Bin Yıldan Fazlası
Tarihin tozlu rafları, diyaloglarını bırakmanın vakti geldi de geçti bile.

Tarih tüm disiplinler arasında içinde Matematik, Fizik gibi alanlar ile Kartaca, Roma İmparatorğlu, Mezopotamya, Aztek İmparatorluğu, Çin Seddi. Kendi tarihimize dönsek, Likyalılar öncesinden Osmanlı İmparatorluğu ve bugün ki dünyada eşi benzeri verilmemiş bir aziz toprağın mirasçıları olarak yaşamakta olduğumuz, uğruna Kurtuluş Mücadelesinde isimsiz nice kahramanlarımız olan. İstiklâl Marşımız yazarı Mehmet ÂKİF Ersoy’n dediği gibi “Allah bu millete bir daha İstiklâl Marşı” yazdırmasın sözünün geçtiği kutsal topraklar.

Çanakkale’nden, Ardahan’a kadar kutsiyetli, bereketli ve vergin topraklar…

CANLI TARİH BU MÜZEDE HEM DE İSTANBUL MERKEZDE
Bir hafta içinde neredeyse dünya tarihi üzerine kültürel bir beslenme yaşadım. Ve iyi ki de böyle oldu. İlki Fransız Kültür Merkezi tarafında 100 yıllık sessiz filme (Paris Uyuyor-Renê Clair) müzisyen Stêphane Scharlê’nin özel tekniği ile müzikle can vermesiydi. İkincisi kendi gazetemin yıllık buluşma organizasyonu, Beşiktaş JK Stat ve Müzesinde olmasıydı ki, Müze Müdürü olarak burada da, yılların deneyimli ismi Müzebilim Uzmanı, Restoratör, Sanat Yönetmeni Koray Sağlam, bize 122 yıllık bir tarihe tanıklık ettirdi.

Birkaç gün sonra ki Beşiktaş JK, gezerken davet gelmişti. PGM İletişim-değerli arkadaşım Gizem Ertürk’ten. Ve iyi ki de geldi. Çünkü bin deniyor ama binden fazlası, gezerken tüylerinizin diken diken olacağı “HİSART” Canlı Tarih Müzesini; kurucu, sanatçı, sanat yönetmeni, yok yok Sayın, Nejat Çuhadaroğlu’nda ve ne kadar şanslıyız ki, hem önce kendisiyle sonra Hisart Müze Müdürü, Ömer Çalşimsek ile gezdik.

ÇOCUKLUKTAN USTALIĞA
Nejat Çuhadaroğlu’nun henüz çocuk yaşlarda başlayan; resim, heykel ve maket yapma tutkusu, yıllar geçtikçe artan bir arzu ile önce koleksiyonerliğe, sonra da kaçınılmaz bir şekilde müzeciliğe uzanan, zahmetli fakat bir o kadar da keyifli bir uğraş haline dönüştürmüş olduğu büyülü bir mekândayız.

Tamamen kendi imkânları, yurt dışı müzayedeler, sergiler, hepsini birebir kendisi gerçekleştirmiş. Gönüllü bir tarih mirasçısı olarak yanlış anlatılan, medya kanalı ile sunulanların çok ötesinde gerçek kültürel mirası nakış nakış, ilmek ilmek, her karesinde dünya ayaklarınıza adeta bir atlas yorgan gibi serileceği olağanüstü bir mekân hazırlamış. Tek derdi yerin darlığı ve ulaşım açısından daha kolay olabilecek bir yerde bulunmak. Bunu fazlasıyla da hak eden bu mekân adı “Hisart yani History-Tarih ile Art-Sanatın bir bileşkesi.” En üst kattaki kafede dinlenirken, Nejat Çuhardoğlu’nun henüz çocuk ve gençlik yıllarına ait eserlerine baktığınızda, alt katlardaki alanlarda yer alan tarihi daha da iyi anlayabiliyorsunuz. Çünkü mekan, tarihi altın bir tepsi de gelenlere, meraklılara, doğru bilgiye “Obje Tarihi” performansı ile sunuyor.

Diorama, maket, resim ve heykel sanatçısı, koleksiyoner ve iş insanı Nejat Çuhadaroğlu’nun düşü ile; Müze, yaklaşık 1500 yıllık bir tarihi kapsıyor. 350’den fazla büyük manken ve üzerine birebir orijinal kıyafetler giydirilmiş şekilde sergileniyor ve irili ufaklı 10 binlerce maket; aksesuar, fotoğraf, obje, afiş, tablo ve kostüm yer alıyor. Kafanızı kaldırıyorsunuz bir katta Osmanlı Sancağı, bir katta Kurtuluş Savaşımıza ait işgal kuvvetlerinin Fransız Bayrağı.

İkinci Dünya Savaşına ait uçak bile var! Amerika’dan getirtilmiş. Kendi imkânları ve müzayedelerden çalışmaları ile. Kendi sanatını, tarihle entegre-bütünlemiş olarak inanılmaz, yaşayan bir tarih buluyorsunuz.

Hisart Canlı Tarih Müzesine adım attığım anda, danışma bölümünün hemen ileri sağında yer alan At üstünde Doğa da yer alan hayvan dostlarını da yanına alarak savaşa, kurtuluşa dört nala gitmekte olan “Deli”yi gördüğümde, doğru yerde olduğumu anlamıştım.

Ne mutlu diyor insan!

Görmeli, göstermeli ve de yaşatmalı!

Anadolu Selçuklularından başlayıp tüm Osmanlı dönemindeki önemli savaş ve olaylar yer alıyor. Birinci Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı, İkinci Dünya Savaşı'yla ilgili görebileceğiniz en zengin koleksiyon, Hisart Canlı Tarih Müzesinde.

Dünya İnsanlığı, savaşlara doymayınca elbette yetmiyor. Kore Savaşı, Vietnam Savaşı ve Kıbrıs Barış Harekâtı da yerini alıyor. Savaş ve olaylar, hiçbir yerde göremeyeceğiniz eserler ve diorama canlandırmalarıyla ziyaretçileri bekliyor.

Anlatın ve çoğaltın.

Gerçekten ayakta alkışlanması, ödüller yağması gereken böyle bir alanın ülkemizde yer alması, ülkemiz değeri, sanatçısının büyük direnci ve katkısı olması ayrı bir gurur ama yaşatmakta, üzerinde yaşamakta olan vatandaşların birer vatandaşlık borcu önce.

Tekrar, binlerce kez teşekkürler.






