edeceği konuşuluyor. Saner bugün öğleden sonra UBP'li bakanlar bir araya gelerek yol haritası belirleyecek. Kurultayın çok adaylı yapılma süreci aynen devam ederken, başbakanlığa vekalet edecek ismin önceliğinin ülkeyi sorunsuz erken seçime götürmek olduğu söylendi.

Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Ersan Saner ise kurgulanmış bir video ile çirkin bir kişilik suikastının hedefi olduğunu" belirtti.

Saner'in açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "20 yıldır Halkımıza UBP saflarında hizmet etme gayreti içinde oldum. Bu süre içinde daima çağdaşlıktan, haktan, hukuktan, siyasi etikten yana tavır koydum. Ailemin, partimizin, halkımızın, huzurunu, birlik ve beraberliğini çıkarlarını korumayı hep vazife bildim. Bu çerçevede, tabandan gelen sese kulak vererek konjonktür zorunlu kıldığı için, Türkiye ile iyi ilişkileri sürdürerek yaşadığımız mali güçlükleri aşabilmek adına bana önemli görev düştüğünden 30-31 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek Kurultay'da UBP Genel Başkanlığına aday oldum. Ne var ki, Genel Başkanlık yarışının son 10 gününe girilirken önce Güney Kıbrıs'tan satın alınan bir telefon numarasından şahıslara kurgulanmış bir video gönderildi.

Öğleden sonra ise aynı video sosyal medyada yayınlanmaya başladı. Aylardır birileri tarafından böyle bir şey yapılacağı kulaklara fısıldanıyor ancak ben bir makama erişmek uğruna bir insanın ailesini, çevresini, partisini böylesine rencide edecek kadar seviyesiz bir tutum içine girileceğine ihtimal vermiyordum. Bu yola başvuranların ola ki o makama geldiklerinde nelere başvurabileceklerini halkımızın ve partililerimizin takdirine bırakıyorum. Teknolojik olanaklardan alabildiğince yararlanılarak kurgulanan bu video ile çok çirkin bir itibar suikastının hedefi oldum.

Birilerinin benim çok sevdiğim ülkeme, partime hizmet etmemin önüne siyasi mücadele ile değil çirkin saldırılarla geçmek istediği nettir. Tamamen bu amaçla düzenlenmiş bir komplo söz konusudur. Hatta yer altı dünyası ile işbirliği yapıldığına dair saptamalar vardır. Konu sadece ben değilim. Saldırıya uğrayan ben, ailem, partim ve siyaset kurumumuzdur. Dolayısı ile hukukçularımız, yol arkadaşlarım, partililerimizle birlikte durum değerlendirmesi yapmaya devam ediyoruz. Bu halk beni iyi tanır. Eğer ailem, partim ve ülkem söz konusu ise her türlü kararı tereddütsüz verebileceğimi iyi bilir. Halkımız ve UBP'lilerin bu komployu benimsemesi mümkün değildir. Görülecektir ki siyasi ahlaksızlıktan medet umanlara gereken cevap verilecektir."

 


Yorum Yazın