Prof. Dr. Celalettin Kocatürk anlattı:

Enkaz çalışmalarında ortaya çıkacak, insan sağlığını etkileyecek tehlikeler neler?

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Enkaz çalışmalarında ortaya çıkacak, insan sağlığını etkileyecek tehlikeler neler?
Abone ol
Deprem bölgesindeki enkaz çalışmalarında bizleri hangi tehlikeler bekliyor? Muhalif; Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Celalettin Kocatürk’ün açıklamalarından derledi. Zehirli gazlar, asbest, toksik gazlar ve daha fazlası…

Muhalif Özel

Enkaz çalışmalarında birçok sıkıntı gündeme geliyor. Bu sıkıntılar neler? Bahsedilen sıkıntılar arasında zehirli gazlar da yer alıyor. Zehirli gazlar insan sağlığını nasıl tehdit eder. Dikkat edilmesi gereken nedir? 

"Oradaki zehirli gazlar yeraltında bulunan ve deprem sırasında açığa çıkabilecek olan toksik gazlar olabilir. Bunlar içerisinde akciğer sağlığını ilgilendiren gaz, radon gazı. Radon gazı akciğer kanseri için sigaradan sonraki en tehlikeli gaz. Daha çok zemin katlarda oturanlarda, o gazın çıktığı yerlerde risk faktörüdür. 

Onun dışında diğer toksik gazlar genellikle uçucudur. İnsan sağlığına; eğer bir organ ile temas etmezse ve uygun maske takıldıysa çok sıkıntı yaratmaz. Ama burada asıl önemli tehlikelerden bir tanesi Asbest. Bu bir mineral. Özellikle o bölgede yaşayan insanlar bunu bilirler; ak toprak, çelen toprak ya da höllük toprağı gibi isimlerle anılır. Beyaz bir madendir, mineraldir daha doğrusu. Ve o bölgedeki sıva, boya zamanla çok kullanılmıştır. Çünkü çok dayanıklı bir malzemedir. Çatı kaplaması malzemesi olarak da kullanılmıştır. Yöresel kullanımı da vardır, sanayide de çok kullanılmıştır. Fren balata sisteminde, gemi sanayisinin de sızdırmazlık sağlasın diye boru çimento dayanıklılık sağlasın diye. Eskiden yerlerde bilirsiniz marleyler vardı; çatı kaplaması olarak eternit, izocam kullanılırdı. Bunların hemen hemen hepsinin içerisinde asbest vardır."

Binaya dair hemen hemen her malzemede asbest var

"En temelinde çimentonun içerisinde bile asbest var. Dolayısıyla; o moloz yığınları, enkaz yığınları kaldırılırken ortaya çıkan o toz, aynı zamanda asbest içeriyor. O asbest lifleri ve benzeri lifler havada uçuşurken solunduğu zamana ve alınan miktara bağlı olarak; 10 ila 50 yıl arasında geçen süre sonrasında akciğer ya da akciğer zarı kanserine neden olabiliyor.

Nadir olarak ise; karın zarı kanseri, yumurtalık ya da testis kanserine yol açabiliyor. Dolayısıyla dikkati elden bırakmamak gerekir. Ne yazık ki %100 tedavisi bulunmuyor, en önemli tedavisi ise korunma. Onun için bu enkazlar kaldırılırken dikkat edilmesi gerekiyor. Enkazları kaldıran ekibin, uygun kıyafet ve donanıma bilgi birikimine sahip olması şart. Maske takılması gerekli; maskeler N99 ya da PP3 olmalı. Gözlük takılmalı; mutlaka eldiven ve uygun iş kıyafetleri seçilmelidir. Daha sonra mola verildiğinde de kıyafetler uygun bir şekilde çıkarılarak üzerindeki tozlanma ve asbestlenme usulüne göre giderilerek giyilmelidir. Bunlara dikkat edilmezse asbestin uzun vadede bize zararı büyük olabilir. 

Asbest o bölgede toprakta da var. Örnek vermek gerekirse ben Adıyamanlıyım. Adıyaman, Gaziantep, Diyarbakır, Malatya; yani o yörede asbest doğada da bulunan bir mineral. İnşaat malzemelerinde bulunmasından zaten bahsetmiştik. İkisinin bir araya gelmesi oldukça tehlikeli."

Başka ne gibi tehlikeler olabilir?

“Birçok metalin batması, sivri cisimlerden dolayı ellerin ve ayakların zarar görmesi olabilir. Özellikle açık yaralar varsa, risk daha da artar. Tetanoz riski ortaya çıkabilir. Bu şekilde bir yaralanma meydana gelirse tetanoz aşısı yaptırmak gereklidir. Hatta enkaz kaldırma çalışmalarında bu türlü işlerde çalışan risk altındaki kişiler, özellikle de direkt olarak bu metallerle temas edebilecek kişiler, son 5 yıl içerisinde tetanoz aşısı yaptırmadılarsa öncesinde de tetanoz aşısı yaptırmaları isabetli olacaktır.”


Yorum Yazın