Nezaketin Sembolü Ferdi Özbeğen’in bilinmeyenleri

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Abone ol
Ferdi Özbeğen, bir dönemin hatırasını sesinde saklayan sanatçısı… "Halk gazinolara gidemiyor" diyerek ücretsiz konserler düzenleyen eşsiz de bir kalbi sahip. Bu güzel ismin hayat yolculuğu haberimizde…

Girit göçmeni, İzmirli bir ailenin çocuğu olan Ferdi Özbeğen'in babası, İzmir'in ilk taksi şoförlerinden. Ferdi Özbeğen'in müzikle tanışıklığı ise ailesinden gelmekte.

Anne Afet Hanım cümbüş, baba Hasan Bey ise buzuki çalıyorlar. Ferdi de 11 yaşında piyano çalmaya heves ediyor; ancak ideali sanatçı olmak değil, büyükelçi olmak.

Piyanosu ile sıkı bir bağ kurduğu müzik, bu sefer ekmek kapısı haline geliyor. İzmir pavyonlarında çalışmaya başlıyor.

1965 yılında Hürriyet Gazetesi'nin Altın Mikrofon yarışmasında orkestrası ile başarı elde ediyor ama yalnız başına piyano çalıp söylemek pek görülmüş bir şey olmadığından, fark etmeden "piyanist şantör" kültürünün de öncüsü oluyor.

1977 yılında çıkardığı "Ferdi Özbeğen'le 45 dakika" isimli plak üç ay içerisinde patlama yapınca, herkes bu efendi ve kadife sesli adamı konuşuyor.

Plakları o kadar çok satıyor ki, 1982'nin vergi rekortmenleri arasına giriyor.

Bir gün gazinodaki programı bittikten sonra eve geliyor, Afet Hanım çağırıyor oğlunu, "gel otur yanıma" diyor ve şu sözleri söylüyor:

'Bak çocuğum, bu şöhretler gelip geçici. Yarın seni unutacaklar. Mütevazı ol. Tevazudan hiçbir şey kaybetmezsin.' diyor.

Artık Ferdi Özbeğen "Sabah başka uyandım" diyerek; sahnede fırtınalar estiriyor ama her şey bittiğinde sıradan bir Ferdi oluyor.

İlerleyen zamanda o kötü haberi alıyor: Prostat kanseri. Erken tanı ile hastalıktan kurtuluyor ama bundan da bir ders çıkartıyor dostlarıyla ilgili.

Bir röportajında: 'İnsanlara iki şey demeyin: Hastayım ve param bitti. İnsanlar bu iki lafı duyduktan sonra karşı kaldırımdan yürümeye başlıyorlar.'

Ferdi Özbeğen'le ilgili en büyük iddia , 31 yaşındaki Hilmi Mutlu'yu evlat edinmesiydi. Kimisine göre bu durum birlikte yaşayabilmek için yapılmış bir formaliteydi.

Gazeteci Oray Eğin'e ait olan bu iddia, zamanında basında yer almıştı: 'Hayatını paylaştığı Hilmi Mutlu’yu 1999’da evlat edinmişti. Henüz eşcinsel evliliğini kanunen tanıyan bir ülke yoktu dünyada, kavram bile pek çokları için çok yeniydi.'

Ancak Ferdi Özbeğen'in bu iddialar karşısındaki açıklaması ise şöyle oldu :

‘‘Evlatlık edinmek için evli olma şartı 18 yaşına kadar olan çocuklar için söz konusu. Bu arkadaşımız 13,5 yıldır annem ve benim yanımda çalıştı. Annem vefat etmeden bir gün önce, ‘Ferdi, bu çocuğu sakın bırakma. Bu evlat bize çok yakınlık gösterdi. Ölürsem yalnız kalırsın. Bu benim sana vasiyetim' dedi. Annem öleli 4.5 yıl oldu. Ben vasiyeti yerine getirdim’’

Ferdi Özbeğen'in 2013 yılında vefat etti. Tüm mirasını ise TEV'e (Türk Eğitim Vakfı) bağışladı. Fakat durumdan rahatsız olan Hilmi Özbeğen, mirasla ilgili dava açıyor.

2017 yılında miras davası uzlaşma ile çözülüyor ve Hilmi Özbeğen, yarı hisse ile mirastan pay almaya hak kazanıyor.


Yorum Yazın