Tarihi Marcus Aurelius heykeli, ABD’den Türkiye’ye getirilişinin ardından ilk kez Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde görücüye çıkacak. “Arkeolojinin Altın Çağı” başlığıyla düzenlenecek uluslararası sempozyum ve sergi, sadece bilimsel bir etkinlik değil; aynı zamanda Türkiye’nin kültürel egemenliğini vurgulayan stratejik bir gösterim olacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılışını yapacağı organizasyon, arkeoloji temalı bir programa Cumhuriyet tarihinde ilk kez devletin zirvesinden destek gelmesi bakımından da dikkat çekiyor.
Marcus Aurelius’un İlk Durağı Beştepe Olacak
Yaklaşık iki bin yıllık tarihi geçmişe sahip Marcus Aurelius heykeli, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda özel bir alanda sergilenecek. Anadolu kökenli bu eserin ABD’den iadesi, Türkiye'nin kültürel mirasını koruma iradesinin önemli bir sembolü olarak yorumlanıyor.
Yüzde 80’i İlk Kez Sergilenecek
Sergide yer alacak arkeolojik buluntuların yüzde 80’i ilk kez gün yüzüne çıkacak. “Geleceğe Miras” temasıyla hazırlanan sergide, Karahantepe, Laodikeia, Gordion, Metropolis ve Antalya su altı kazılarından çıkarılan dikkat çekici eserler de yer alıyor. Ziyaretçiler, binlerce yıllık tabletlerden antik sikkeye, parfüm şişelerinden tanrıça heykellerine kadar geniş bir yelpazede tarihle buluşacak.
Sempozyumda 33 Akademik Sunum Yapılacak
6 Ağustos’ta başlayacak sempozyumda, 29’u yabancı olmak üzere toplam 250 bilim insanı yer alacak. 17’si yabancı olmak üzere 33 akademisyen, Türkiye’nin dört bir yanındaki kazılardan elde edilen verileri ve bulguları bilimsel sunumlarla aktaracak. Türkiye’deki tüm arkeolojik kazı başkanları da Ankara’da olacak.
Uluslararası Basının Gözü Ankara’da
“Arkeolojinin Altın Çağı” başlıklı sempozyum ve sergi, yalnızca akademik çevrelerin değil, uluslararası basının da dikkatini çekti. Aralarında dünyaca ünlü medya kuruluşlarının arkeoloji editörlerinin de bulunduğu birçok isim, programı yerinde takip edecek.
6 Ay Boyunca Ziyarete Açık
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 6 ay boyunca ziyaretçilere açık olacak sergi, Türkiye’nin kültürel mirasını yalnızca halka değil, tüm dünyaya tanıtmayı amaçlıyor. Sergi, mitoloji, tarih, bilim ve diplomasiyi bir araya getirerek Türkiye’nin arkeoloji alanındaki vizyonunu küresel ölçekte görünür kılacak.
