HDP grup toplantısı notları

Mithat Sancar: 30 Mart'ta seçim bildirgemizi paylaşacağız

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Mithat Sancar: 30 Mart'ta seçim bildirgemizi paylaşacağız
Abone ol
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

Sancar'ın açıklamasından satır başları şöyle:

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında konuşuyor. Sancar’ın konuşmasından başlıklar şöyle:

“Halka yoksulluğu, sefaleti reva gören AKP- MHP iktidarından bu ülkenin kurtulacağı tarihi ana sayılı günler kaldı. 

Büyük bir değişimin arifesindeyiz. Kendi menfaatinden ve koltuğundan başka hiçbir şey düşünmeyen, halkı büyük buhranla, depremin yıkımı ve enkazıyla baş başa bırakan AKP-MHP saltanıtının son bulacağı aydınlık günler için geri sayım başladı.

Bu iktidar bloğu varlığını devam ettirmek için her yola başvuruyor, tarihimizin en karanlık, en tehlikeli ittifakı oluşmuş durumda.

Bu ittifaka karşı tüm demokrasi güçlerinin birlikteliği ve ortak iradesi her zamankinden daha hayati önemdedir. Hiç kimse bu sorumluluğu bir an bile aklından çıkarmamalıdır. Bu karanlık tehlikeli ittifakı durdurmak için hep birlikte ortak mücadele ve ortak irade göstermenin zamanıdır, bu tarihi anda hata yapanın tarih önünde de halkların vicdanında da affedilmesi mümkün olmayacaktır.

Seçim bildirgemiz son aşamasına gelmiş durumda. 30 Mart’ta büyük bir buluşmayla seçim bildirgemizi açıklayacağız. Açıklayacağımız bildirge Türkiye’nin demokratik çözüm programı olacaktır.

Seçim sürecinde tam kadro sahada olacağız. Partimizden aday olmak için her kesimden yoğun bir ilgi var. Bu bizi gururlandırıyor. Umut HDP’dir, umut kurduğumuz ittifaklardadır.

HDP ve ittifakları altındaki bu büyük buluşma Türkiye’ye ve demokrasiye büyük kazandıracaktır. HDP’nin önünü kesmeye yönelik kumpas ve davalar hâlâ devam ediyor. Her türlü oyunu oynamaya da devam edeceklerini biliyoruz. Böyle bir dönemde bile hiç geri durmayacakları kumpasların hepsini boşa çıkaracağız. Bugüne kadar ne yaptılarsa hepsine karşı direndik, yol bulduk.

Başından bu yana tuzakların farkındayız. 14 Mayıs seçimlerinde halkımızın sandığa yansıyacak tarihi iradesini riske etme hakkımız yoktu. Yeni bir dönem başlarken bu büyük dönüşüm gücünü mutlaka parlamentoya taşımamız gerekiyordu.

Kapatma davası devam ederken başvurular yaptık. Bu davanın seçimden sonraya bırakılmasını meşru, siyasal ve hukuksal gerekçelerle talep ettik. AYM, 24 aydır süren davada bir ay daha beklememe kararını verdi. Biz bunun ne anlama geldiğinin elbette farkındayız.

Bu planın neyi hedeflediğini elbette biliyoruz Bu buzağı ve riski görerek kararlarımızı aldık ve seçimlere Yeşil Sol Parti ile girmeyi kararlaştırdık. Onlar akıllarınca tuzaklar oluştururken bizler aklın, inancın ve kararlılığın ışığında yürüdük.

Bu iktidara en büyük dersi sandıkta vereceğiz.  Biz onların hileleriyle de her türlü kumpasıyla baş etmeyi öğrendik, işte bu da onlara büyük dert olsun.

Yeşil Sol Parti, HDP’nin bileşeni partilerimizden biridir. 14 Mayıs seçimlerindeki adresimizdir.

Yolumuz üçüncü yoldur. Yolumuz yeşilin ve solun yoludur. Değişimin adresi bu seçimlerde Yeşil Sol’dur.

Geçtiğimiz hafta Emek ve Özgürlük İttifakı olarak Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili içinde bulunduğumuz siyasal ve toplumsal şartları gözeterek tarihsel sorumluğumuzun gereği olarak aday çıkarmama yönünde karar aldık ve açıkladık.

27 Eylül 2021’deki tutum belgemiz bizim adeta kutup yıldızımızdır. Bu yıldızı bakarak demokratik tutum ve ilkelerde ortaklaşma suretiyle, diyalog yoluyla mutabakattan yana olduğumuzu her defasında ifade ettik.

Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken Türkiye’yi güçlü demokrasiyle, büyük barışla buluşturmak, hak temelli toplumsal sözleşmeye bağlı yeni bir anayasa dönemi başlatmak, eşit yurttaşlığı barışı, özgürlükleri ve adaleti bu topraklarda hakim kılmak stratejik hedefimizdir. Bu stratejik hedefin somut ifadesi bu iktidarı göndermek ve bu düzeni değiştirmektir.

Üçüncü yolun önünü açmak için önce bu iktidarı göndereceğiz. Bu düzenin değişimini sağlayacak büyük birlikteliği kuracağız. Türkiye’nin her alanda önünü tıkayan, gelişmesini engelleyen Kürt sorunu başta olmak üzere bütün sorunlar karşısında diyaloga, çözüme odaklı yeni bir siyasal kültürün oluşturulması gerekiyor. Yeni bir dil olmadan, yeni bir dünya kurulamaz."


Yorum Yazın