Para cezasına çarptırıldı

Çorlu Tren Katliamı'nda oğlunu kaybeden anne, sanık oldu!

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Çorlu Tren Katliamı'nda oğlunu kaybeden anne, sanık oldu!
Abone ol
Çorlu tren katliamında oğlu Oğuz Arda'yı kaybeden Mısra Öz yaptığı sosyal medya paylaşımları nedeniyle 'kamu görevlilerine hakaretten' hakim karşına çıktı.

8 Temmuz 2018’de Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde meydana gelen, 7’si çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği tren kazasında eşini ve oğlunu kaybeden Mısra Öz Sel hakkında iki dava açıldı.

9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel’i ve eşi Hakan Sel’i kaybeden Mısra Öz’e “Üç maymunu oynamayı tercih eden bir heyet” dediği gerekçesiyle “kamu görevlisine hakaret” suçlamasıyla açılan davanın ikinci duruşması bugün. Öz, “Susalım istiyorlar. Konuşmayalım. Yağmur yüzünden oldu, kader diyelim istiyorlar. Yapmayınca da en çok sesi çıkanı susturmak istiyorlar” dedi.
 
YILDIRMA POLİTİKASI

Duruşma öncesi OdaTV’ye konuşan Öz, “Gerçek sorumlular, o hattın açılmasına karar veren, açan, yatırım yapmayan, eksiklikleri bilerek umursamayanlardır. Kısaca ulaştırma bakanından başlayıp TCDD bürokratları dahil yetkili olan herkes sorumludur” dedi. 

Hakkında dava açılmasına ilişkin ise Öz, “Bu bir yıldırma politikası. Bilirkişilerin yanlı kişiler olduğunu haykırdık, davada yürümeyen her şeyi kamuoyu ile paylaştık, haksızlığı bir bir ortaya döktük. Susalım istiyorlar. Konuşmayalım. Yağmur yüzünden oldu, kader diyelim istiyorlar. Yapmayınca da en çok sesi çıkanı susturmak istiyorlar” değerlendirmesini yaptı. 

Hakkında iki dava açıldığını anımsatan Mısra Öz, şöyle devam etti:

“Biri ‘mahkeme heyetine hakaretten’ açılan dava. Bu davada mahkeme heyetine üç maymunu oynuyorlar. Saray'ın soytarıları dediğim için açıldı. Hâlâ aynı fikirdeyim. Sözlerimin arkasındayım.
 
Katliam olduğu ortada olan bu olay, üç yıl oldu çözülemedi. Hâlâ alt düzeydeki dört sanık ile dava yürütmeye çalışıyorlar. Diğer dava ben ve ailelerden Hüseyin Şahin, İsmail Kartal. Avukatlarımızdan ise Selvi Yüzbaşıoğlu Saltan, Mürsel Ünder ve Gökmen Yeşil. Polise mukavemetten ve darp etmekten suçlanıyoruz.” 

Öz, Çorlu tren davasını takip eden gazetecilere ve avukatlara dava açılmasına ilişkin ise “Kınıyorum. Adalet adına utanç duyuyorum” değerlendirmesini yaptı.

PARA CEZASI VERİLDİ

Bugün görülen dava da ise Mısra Öz mahkeme heyetine hakaret ettiği gerekçesiyle 8840 lira para cezasına çarptırıldı.

CEZAYI CİDDİYE ALMIYORUM

Oğlu Oğuz Arda’yı kaybeden ve adalet beklerken sanık olan Öz, karara ilişkin Birgün’den Meral Danyıldız'a konuştu.
 
“Açıkçası bugün ben ve adalete küçücük dahi inancı olanlar bu cezayı almamı beklemiyorduk” diyen Öz, şöyle konuştu:

“Bugünkü manzaraya baktığımda gördüğüm tek şey yargının birilerinin kontrolü altında olmasıdır. Bunu hâkimin kendisine de söyledim çünkü bana verilen kararı açıklarken söylemiş olduğu sözler vardı. Bana, ‘burada bir karar açıklandı ve bu karar neticesinde en olabilecek şekilde karar verdim’ dedi. Yedi gün içerisinde itiraz etme hakkımız olduğunu, istinafa gidebileceğimizi söyledi. Söylediğim tek bir şey var, ben bana verilen cezaları ciddiye almıyorum. Gerçekten çok utanç verici şeyler bunlar. Ailelere dava açılması, avukatlara dava açılması, davayı takip eden gazeteciye dava açılması gerçekten utanç verici.”

BAŞKA DAVALARLA ÜSTÜ ÖRTÜLÜYOR

Çorlu Katliamı’nda gerçek sorumluların yargılanmasını istediğini söyleyen Öz, neredeyse üç yılını tamamlayacak olan davada hâlâ ciddi bir süreç yürütülmediğini kaydetti:

“Davamızda neredeyse üç yıl oldu ve hâlâ alt düzey 4 memuru sanık olarak karşımıza getirdiler. Biz savcının karşısına gidip bilirkişi raporunu sorduğumuzda sürekli ötelenerek ‘bir hafta sonra gelecek, 10 gün sonra gelecek, yapacak bir şey yok’ vesaire diyerek Çorlu Katliamı’nın üstü başka davalar açılarak örtülüyor, başka yollara saptırılıyor ve asıl gerçek sorumlular unutturuluyor. Çorlu’da 7’si çocuk 25 insan öldü. Bunun sorumluları olan Devlet Demiryolları Yönetimi’nden, Ulaştırma Bakanlığı’ndan tutun da denetlemesini yapmayan, ihalelerini yapmayan, kontrolünü sağlamayan her kim varsa bunların yargı önüne getirilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu insanlar bugüne kadar asla yargı önüne getirilmediler. Bana istedikleri cezayı versinler, alsınlar beni Silivri’ye götürsünler, nereye tıkmak istiyorlarsa, ne yapmak istiyorlarsa yapabilirler. Ama gerçek sorumlular yargılanmadığı bu şekilde verdikleri cezalarla kendileri hem kendi vicdanlarında hem de kamuoyunun vicdanında zaten yargılanıyorlar.”


Yorum Yazın