Sara Aydın kaleme aldı: AKM'de buluşalım

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Sara Aydın kaleme aldı: AKM'de buluşalım
Abone ol
Şehir Plancısı Sara Aydın, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızda açılacak olan Atatürk Kültür Merkezi’ni dünden bugüne kaleme aldı.

Sara Aydın - Muhalif Özel

“AKM de buluşalım” lafını aramızda etmeyenler, orada buluşmayan arkadaşlar, sevgililer azdır diye düşünüyorum.

Bu sözü söylemeyeli ne kadar uzun zaman oldu… Sabırsızlıkla ve özlemle beklediğimiz şeylerden biri de bu sanırım…

29 Ekim 2021 tarihinde, Cumhuriyet Bayramı’nda açılacak olan Atatürk Kültür Merkezi’ni merak ve özlemle bekliyoruz.

AKM’yi anlamak ve biraz anlatabilmek için önce tarihçesine bakmak gerek…Yıllar içerisinde başına gelmeyenin kalmadığı bu merkez, Türkiye’nin ve İstanbul’un toplumsal ve kentsel hafızasında çok önemli bir yere sahip.

Cumhuriyetin ilk yılları, 1933… Mustafa Kemal Atatürk, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışacak şekilde ülkeyi yeniden imar etme çalışmaları yapıyor…

İstanbul için, dönemin meşhur şehircisi Henri Prost’u Türkiye’ye davet ediyor…

Henri Prost’u seçmek bir tesadüf değil tabii… kendisi daha genç yaşlarda İstanbul’a gelmiş, çeşitli mimari projelerde staj yapmış, arkeolojik ve tarihi açılardan o zamanki İstanbul’u incelemiş bir şehirci ki zaten meşhur ve alanında uzman olması da bu çalışmaları sayesinde gerçekleşiyor. Atatürk, her zaman yaptığı gibi işi uzmanına bırakıyor…

Henri Prost, Taksim Lamartin Caddesinde bir apartman dairesine yerleşerek 10 yıldan fazla kalıyor ve çalışmalarını şekillendiriyor.

 Taksim bölgesi, şehir için seçilen üç ana merkezden bir tanesi ve bu bölgede, Gezi, meydan ve Dolmabahçe’yi kapsayacak şekilde olmak üzere, hepsi birbiriyle bağlantılı şehir parkları planlıyor. Taksimin merkezine yapılacak olan bir sanat ve kültür merkezi ile de bu meydanın bir referans noktası ve 24 saat yaşayan bir yer olmasını amaçlıyor.

Bu kararlar alındıktan sonra, Henri Prost’ un önerisi ile, mimar Auguste Perret davet ediliyor.  O da İstanbul’da daha önce bulunmuş, önemli çalışmalar yapmış, özellikle tiyatro ve opera binaları konusunda uzmanlaşmış bir mimar…Taksim için bir kültür ve sanat merkezi olacak Opera Binası tasarlıyor…

Proje hazırlanıyor, araya giren 2.dünya savaşı süreci uzatıyor ve mimar Feridun Kip ve mimar Rüknettin Güney tarafında tekrar projelendiriliyor…

1946 da temeli atılan, ödenek yokluğundan tamamlanamayıp Bayındırlık Bakanlığına devredilen,

1956 yılında mimar Hayati Tabanlıoğlu’ nun tekrar projelendirmesiyle inşaatına devam edilen merkez, nihayet 1969 yılında “İstanbul Kültür Sarayı“ ismiyle ve Aida Operası ile açılışını yapıyor.

2000 li yıllara gelene kadar yangın, tadilat, kapanma, gezi olayları sırasında polis merkezi olarak kullanılması, tekrar projelendirilmesi derken, şimdi;  29 Ekim 2021 tarihinde tekrar açılışı gerçekleşiyor.

Projeyi, Hayati Tabanlıoğlu’nun oğlu mimar Murat Tabanlıoğlu, inşaatın sponsorluğunu Sabancı Holding, inşaatı Fettah Tamince yaptı. Bu ilginç üçleme, aynı İstanbul ve Taksim meydanına benziyor;  bir mozaiğin parçaları gibi…

 

Değişim kaçınılmazdır. Teknoloji, ülkemizin kendi dinamikleri ve tarihsel akışta,  Atatürk Kültür Merkezi’nin yenilenmesi ve tekrar projelendirilip yapılması da kaçınılmazdır.

Yakın bir tarihe kadar uzunca bir süre kapalı kalan yapının 1.derece tescilli eser olması ve yıkımına çeşitli meslek gruplarının yaptığı itirazlar,  olacak olan bu değişimin nasıl ve ne şekilde olacağı ile ilgili endişelerden kaynaklanmış olsa gerek…

Çünkü bu kadar önemli ve anıtsal değeri olan, bulunduğu konum itibariyle neredeyse bütün toplumu ilgilendiren bir yapının, değişmesinden ziyade nasıl ve ne şekilde değişeceği çok daha önemli...

Mimarisiyle kentle nasıl bütünleşeceği,

Toplumsal ve kentsel hafızamızdaki Taksim Meydanı ve AKM ile nasıl örtüşüp günümüze uyum sağlayacağı,

Yönetimin ve yönetim kadrosunun kimler olacağı,

Programların içeriği gibi sorular şimdilik akla gelenler… Bu soruların cevaplarını ve belki yeni soruları ilerleyen zamanda yaşayarak göreceğiz.

Mustafa Kemal Atatürk’ ün girişimiyle İstanbul’ u planlayan Henri Prost, Paris’te Mimarlık Akademisinde verdiği konferansta projeyi “ yeni bir kent yaratırken, büyük bir sosyal gelişme içinde olan antik bir başkenti yeni mekanik ve ekonomik koşulların varoluştaki koşulları değiştireceği bir geleceğe yönlendirmek”  olarak nitelendirmiştir.

Her ne olursa olsun, tekrar hayata geçiyor olmasının yarattığı güzel etkiyle güzel temennilerde bulunuyoruz.

Merhaba ve hoş geldin AKM…


Yorum Yazın