RS FM'de Atilla Güner'le Akşam Postası'na değerlendiren Prof. Saysel'in açıklamalarında satırbaşları şöyle:
"Orman yangınlarına söylenebilecek en temel şey İklim değişikliği. Doğu Karadeniz'de önceki hafta yaşanan seller açısından altta yatan bir neden olarak gösterilebilir. Akdeniz kıyı şeridinde Manavgat'tan Marmaris'e, Bodrum'a kadar uzanan yaygın orman yangınlarının bir nedeni olarak da gösterilebilir. Bu iki olay birbirinden bağımsız değerlendirilemez. On yıllardır bütün iklim modelleri şunu söylüyorlardı; Doğu Akdeniz Havza'sı giderek daha sıcak ve giderek yağışların azaldığı bir iklim rejimine doğru sürüklenecek.
"Yangınların başlaması için tetikleyici nedenler olması gerekiyor. Tetikleyici nedenlerin bir kısmı doğal nedenler de olabilir mesela yıldırım düşebilir, yangın başlayabilir. Tetikleyici nedenlerin birçoğu insan kaynaklı nedenler. Orman eteklerinde çok fazla çöpün birikmiş olması, orman alanlarının piknik amaçlı kullanılması ayrıca orman alanlarının arazilerinin insan yapımı tesisler tarafından işgale uğraması beraberinde pek çok tetikleyici neden olabilir.
SU AÇIĞI ARTIYOR
"İklimi, fosil yakıtları yakarak atmosferdeki sera gazı miktarını arttırarak ve dolayısıyla yer kürenin ısı dengesini bozarak değiştiriyoruz. Bizim coğrafyamız üzerindeki en temel yansıması artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar. Dolayısıyla su açığının artması. Bu mevsimde Orta Anadolu'da çiftçilere yüzey suyu verilemedi çünkü yoktu. İklimi bu şekilde değiştiriyoruz ve bütün kurumlarımızın bununla mücadeleye, bunu yönetmeye dönük olarak elden geçirilmesi gerekiyor."
