CHP Parti Meclisi Üyesi Doç. Dr. Gökhan Günaydın; seçimin Türk halkı için ne anlama geldiğini, kazanılması durumunda getirisinin neler olacağını Muhalif’e anlattı.
CHP Parti Meclisi Üyesi Doç. Dr. Gökhan Günaydın daha ilk cümlelerinden anlatmak istediklerini özetledi bize aslında. “Türkiye, tarihinin en önemli seçimlerinden bir tanesine gidiyor” diyen Günaydın, “Aslında bu bir siyasal parti oylaması değil, adeta Türkiye’nin yüzünü demokrasiye dönüp dönmeyeceğine ilişkin bir oylama olacak.” diyerek ne denli önemli bir seçime gittiğimizi vurguladı.
Seçimin aslında ne anlama geldiğini de, “Hepimizin, çocuklarımızın geleceğine ilişkin bir inşa sürecini başlatabilecek miyiz yoksa hep beraber bu karanlıkta kaybolacak mıyız? Oylanacak budur.” diyerek özetledi.
Doç. Dr. Günaydın sözlerine şöyle devam etti:
“Her bireyin, tüm siyasal partilerin kendi yararlarından, çıkarlarından uzaklaşarak ortak gelecek inşası konusunda beraber davranmaya ihtiyacı vardı. Millet ittifakı masasında çıkan kriz, hafta sonu belki kitabı yazılması gereken çok uzun bir diplomasi süreciyle çözüldü.
Kampanyanın etkin geçeceğinin işaretleri
Hem Millet ittifakını oluşturan genel başkanların, cumhurbaşkanı yardımcısı olarak sürece ve kampanyaya doğrudan katılmaları; hem de kamuoyunda geniş bir yurttaş desteği aldıkları görülen Sayın Ekrem İmamoğlu ve Sayın Mansur Yavaş’ın da kampanyada yer alacak olmaları, seçimin kazanılması sonrasında Cumhur Başkanı Yardımcısı olarak atanacak olmaları, kampanyanın etkin geçeceğine ilişkin işaretlerdir. Nitekim yurttaş memnuniyetinin son derece yüksek düzeyde olduğu görülmektedir. Şimdi bize düşen bu geniş yelpazeyi kampanyada doğru biçimde organize etmektir. Sözü edilen Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı adaylarının birlikte yapacakları çalışmalar yanında, her birinin etkili olacağı alanda yapacağı çalışmaların hem miting düzeyinde hem de belki de girilecek hane düzeyinde olmak üzere kastediyorum. Son derece önemli olduğu açıktır.
Oluşabilecek en iyi bileşim kurgulandı
Bu kampanyanın mümkün olduğunca sorunsuz ve mümkün etkili yürütülmesi durumda yurttaşa bir güven vereceği konusunda benim kuşkum yoktur. 21 yıllık yıkımın farkında olan yurttaş; bu yıkımı ortadan kaldırabilecek geniş bir kadro ve o kadronun birlikte çalışacağı bir lider gereksinimi içerisindeydi. Bunun pazartesi günü yapılan toplantılar sonrasında netleştiğini düşünüyorum. Saadet Partisi Genel Merkezi önünde ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi önünde yapılan toplantılar ve basın açıklamaları, arkasından da Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında yaptığı konuşma aslında sürecin evrileceği yeri işaret etmektedir. Ben olabilecek en iyi bileşimin kurgulandığını düşünüyorum. Bu kurguya destek veren adı bilinen , bilinmeyen herkese bu toplumun teşekkür borçlu olduğunu da düşünüyorum. Ve tabi bunca yıldır direnen asıl halkımıza biz , doğru bir gelecek verme sorumluluğu içerisindeyiz. Umuyor ve diliyorum ki hem kampanya dönemi, hem de kampanya döneminde sonra başlayacak yeni dönem , hem güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmeye , hem de onunla beraber memleketin biriken hayati sorunlarını çözmek konusunda tarihe çok olumlu adımlar olarak geçecektir. Bunun sorumluluğu hepimizi heyecanlandırıyor.”
Yorum Yazın