X hesabından yaptığı paylaşımlarda Köseoğlu, "Çerkes ve Yay burcu bir kadın olarak Kürt hareketini inanılmaz dramatik buluyorum. Yıllardır ülkeyi darım darım darlıyorlar" ifadelerini kullandı. Toplumsal ölçekte en büyük ayrımcılığın ve baskının milletler değil kadınlar üzerinde olduğunu savunan Köseoğlu, “Bu ülkenin de, dünyanın da en büyük sorunu kadın sorunudur” dedi.
“Kadınlar silahlanıp hak aramıyorsa siz neden bu kadar saldırgansınız?”
Kadın mücadelesinin dahi “pasif” kaldığını düşündüğünü söyleyen oyuncu, Kürt hareketini yıllardır süregelen bir "obsesyon" hâlinde tanımlayarak, “Benim e-Devlet’imde literally Çerkistan yazıyor. Ben düşüyor muyum sokaklara ‘hani benim Çerkistan’ım’ diye?” ifadeleriyle bireysel kimliklerin hak arama biçimlerine dair eleştiride bulundu.
“Terapiye gidin” çıkışı: “Yıllardır eski sevgiliye takmış gibi...”
Köseoğlu’nun en sert ifadelerinden biri, hak arama mücadelesiyle ilgili duygusal manipülasyon ve sürdürülebilirlik eleştirisi oldu. “Yıllardır eski sevgiliye takık gibi kafayı yediniz. Terapiye gidin ya” diyerek çıkış yapan oyuncu, hareketin "kraldan çok kralcı" savunucularına da tepkisini dile getirdi.
“Faşizmin karşısında duruyorsan önce omurgalı olacaksın”
Paylaşımlarında yalnızca devlet ya da sistem eleştirisi yapmayan Köseoğlu, aynı zamanda bazı siyasi grupların "hak aramak" adı altında başka ezilen grupları dışladığını ve araçsallaştırdığını ileri sürdü:
“Faşizmin karşısında durduğunu iddia edip, kendisinden daha baskı altında kalmış grupları yıllardır terörize eden faşistlerle işbirliği yapan insanlara saygı duymuyorum. Bu hak aramak değil, bencillik, çıkarcılık ve omurgasızlıktır.”
“Ben genel olarak faşizmin karşısındayım; sadece bana yapılınca değil”
Köseoğlu, son olarak eleştirilerinin şahsi ya da siyasi bir taraf tutma olmadığını vurgulayarak, genel bir ilke olarak faşizmin her türlüsüne karşı olduğunu belirtti. “Herkesin maşası olarak hak aranmaz” diyen Köseoğlu, sözlerini “Bye” diyerek bitirdi.