Şeytan ayetleri

Geçtiğimiz Pazartesi akşam üstü bir grup şeriatçı, şeriatçıdan da öte kara yobaz, mizah dergisi LeMan’ın Beyoğlu İstiklal Caddesi’nin bir ara sokağındaki bürosunu bastı. Basmakla kalmadı, karikatüristleri, yöneticileri tartakladı. Kemalistler’e ölüm, yakın bu binayı, diye çığlıklar attı. Polis ise bu saldırgan kara yobazları tutuklayacak yerde derginin karikatürist ve yöneticilerini derdest edip gözaltına aldı. Bununla yetinmeyen güruh bir de, iktidar muhaliflerine yasak olan Taksim Meydanı’ndaki camide toplanıp gösteri yaptı. Güvenlik güçleri bu gözü dönük saldırganları seyretmekle yetindi. LeMan’ın hedef alınmasına neden olan, Hazreti Muhammed’in bir karikatürünün dergide yer aldığı iddiasıydı. Oysa dergi yöneticileri karikatürün İslam peygamberiyle ilgisi olmadığını savunuyordu.
Kara yobazlar insanların öldürülmeleri, binaların yakılıp yıkılmaları çağırısında bulunuyor. Bir savcı da çıkıp, bunlar halkı kin ve nefrete sürüklüyor, diye soruşturma açmıyor, tutuklanmalarını talep etmiyordu. Bu gözü dönük güruh yarın daha vahim bir provokasyon tezgahlarsa kim bunları engelleyecek? Halkın can güvenliğini kim koruyacak?
Olayı izlerken çok eskilere gittim. Örneğin Hintli yazar Salman Rüşdi’nin 1988’de İngilizce yazdığı “Şeytan Ayetleri” (The Satanic Verses) kitabına. Karanlık yobazlar, kitabın Müslümanlık ve Hazreti Muhammed’e hakaretlerle dolu oduğunu ileri sürerek Salman Rüşdi’nin katledilmesi çağırısında bulunmuş, İran’ın o dönemdeki ruhani lideri Ayetullah Humeyni, Rüşdi için “katli vaciptir” fetvasını vermişti. Salman Rüşdi ölüm korkusu içinde yıllarca gizlendi. Ancak, 2022’de New York’ta bir konferans sırasında kürsüde bıçaklı bir saldırıya uğradı; ama kurtuldu. Sadece bir gözünü kaybetti.

AHMET NESİN: PERİNÇEK ŞEYTAN AYETLERİ’Nİ AYDINLIK’A KOYDURTTU
Bunları neden anlattım? Geçtiğimiz Çarşamba günü yani 2 Temmuz Sıvas’taki Madımak Oteli katliamının 32. Yıldönümüydü. Pir Sultan Abdal Şenliklerine katılmak için Sıvas’a giden bir grup aydın arasında yazar Aziz Nesin de vardı. Aziz Nesin o sırada Aydınlık dergisinin sahibiydi. Aydınlık, tam da Pir Sultan Abdal Şenlikleri’nin yapılacağı günlerde manşetinden Şeytan Ayetleri’ni yayınlamıştı. Bu, yobaz takımı arasında büyük infiale neden olmuş, sonuçta Madımak Oteli’nde kalan 34 aydın ve yazar diri diri yanmış, neyse ki Aziz Nesin ve bir kaç kişi kurtulabilmişti. Aynı LeMan dergisine saldırıda olduğu gibi Sıvas’taki güvenlik güçleri otelin yakılmasına seyirci kalmışlardı. Aziz Nesin olaydan sonra şöyle bir açıklama yapmıştı:
“Bir devlet var, diyordum ben. Bir devlet var, inanılacak devlet var. İyi, kötü, yanlış, doğru yapıyor ama devlet var. Elbette bunu önleyecekler. Bu kadar ödün verilemez, diye düşünüyordum. Yanılmışım.”
Yıllar sonra Aziz Nesin’in küçük oğlu Ahmet Nesin, Şeytan Ayetleri’nin Aydınlık’ta babasının bilgisi dışında, o sırada Aydınlık ortaklarından Doğu Perinçek’in isteği üstüne yayımlandığını söyleyecekti. Ahmet Nesin’e göre Aydınlık’ta bir provokasyon yapılmış, suç babasının üstüne kalmıştı. Ahmet Nesin geçen günkü Youtube programında, “Umarım, Doğu Perinçek yaşamını yitirmeden önce bir gün bunun hesabını verir,” dedi.
Dini kullanarak siyaset yapan, kara kalabalıkları, makul insanların üstüne salanlar nasıl bir aymazlık içindeler? Anlamak mümkün değil. Bu halkı onlarca yıldır ayrıştırdınız; şimdi de iç savaş mı çıkarmak istiyorsunuz? Amacınız nedir? Türkiye’yi giderek, bataklık haline gelmiş bir Ortadoğu ülkesine mi döndürmek? Sanıyorum rahmetli Aziz Nesin yıllar öncesinden bugünü öngörmüş.